İlk derece mahkemesince, 31.10.2020 tarihli tavzih kararı ile; tavzih talebinin kabulüne, kararın hüküm kısmının 3 nolu bendinin hükümden çıkartılarak yerine "11.09.2018 tarihinde davacı T1 için hükmedilen aylık 250,00- TL tedbir nafakasının 50,00- TL arttırılarak 300,00- TL olarak devamına, karar kesinleştiğinde iş bu nafakanın yoksulluk nafakası olarak devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine" yazılmak suretiyle kararın düzeltilmesine hükmedilmiştir. Davacı kadın vekili; kadın yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakasının miktarına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı erkek; kadının kabul edilen boşanma davası ve fer'ilerine yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) ve hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış (TMK md. 162) nedenlerine dayalı boşanma davası ve fer'ileri istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nafaka - Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi srlu olanın davalı-davacı erkek olduğu, ancak 10.12.2015 tarihli duruşmada davacı-davalı kadının " ben eşimi seviyorum, ondan ayrılmak istemiyorum" diyerek davalı-davacı erkeğin tüm kusurlu davranışlarını affettiği, en azından hoşgörü ile karşıladığı gerekçesiyle, kadının tedbir nafakası davasının (TMK m.l97) reddine, davalı-davacı erkeğin boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer’ilerine karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; tarafların davaların açıldığı 04.11.2014 tarihinden önce fiilen ayrıldıkları ve davanın devamı süresince hiç bir şekilde bir araya gelmedikleri anlaşılmaktadır....
Davacı vekili boşanma ve ayrılık davalarında tarafların kusur durumunun tedbir nafakasının takdirinde etkili bir unsur olmadığını iddia etmiştir. TMK'nun 169. maddesine göre; "boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri resen alır." Davacının davası TMK'nun 197. maddesinde düzenlenen tedbir nafakası talebi niteliğinde olup, TMK'nun 169. maddesinde düzenlenen tedbir nafakası niteliğinde değildir. TMK'nun 197. maddesinde düzenlenen tedbir nafakası talebinde, ayrı yaşamda haklı olduğunun ispatı zorunlu olduğundan, davacı vekilinin bu istinaf talebi yerinde görülmemiştir. Öte yandan; ilk derece mahkemesince müşterek çocuklar lehine istenilen tedbir nafakasının usulden reddine karar verilmiş olmasında da bir isabetsizlik görülmemiştir....
Ancak, taraflar evli olup, davacı eşin taraflar arasındaki reddedilip kesinleşen boşanma davasından sonra müşterek çocuk lehine hükmedilen tedbir nafakasının sona erdiğini belirterek, halen ayrı yaşadıkları ve fiilen kendisinin baktığı müşterek çocuk için nafaka talebinde bulunmuş olduğuna göre mahiyeti itibariyle talep edilen nafaka tedbir nafakası niteliğindedir (MK. 197 md.). Buna göre mahkemece "yardım nafakası" olarak hükmedilmesi doğru değildir. Ne var ki, kanuna uygun olmayan bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, (HUMK.438/VII.) hüküm fıkrası 2 nolu bentte yer alan "...yardım" kelimesi silinerek yerine "tedbir" kelimesi yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 19.06.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Davacı-davalı kadının davasındaki kendisi için tedbir nafakası talebi yönünden; Kadının açtığı ilk davada TMK 197 nci maddesine dayalı tedbir nafakası talebi mevcuttur.Dava dilekçesinde sadece nüfus kayıtları-zabıta tahkikatı-karakol ifade tutanağı ve adli yardım evraklarına delil olarak dayanmıştır.Dayandığı deliller TMK 197 nci maddesindeki tedbir nafakasına hak kazanıldığını kabule yeterli ve elverişli değildir.Dava dilekçesine ekli olarak sunduğu karakol ifade tutanağı kendisinin beyanlarından ibaret olup TMK 197 nci maddesi kapsamında ayrı yaşama hakkını ispat ettiğini ispata yeterli değildir.Davacı-davalı kadın vekili son celsede tüm delillerin toplandığını da beyan etmiştir.Her ne kadar kadının davasındaki bu talebinin reddi gerekmekte ise de tek istinaf başvurusunda bulunan kadın olduğundan ve artık aleyhine olacak şekilde red hükmü kurulamayacağından işaret edilmesi ile yetinilmesi gerekir,dolayısıyla bu talep yönünden kadın aleyhine ücreti vekalete hükmedilmesinde isabetsizlik...
Dava ve birleşen dava; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davası ve fer'ilerine ilişkindir. Taraflarca açılan ve kabul edilen asıl ve birleşen boşanma davaları istinafın kapsamı dışında tutulduğundan taraflar arasındaki boşanma hükmü kesinleşmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 122. maddesinde dava dilekçesinin davalıya tebliğ edileceği, davalının iki haftalık süre içerisinde cevap verebileceği, dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılacağı, ön inceleme tamamlanmadan ve gerekli kararlar alınmadan tahkikata geçilemeyeceği ve tahkikat için duruşma günü verilemeyeceği hükme bağlanmıştır. Ön inceleme duruşmasına davet ve ön inceleme duruşmalarının usulü ve yapılacak işlemler ise 139. ve 140. maddelerde gösterilmiştir....
Somut olayda davacı-davalı erkek tarafından açılan boşanma davası ile davalı-davacı kadın tarafından TMK’nın 197.maddesi kapsamında açılan tedbir nafakası davasının yapılan yargılaması sonucunda mahkemece erkeğin davasının reddine, kadının birleşen nafaka davasının kabulü ile kadın lehine 1.000,00 TL tedbir nafakasına hükmolunmuş, karar davacı-davalı erkek tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz üzerine Dairemizin 12.03.2015 tarih ve 2014/19385 Esas ve 2015/4451 Karar sayılı kararı ile kadının kusurlu olduğu belirlenerek erkeğin boşanma davasının kabulüne, kadının tedbir nafakası davasının ise kusurlu kadın eş ayrı yaşamakta haklılığını ispatlayamadığından reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile bozulmuştur. Bozma sonrası mahkemece bozmaya uyularak verilen kararla erkeğin davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın lehine boşanma davasında hükmedilen tedbir nafakasının kaldırılmasına, kadının birleşen tedbir nafakası davasının ise reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Nafaka-Boşanma Taraflar arasındaki davanın birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle *davacı-davalı kadının ayrı yaşamakta haklı olduğunun (TMK. md.197) kanıtlanmış ve tedbir nafakasının boşanma hükmünün kesinleşmesine kadar devam edeceğinin tabii bulunmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 23.06.2008...
, boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren aylık 300 TL yoksulluk nafakasına, boşanma davaları üzerinden ayrıca tedbir nafakası takdirine yer olmadığına, davalı - davacı kadın yararına 10.000 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminata hükmedilmiş, davacı - davalı erkeğin davasının reddine karar verilmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar arasında görülen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası ile davacı kadının birleşen tedbir nafakası davasının yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesi tarafından boşanma davası ile birleşen tedbir nafakası davası kabul edilerek tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi hükmüne karşı, davalı erkek tarafından hükmün tamamı yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve bölge adliye mahkemesince erkeğin başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmiştir....