Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

karar verilmiş, bu karar davalı-karşı davacı erkeğin temyizi üzerine Dairemizin 20.3.2017 gün ve 2015/24047 esas 2017/2974 karar sayılı ilamı ile "davacı-karşı davalı kadının da, davalı-karşı davacı erkeğe aşağılayıcı konuştuğu ve annesinin evlilik birliğine müdahalesine sessiz kaldığı, boşanmaya neden olan olaylarda kusurun ağırlığı davalı-karşı davacı erkekte olsa da, davacı-karşı davalı kadının az da olsa kusurlu olduğu ve erkeğin davasının da TMK'nın 166/2. maddesi koşullarının oluştuğu, davalı-karşı davacı erkeğin davasının da kabulü gerektiği ancak erkeğin, kadın tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile verilen boşanma hükmünü temyizin kapsamı dışında bırakarak boşanma hükmünün usulen kesinleştiği, erkeğin boşanma davasındaki boşanma talebinin konusunun kalmadığı bu nedenle boşanma talebi ile ilgili konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığı şeklinde hüküm tesisi ve haklılık durumuna göre yargılama giderleri ve vekalet ücretiyle ilgili karar verilmek üzere bozulmuş,...

    Kadın eşin boşanma davasında verilen boşanma kararı, karar düzeltme isteminin ret tarihi olan 31.01.2013 tarihinde kesinleşmiş duruma gelmiştir. Dolayısıyla taraflar "dul" statüsüne geçmiş durumdadırlar. Bu uygulama sonucu erkek eşin sürdürebileceği boşanma davası da kalmamıştır. Yapılacak iş; Erkek eşin karar düzeltme isteminin kabulü ile anlaşmalı boşanma kararının erkek eşin anlaşmayı bozduğu gerçeği gözönünde bulundurularak kadın eşin boşanma davasının da kabulü yönünden bozularak her iki davanın çekişmeli boşanma davası olarak devamına olanak sağlanmasıdır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, reddedilen kendi boşanma davası ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemece, "davacı-karşı davalı erkeğin başka bir kadınla yaşadığı, bu ilişkiden bir çocuğun olduğu, sadakatsiz davrandığı bu sebeple kendi kusuruna dayanarak boşanma talep edemeyeceği" gerekçesiyle davacı-karşı davalı erkeğin boşanma davasının reddine karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davacı-karşı davalı erkeğin 26.06.2014 tarihinde boşanma davası açtığı, davalı-karşı davacı kadının ise 14.07.2014 tarihinde karşı boşanma davasını açtığı, davalı-karşı davacı kadının yargılamanın devamı sırasında 22.09.2014 tarihinde açtığı boşanma davasından feragat ettiği ve bu sebeple kadının boşanma...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki "boşanma" ve karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-karşı davacı (koca) tarafından, kadının boşanma davası ve aleyhine hükmedilen vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava ve karşı davanın kabulü ile tarafların Türk Medeni Kanununun 166/4. maddesi gereğince boşanmalarına karar verildiği görülmektedir. Hükme esas alınan, redle sonuçlanan önceki boşanma davası, dosya arasında bulunmamaktadır. Sözü edilen reddedilen boşanma davasına ilişkin ... 2....

          nin dosyaya sunulan vekaletnameleri genel vekaletname olup, boşanma davalarını takip yetkisi içermemektedir. Adı geçen vekillerden boşanma davalarını takip yetkisi taşıyan özel vekaletnamesi temin edilip, dosyaya ibrazından sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, oybirliğiyle karar verildi. 11.05.2015(Pzt.)...

            Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Davacı-karşı davalı (koca)'nın açtığı boşanma davasına karşı, davalı-karşı davalı (kadın)'ın açtığı boşanma davasının yapılan yargılaması sonucu; davacı-karşı davalı (koca)'nın boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, davalı-karşı davacı (kadın)'ın boşanma davası hakkında ise, davacı-karşı davalının boşanma davasında karar tesisi edildiğinden davalı-karşı davacının boşanma talebi hakkında karar tesisine yer olmadığına karar verilmiştir. Davacı-karşı davalı (koca)'nın boşanma davasına karşı açılan karşı dava da asıl davanın şartlarına tabidir. Gerek asıl dava, gerekse karşı dava birbirinden bağımsız davalardır. Karşı dava da müstakil dava niteliğini taşıdığından asıl dava ile ilgili ilke ve kurallar karşı dava bakımından da uyulması gereken kurallardır....

              KARŞI OY YAZISI Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi gereğince tarafların boşanma ve mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda anlaşmalarına dayanılarak boşanmalarına karar verilmiştir. Bu maddede öngörülen şekil ve şartlara uygun olarak tarafların "irade birliğini” esas alan bir boşanma kararı, taraflarca temyiz edilmesi halinde, boşanma ve ferilerine ilişkin anlaşmanın bozulduğu, bu halde tarafların boşanmaya esas alınan irade beyanlarından birlikte döndükleri, böyle bir durumda davanın “çekişmeli boşanma” olarak görülmesi gerektiği kabul edilebilir. Taraflardan yalnızca birinin temyizi, “davaya son veren bir taraf işlemi” niteliğinde olmadıkça ve diğer yasal bozma sebepleri (HUMK m. 428) bulunmadıkça, boşanma kararını bozmaz....

                Davacı boşanma kararının kesinleşmesinden sonra temyize konu davayı açmış ve davalıdan maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası talebinde bulunmuştur. Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. TMK.md.178) Davacının maddi ve manevi tazminat talebi, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra Türk Medeni Kanununun 178. maddesi uyarınca talep edilmiştir. Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden sonra açılan, boşanmanın fer'i niteliğindeki tazminat taleplerinin değerlendirilmesinde esas alınacak kusur boşanma davasında belirlenen ve boşanma sebebi olarak kabul edilmiş olan kusurdur. Davacının, boşanma davasında dayanmadığı yeni vakıalara dayanması, bunlara ilişkin delil göstermesi, bu delillerin toplanması ve boşanma sebebi olarak boşanma kararında kabul edilmeyen, davalının kusurlu davranışlarına dayanarak boşanmadan sonra nafaka ve tazminata hükmedilmesi mümkün değildir....

                  Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1- 2) olarak görülmesi gerekir....

                  Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1- 2) olarak görülmesi gerekir....

                  UYAP Entegrasyonu