Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, verilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından erkeğin boşanma davası, kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönünden temyiz edilmiş, hüküm Dairemizin 17.02.2016 tarih 2015/11040 esas, 2016/2724 karar sayılı ilamı ile onanmış, davalı-karşı davacı tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuştur. Davacı-karşı davalı erkek, dava dilekçesinde iddiasının dayanağı olan vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini (HMK m. 19/l-e) belirtmediği gibi dilekçesinde delillerini (HMK m. ll9/l-f) de bildirmemiştir. Davacı-karşı davalı erkeğin boşanma davasının, erkeğin davalı-karşı davacı kadından kaynaklı hangi boşanma sebeplerinin olduğunu ve bu sebepleri hangi delillerle ispatlayacağını sunmadığı için reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü doğru olmamıştır. Ancak davalı-karşı davacı kadının kabul edilen birleşen boşanma davasındaki boşanma hükmü temyiz edilmediğinden boşanma kesinleşmiş olup, davacı-karşı davalı erkeğin boşanma davasının konusu kalmamıştır....

    Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma - Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı mirasçısı ... tarafından boşanma ve ferileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İlk derece mahkemesince davacı kadın tarafından açılan boşanma ve ziynet alacağı davalarının yapılan yargılaması sonucunda; boşanma davası kabul edilerek tarafların boşanmalarına ve boşanmanın ferileri yönünden karar verilmiş, ziynet alacağı davasının ise reddine karar verilmiştir....

      Türk Medeni Kanunu'nun 166/3. maddesi gereğince boşanmalarına karar verilse dahi davacının anlaşmalı boşanma hükmünü gerçekleşen anlaşmaya rağmen temyiz etmesi davadan açıkça feragat etmedikçe anlaşmalı boşanma yönündeki iradesinden rücu niteliğinde olup, bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK m.166/1-2) olarak görülmesi gerekir. Açıklanan sebeple usulüne uygun şekilde gösterilen deliller toplanarak boşanma davasının çekişmeli boşanma davası olarak sürdürülüp gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 03.10.2018(Çrş.)...

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı erkek tarafından Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayalı fiili ayrılık nedeniyle açılmış boşanma davasına karşı, davalı-karşı davacı kadın tarafından da, eşine karşı aynı hukuki sebeple 14.01.2013 tarihinde "karşı boşanma" davası açılmış ve harcı yatırılmıştır. Mahkemece, erkeğin boşanma davası kabul edilmiş, kadının karşı boşanma davası hakkında ise hüküm kurulmamıştır. Karşılıklı dava açılması durumunda mahkemece davaların her biri hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerekir....

          Boşanma Hukukunun temel ilkelerinden birinin tarafların kusur durumlarının belirlenmesine ilişkin olduğu, Türk Medeni Kanunu’nun 166/1 maddesine dayanan iş bu boşanma davasında, ilk derece mahkemesinin kararı taraflarca, boşanma davası yönünden kanun yolu başvurusuna konu edilmemek suretiyle, boşanma yönünden kesinleşmiş olmakla birlikte; boşanma davalarında tarafların kusurlarının belirlenmesi, boşanmanın eki niteliğinde bulunan tazminatlar, yoksulluk nafakası ve velayet gibi taleplerin sağlıklı değerlendirilerek doğru karar verilebilmesi bu davalarda delillerin birlikle değerlendirilmesiyle mümkündür....

            İlk derece mahkemesince her iki boşanma davasının kabulü ile boşanma ve ferilerine ilişkin hüküm kurulmuş, bu karar; davacı-karşı davalı kadın tarafından, erkeğin kabul edilen boşanma davası ve feriler yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından kadının kabul edilen boşanma davası ve feriler yönünden istinaf edilmiştir. Bölge adliye mahkemesi hukuk dairesinde yapılan inceleme sonucunda; kadının iştirak nafakasının ve tazminatların miktarı ile yoksulluk nafakasına ilişkin istinaf itirazının kabulüne, kadının diğer erkeğin ise tüm istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiş, bölge adliye mahkemesinin bu kararı taraflarca yukarıda belirtildiği şekilde temyiz edilmiştir. Tarafların karşılıklı boşanma davalarına ilişkin yargılama devam ederken, temyiz aşamasında davalı-karşı davacı erkek 12.10.2022 tarihinde, Eskişehir 5....

              Hal böyleyken, bölge adliye mahkemesince, erkeğin boşanma davası hakkında boşanma hükmünün daha evvel istinaf edilmeyerek kesinleşmiş olması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken bu davanın tefrik edilip daha sonradan açılmamış sayılmasına karar verildiğinden bahisle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi, kadının davasında verilen boşanma hükmünün kesinleşmiş olmasına karşın ilk derece mahkemesince yeniden boşanma hükmü kurulması sebebiyle yeniden kurulan bu boşanma hükmünün kaldırılarak bu konuda da karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerekirken bu yöndeki istinaf isteminin esastan reddedilmesi, kanunun açık ihlali olup bozmayı gerektirmiştir....

                Davacı kadın öncelikle zina (TMK m. 161) kabul edilmediği takdirde evlilik birliğinin sarsılması sebeplerine (TMK m. 166/1) dayalı olarak boşanma talebinde bulunmuştur. Zina, mutlak boşanma sebebidir. Zina vakıasının gerçekleşmesi halinde boşanma sebebi gerçekleşmiş sayılır. Zina, olmadığı takdirde evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine kademeli olarak dayanılmış ise; zinanın ispatlanması halinde, bu sebeple boşanma kararı verilmesi gerekir. Böyle bir durumda artık genel boşanma sebebinin şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğine bakılmaz ve bununla ilgili ayrıca bir hüküm oluşturulması da gerekmez. Hal böyleyken, mahkemece bozma ilamımıza uyularak yapılan yargılama sonucunda sadece TMK.m.161 uyarınca boşanma kararı verilmesi gerekirken TMK m. 166/1 uyarınca da boşanma kararı verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....

                  Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, erkeğin karşı boşanma davasının ise reddine karar verilmiş, hüküm (boşanma ve fer'iler yönünden) kadın tarafından, manevi tazminatın miktarı ve yoksulluk nafakasının reddi yönünden, erkek tarafından ise her iki boşanma davası yönünden temyiz edilmiştir....

                    tarafından kadının sonradan açılan birleşen boşanma davasına karşı boşanma davası açtığı da anlaşılmıştır....

                      UYAP Entegrasyonu