DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Kocanın "boşanma" ve "birleşen boşanma", kadının "karşı boşanma" ve "birleşen boşanma" davalarının birlikte yapılan yargılaması sonucunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (koca) tarafından, kadının karşı boşanma davasındaki kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 25.02.2013 (Pzt.)...
hüküm yeniden bozularak mahkemesine gönderilmiş, bunun üzerine davalı karşı davacı erkek tarafından kadının sonradan açılan birleşen boşanma davasına karşı boşanma davası açtığı da anlaşılmıştır....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :Boşanma - Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından birleşen boşanma davasının reddi, tedbir nafakası davasında ve boşanma davasında hükmedilen nafakalar, tazminatlar, yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise erkeğin boşanma davasının kabulü, boşanma davasında ve tedbir nafaka davasında hükmedilen tedbir nafakalarının miktarı, yoksulluk nafakasının reddi ve tazminatların miktarına yönelik temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Tarafların tedbir nafaka davasına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca “Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar” temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun’un 44. maddesi ile de 6100...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı erkek "aynı" boşanma davasında birden çok hukuki sebebe dayanarak öncelikle Türk Medeni Kanunu m. 161 (zina nedenli) olmadığı takdirde, Türk Medeni Kanunu m. 163'de gösterilen hukuki sebeplerle boşanma isteminde bulunmuştur. Davacı erkeğin genel boşanma sebebine (TMK m. 166/1) dayalı bir talebi bulunmamaktadır. Münhasıran özel boşanma sebebine dayalı olarak açılan boşanma davasında genel boşanma sebebine (TMK m. 166/1) dayalı olarak karar verilmesi mümkün değildir. Zira, hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır (HMK m. 26/1)....
Karşı Oy; Sanıkların boşandıklarına dair boşanma tarihlerini gösteren nüfus kayıt örnekleri dosyada mecvut olup, boşanma tarihi konusunda tereddüt yoktur. Mevzuatta anlaşmalı boşanma hakkı tanınmış olup, boşanmanın hangi gerekçeye dayandığını hakimin araştırma yetkisi bulunmamaktadır. Gerekçesiz olarak boşanma hakkı tanındığına, boşanmış kişilerin birlikte oturmalarına yasal engel olmadığına ve sanıkların maaş almak için boşanmalarında hile sayılacak bir yalan bulunmadığına göre; geçerli bir boşanmadan sonra birlikte oturan eşlerin Sosyal Sigortalar Kurumu'ndan maaş almaları ancak yasal bir düzenlemeyle engellenebilir. Nitekim SSK 2008 yılı itibariyle bu düzenlemeyi yapmış bulunduğundan haksız alınan maaşların geri alınması mümkün olmuştur. Somut olayda; dolandırıcılık suçunu oluşturacak hile unsuru bulunmadığından beraat kararı yerindedir. Boşanma kararının dosyada olup olmaması hükme tesir etmeyecektir....
Hukuk Dairesinin 22.09.2020 tarihli, 2020/409 esas, 2020/395 karar sayılı ilamıyla tarafların kusur belirlemesine yönelik istinaf başvurularının kabulüyle mahalli mahkeme kararının kaldırılarak her iki boşanma davasının reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sırasında taraflarca Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesine dayalı olarak açılan karşılıklı boşanma davalarının kabulüne karar verilmiş, davacı-karşı davalı erkek tarafından kadının kabul edilen boşanma davasının istinaf edildiği, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise erkeğin kabul edilen boşanma davasının istinaf edilmediği halde bölge adliye mahkemesince bu yön gözetilmeyerek erkek tarafından açılan boşanma davasının reddine karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı erkek tarafından fiili ayrılık hukuki sebebine (TMK m. 166/son) dayalı boşanma davası açılmış, davalı-karşı davacı kadın tarafından evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine (TMK m. 166/1) dayalı karşı boşanma davası açılmış olup, mahkemece asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadının karşı boşanma davasının ise reddine ve kadın yararına yoksulluk nafakasına karar verilmiştir....
Bu durumda davacı-karşı davalı erkek boşanma sebebi olarak hem zina (TMK m. 161) hem de evlilik birliğinin temelinden sarsılmasını (TMK m. 166/1) göstermek suretiyle özel ve genel boşanma sebeplerine birlikte dayanmak suretiyle dava açmıştır. Mahkemece evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak boşanma kararı verilmiş, zina sebebiyle açılan boşanma davası yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. Mahkeme, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup; her bir talep hakkında ayrı ayrı verilen hükmü, kararın sonuç kısmında göstermesi gerekir (HMK m. 26) O halde davacı-karşı davalı erkeğin zina hukuki sebebine dayalı boşanma isteği hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulması gerekirken, bu husus üzerinde durulmadan karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir....
Olayların akışı ve davalı-karşı davacı kadının da boşanmayı talep etmesi karşısında davacı-karşı davalı erkek de boşanma davası açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesi ve davacı-karşı davalı erkeğin boşanma davası yönünden Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesinin koşullarının gerçekleştiği nazara alınıp davacı-karşı davalı erkeğin boşanma davasının da kabulüyle (TMK.md. 166/2) boşanmaya hükmedilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davacı-karşı davalı erkeğin boşanma davasının reddi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı kadın tarafından, asıl boşanma davası ve fer'ileri yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise karşı boşanma davası ve fer'ileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı erkeğin, karşı boşanma davasına yönelik tüm temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-karşı davalı kadının, asıl boşanma davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Yapılan soruşturma, toplanan delillerle davalı-karşı davacı erkeğin, iş arkadaşı olduğunu iddia ettiği bir kadın ile eşinin güvenini sarsacak boyutta mesajlaştığı anlaşılmaktadır....