"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı kadının bağımsız tedbir nafakası davasında (TMK m. 197) verilen karara yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece tefhim edilen kısa karar ve gerekçeli kararda tazminatlar ve yoksulluk nafakası hakkında hüküm kurulmadığı halde, hükmün gerekçesinde "davalı ...'...
Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre davacı-davalının boşanma davasının kabulüne karar (TMK.md. 166/1) verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır. 2-... kadın tarafından açılan bağımsız tedbir nafakası davasının (TMK.md.197) da kabulü ile ... kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakası takdir edilmesi gerekirken, reddi doğru görülmemiştir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. ve 2. bentte gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.29.02.2012 (Çrş.)...
Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169) TMK'nun 175.maddesinde boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek tarafın kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebileceği hükme bağlanmıştır. Tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında, ilk derece mahkemesi tarafından davacı kadın lehine tedbir nafakası hükmedilmesinin ve hükmedilen tedbir nafakası miktarının hakkaniyete uygun olduğu görüldüğünden, tedbir nafakası takdiri ve miktarına yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....
Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere kadın ve anne yanında kaldıkları anlaşılan çocuklar lehine ve özellikle yaşı itibarıyla çocuk Nurgül için reşit olduğu tarihe kadar tedbir nafakası verilmesi ve miktarları usul, yasa, dosya kapsamı ve hakkaniyete uygundur. Bu haliyle davalı erkeğin, kadın ve çocuklar için tedbir nafakası verilmesi ve miktarlarına yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....
Mahkemece bozmaya uyulmuş ve bozma sonrası verilen kararda “Mahkememiz dava dosyası ile birleştirilen.... sayılı nafaka davasındaki talepler boşanma ilamında değerlendirilip hüküm altına alındığı” gerekçesiyle, davalı davacı kadının Türk Medeni Kanunu’nun 197.maddesine dayalı tedbir nafakası talebinin reddine karar verilmiştir. Boşanma davasında Türk Medeni Kanunu'nun 169. maddesine dayalı tedbir nafakasına hükmedilmiş olması davalı davacı kadın lehine Türk Medeni Kanunu'nun 197. maddesi gereğince tedbir nafakasına hükmedilmesine engel olmayıp, davalı davacı kadın yararına ayrı yaşamakta haklılık durumu belirlendiği takdirde tekerrüre sebebiyet vermemek koşuluyla uygun miktarda tedbir nafakası verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
Davacı kadının tedbir nafakası talebinin, davacının ayrı yaşama hakkı olduğunu ispat edememesi, yoksulluk nafakası talebi yönünden ise boşanmaya neden olan olaylarda davacı kadın kusurunun bulunmadığı TMK 175 yoksulluk nafakası şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle reddine karar vermek gerekirken ilk derece mahkemesi tarafından boşanma davasının kusur yönünden kesinleşmesi beklenilmeden davanın reddine karar verilmesi yerinde görülmemiştir. Ancak davanın reddine karar verilmesinin sonuç olarak doğru olduğu anlaşılmakla davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b.2 maddesi gereğince gerekçe yönünden düzeltilmesine, diğer istinaf istemlerinin esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
Mahkemece, 19/02/2020 tarihli ara kararda davalı kadının aylık 400 TL yoksulluk nafakası aldığına ilişkin beyanı göz önüne alınarak davalı kadının tedbir nafakası talebinin reddine karar verilmiş ise de, kadının cevap dilekçesinde bahsetmiş olduğu tedbir nafakası dosyasının getirtilerek incelenmediği, ayrıca böyle bir tedbir nafakası dosyası varsa da, TMK'nın 197.maddesi uyarınca verilen tedbir nafakasının TMK'nın 169.maddesi uyarınca verilecek olan tedbir nafakasına engel teşkil etmediği, mahkemece tarafların sosyal ve ekonomik durumları, dava tarihi göz önüne alınarak TMK 169.maddesi uyarınca kadın lehine uygun bir tedbir nafakasına (TMK'nın 197.maddesi uyarınca hükmedilen bir tedbir nafakası var ise tahsilde tekerrür olmamak şartı ile) hükmedilmesi gerektiği anlaşılmıştır....
197/1 maddesi gereğince hükmedilen tedbir nafakasının, tedbir nafakasının kesinleşmesiyle birlikte yoksulluk nafakası olarak devam edeceği yönündeki belirlemenin maddi hata niteliğinde olup mahallinde her zaman düzeltilebileceğinin anlaşılmasına göre davacı-davalı erkeğin tüm, davalı-davacı kadının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Nafaka davalarında reddedilen kısım için avukatlık ücretine hükmedilemez (A.A.Ü.T. mad. 9/2)....
Ortak çocukların yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile hakkaniyet ilkesi (TMK md. 4) dikkate alındığında ilk derece mahkemesince hükmedilen 200,00’er TL tedbir nafakası ile 300,00’er TL iştirak nafakası miktarının yüksek olmadığı anlaşılmakla kocanın bu yöne ilişkin istinaf talebinin reddi cihetine gidilmiştir. Açıklanan sebeplerle davalı kocanın istinaf talebinin Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
Mahkemece; tanık anlatımları ile davacının ayrı yaşamakta haklı olmadığının belirlendiği gerekçesiyle davacı yönünden tedbir nafakası isteminin reddine, müşterek çocuk yönünden ise tedbir nafakası isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ayrı yaşamda haklılık nedenine dayalı tedbir nafakası istemine ilişkindir (TMK. md. 197). Buna göre davacının ayrı yaşamada, haklı olup olmadığının araştırılması ve "ayrı yaşamada haklılık" olgusunun kanıtlanması gerekir. Somut olayda; dava dilekçesi ile davalı hakkında Kale Sulh Ceza Mahkemesinde dava açıldığı ileri sürülmüş, ayrıca bu dava dosyası davacı tarafça delil olarak bildirilmiştir. Ne var ki mahkemece, delil olarak bildirilen dava dosyası celbedilip incelenmemiş, eksik inceleme ile karar verilmiştir....