Dolayısıyla karşı davalının bu darp eylemi evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kusurlu olduğunu ortaya koymakla asıl ve karşı davanın boşanma yönünden kabulü ile tarafların TMK'nun 166/1 maddesi gereğince boşanmalarına, Davalı - karşı davacının ziynet eşyası iadesi talebinin değerlendirilmesinde ; karşı davacı , 10 tane 15'er gram bilezik , 2 tane 10'ar gram bilezik , 40 gram takı seti ve 8 adet çeyrek altının karşı davalı tarafından ailesine Antalya 'da ev almak amacıyla 2016 yılının Mart ayında bozdurulduğunu , kendisinden zorla alınan bu altınların iade edilmediğini iddia etmiştir....
geldiği, yine davacı kadına kendi ailesi tarafından takılan 1 adet bileziğin 32 gram olduğunun dinlenen tanık Miyase Öremiş’in beyanı ile kanıtlandığı, ziynet eşyasını hediye eden tarafın gram konusunda bilgi sahibi olmasının hayatın olağan akışına uygun olduğu, bu nedenle davacı kadına takılan 5 adet bileziğin her birinin 15 gram ve yine 1 adet bileziğin de 32 gram olarak kabul edildiği ve hesaplamanın bu şekilde yapıldığı, davacı kadına takılan ziynet eşyalarından 6 adet bileziğin bozdurulduğu, bu hususunun dinlenen tanık beyanları ispatlandığı ve davacının da kabulünde olduğu, bozdurulan bileziklerin daha sonradan davacı kadına iade edildiği hususunun ispat edilemediği anlaşıldığından davacı tarafın ziynet eşyasına yönelik talebinin kısmen kabulüne karar vermek gerektiği, davacı taraf ev ve çeyiz eşyasına yönelik talebinden feragat ettiği, bu nedenle davacının çeyiz ve ev eşyasına yönelik talebinin feragat nedeniyle reddine "gerekçesi ile; "Davacı tarafın ziynet eşyasına yönelik talebinin...
bu ev için bozdurulduğunu beyan ettiği, kadının tanıklarının, kadının iddiasını doğrulamadığından ve davacı tarafından iddiası ispat edilemediğinden davacının ziynet eşyası talebinin reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek boşanma davasının kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, kadın yararına aylık 600,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 20.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata, kadının ziynet alacağı talebinin reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı (kadın) tarafından, tazminatların miktarları, ziynet eşyası ve vekalet ücreti yönünden; davalı-karşı davacı (koca) tarafından ise, her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı-karşı davacı kocanın reddedilen boşanma davası yönünden davacı-karşı davalı kadın lehine vekalet ücreti taktir edildiğinin anlaşılmasına göre, davalı-karşı davacı kocanın tüm, davacı-karşı davalı kadının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-karşı davalı (kadın)'ın dava dilekçesinde, boşanma talebinin yanında ev eşyası ve ziynet alacağı yönünden de talebi bulunmaktadır....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ortak ikamette gördüğü baskılar neticesinde psikolojik olarak kendisini rahatsız hissetmesi nedeniyle ayrıldığını, ayrılırken ziynet eşyalarını ve çeyiz eşyalarını almadığını, boşanma davası sırasında bu eşyaların verilmesi yönünde talepte bulunduklarını, ancak olumlu bir cevap alamadıklarını, ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik ....000 TL bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece davanın kısmen kabulüne, çeyiz eşyalarının aynen, mümkün olmadığı takdirde 1.050 YTL olan bedelinin davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmesi üzerine, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre, temyiz eden davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Davacı vekilinin ziynet ve hüküm altına alınan ev eşyalarına ilişkin temyiz itirazlarına gelince, Davacı vekili, dava dilekçesinde, müvekkili ile davalı Okan'ın 2006 yılında evlendiklerini, düzenlenen 26.08.2006 tarihli çeyiz senedi ile dava konusu edilen ziynetler ve ev eşyalarının davacı ve eşine bağışlandığını, tüm ziynet eşyalarının ortak konuta götürüldüğünü, ancak bir süre sonra davalı eş ve ailesinin davacıyı ortak konuttan çıkardıklarını, dava konusu eşyaların davalıların...
Düzenli ve sabit geliri bulunduğu anlaşılan davacı yararına tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmemesi yerinde olduğundan davacının buna ilişkin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Davacının ziynet talebine gelince, Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını ve bunların elinden alındığını ispat yükü altındadır. Davacı kadına düğünde takılan ve kişisel eşya niteliğinde bulunan ziynet ve takıların bir kısmının düğünden sonra davalı ve ailesi tarafından bozdurulup harcandığı, dava konusu ziynetlerin kadına iade edilmediği kanıtlanmıştır. Evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı olur. Bu durumda, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile bozdurulup harcandığının davalı yanca kanıtlanması halinde koca almış olduğu ziynet eşyalarını iadeden kurtulur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ev Eşyası-Çeyiz ve Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından nafakanın ve tazminatların miktarı, ev eşyası, çeyiz ve ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının nafakanın miktarına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır....
Dava, karşılıklı boşanma ve ziynet eşyalarının iadesi davası niteliğindedir. Davacı-davalı tarafça, davalı-davacı kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ve ziynet alacağına ilişkin hükümlere ve ayrıca davacı-davalı erkeğin tazminat taleplerinin reddine yönelik istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; tarafların 11/08/2015 tarihinde evlendikleri, bu evlilikten müşterek çocuklarının bulunmadığı, davacı-davalı erkeğin asgari ücret karşılığı çalışmakta olduğu, davalı-davacı kadının ise ev hanımı olduğu anlaşılmıştır....
Davacının boşanma davasındaki boşanmaya karar verilmesi halinde hükmedilmesi mümkün olan boşanmaya bağlı ikincil nitelikteki tazminat ve nafaka haklarının elde edilmesini temin etmek için de olsa dava konusu olmayan ve davalı adına kayıtlı bulunan taşınmazlar üzerine tedbir konulamaz. (Y.2.HD.2013/26233 E.-2014/188 K.) Buna göre dosya incelendiğinde; Davacı kadın davalı erkek aleyhine boşanma, ziynet ve ev eşyasının iadesi, davası açtığı, ancak usulüne uygun olarak açılmış bir mal rejiminin tasfiyesi davasının bulunmadığı gibi, ihtiyati tedbir talebine konu olan davalı adına kayıtlı mallar ve banka hesabının bu davaların konusu olmadığı, HMK'nın 389. maddesindeki koşulların oluşmadığı, ilk derece mahkemesinin davalının malvarlığına ve banka hesabına ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararının yerinde olduğu, davacı kadının bu ara karara yönelik istinaf talebinin yerinde olmadığı anlaşılmakla; davacı kadının istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir....