Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (koca) tarafından kadının kabul edilen birleşen boşanma davası fer'ileri, kusur belirlemesi, aleyhine hükmolunan yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden; davalı-davacı (kadın) tarafından kocanın kabul edilen boşanma davası, yoksulluk nafakasının miktarı ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-davalı koca, 26.03.2013 havale tarihli dilekçesi ile, davalı-davacı kadının, kabul edilen birleşen boşanma davasında, boşanma hükmüne yönelik temyiz isteğinden ve davalı-davacı kadın da 16.03.2013 havale tarihli dilekçesi ile, davacı-davalı kocanın kabul edilen boşanma davasında boşanma hükmüne ve vekalet ücretine yönelik temyiz isteğinden feragat ettiğini...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı kadın tarafından zinaya dayalı boşanma talebinin reddi, kusur belirlemesi, erkeğin kabul edilen boşanma davası, tazminat ve nafaka miktarları yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlar ve velayet yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı kadının zinaya dayalı boşanma davasının reddine yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Toplanan delillerden; mahkemece her iki boşanma davasının kabulüne karar verilmiş ise de; davalı-karşı davacı...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, taraflarca, her iki boşanma davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece davacı-davalı erkeğin boşanma davası kabul edildiği için, davalı-davacı kadının boşanma davası yönünde hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir. Davalı-davacı kadının boşanma davası hakkında olumlu olumsuz bir hüküm kurulmaması doğru bulunmamıştır....

        boşanma davasından feragati, boşanma hükmü kesinleştiğinden sonuç doğurmayacağına göre, davacı-davalı kocanın tüm, davalı-davacı kadının ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 3-Toplanan delillerden; davalı-davacı koca tarafından ... 8....

          Anlaşmalı boşanma kararı bu değişiklikleri taraflar kabul ederse verilebilir. (Ömer Uğur GENÇCAN, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu, Bilimsel Açıklama-İçtihatlar-İlgili Mevzuat, : I. Cilt (TMK. m. 1-351), Ankara 2004 , Kısaltma: GENÇCAN-TMK, s. 858) Diğer yandan; Aile mahkemesi (=yoksa Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen asliye hukuk mahkemesi) hâkimi boşanma düzenlemesini uygun bulmadığını duruşmada açıklamamış ve uygun gördüğü değişiklikleri eşlerin bilgisine sunmamış bulunmasına göre boşanma düzenlemesini “uygun görmüş” sayılır. (Turgut AKINTÜRK, Aile Hukuku, İstanbul-2002, s. 263) O halde mahkemece yapılacak iş boşanma düzenlemesini eda hükmü içerecek şekilde hüküm fıkrasına almaktan ibarettir. Boşanma düzenlemesinin 2/c, e ve f bentlerine “aykırı olarak” ve bu bentleri “yok sayarak” hüküm kurulması isabetli değildir. Bu sebeplerle değerli çoğunluğun görüşüne katılmıyorum....

            Asliye Hukuk Mahkemesi’nde (Aile mahkemesi sıfatıyla) birleşen boşanma davası açılmış, bu birleşen boşanma davasına, kadın boşanma davasına “cevaplarım ve delillerimdir", başlıklı dilekçe sunmuş, bu dilekçe içeriğinde karşı dava başlığı altında yalnızca 5.000 TL maddi tazminat talebinde bulunmuştur. Mahkemece, birleşen davanın yapılan ön inceleme duruşmasında, kadının birleşen davaya cevap olarak sunduğu dilekçesini karşı dava dilekçesi olarak yorumlanmış ve kadına karşı davasına yönelik olarak harcını ikmal etmesi içinde süre verilmiştir....

              , Türk Medeni Kanunu m.166/1'de gösterilen hukuki sebeple boşanma isteminde bulunmuştur....

                KARŞI OY YAZISI Davalı-davacı erkek 9.9.2013 tarihinde anlaşmalı boşanma davası açmış, davacı-davalı eşinin evi bir başka erkek için terk ettiğini öğrenmesi üzerine, açtığı anlaşmalı boşanma davasından, 7.10.2013 tarihinde, yeni bir boşanma davası açmak amacıyla feragat etmiştir. Davalı-davacı erkeğin, yeni bir dava açmak amacıyla anlaşmalı boşanma davasını sonlandırdığı konusunda hiçbir uyuşmazlık yoktur. Değerli çoğunlukla aramızdaki uyuşmazlık, davalı-davacı erkeğin yeni bir dava açmak amacıyla davasından feragati, davalı-davacı erkeğin önceki olayları affetmiş veya en azından hoşgörü ile karşılamış sayılıp sayılmayacağı noktasında toplanmaktadır. Davalı-davacı erkek açıkca, anlaşmalı boşanma davasından yeni bir boşanma davası açmak amacıyla feragat ettiğini beyan etmiştir....

                  Bölge adliye mahkemesince taraflarca boşanma hükmü istinaf başvurusuna konu edilmediğinden evlilik boşanma ile son bulduğu, kadın mirasçılarının kusur yönünden davaya devam edebilecekleri, belirlenen kusurlar ile miktarların uygun olduğu gerekçesi ile esastan ret kararı vermiştir. Karar bu kez davacı kadın mirasçısı tarafından, boşanma hükmünün gerekçesi, tazminatlar ve nafakaların miktarları yönünden temyiz edilmiştir. İlk derece mahkemesince boşanma hükmü ve gerekçesine yönelik verilen hüküm davacı kadın tarafından istinaf edilmeyerek kesinleşmiştir. Dolayısıyla taraflar arasındaki evlilik bağı boşanma ile son bulmuştur....

                    Davacı, bu davanın kesinleşmesinden itibaren üç yılık eylemli ayrılığın gerçekleştiğini belirterek; Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayalı bu boşanma davasını açmıştır. Davacı kocanın cevaba cevap dilekçesinde ileri sürdüğü gibi; davalı kadın 29.11.2002 tarihinde Şişli 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı 2002/1690 esas, 2003/18 karar sayılı boşanma davasından 06.01.2003 tarihinde feragat etmiş; davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir. Kadının açtığı boşanma davasından sonra tarafların bir daha biraraya gelmedikleri iki tarafın da kabulündedir. Davacı koca Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayanan boşanma davasında, kendi açtığı retle sonuçlanan boşanma davasına dayanmakla birlikte; boşanma nedeni yaratmış kabul edilemez. Zira, kadın kendi açtığı boşanma davasından feragat ederek; kocanın kusurlarını affetmiş konumuna düşmüş; bunun sonucu olarak artık kocayı kusurlu ve boşanma nedeni yaratmış olarak görmenin olanağı kalmamıştır....

                      UYAP Entegrasyonu