SUÇ : Resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek, zimmet, ihmali davranışla görevi kötüye kullanma HÜKÜM : Resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek suçundan dönüşen suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme ile zimmet suçlarından ceza verilmesine yer olmadığına, atılı diğer suçtan beraat Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi; Sanık hakkında birleşen 2010/131 Esas sayılı dosya kapsamında resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek suçundan dönüşen suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme, zimmet ve ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçlarından doğrudan zarar görmesi söz konusu olmayan, bu nedenle bahse konu dosyada verilen hükümleri temyiz etme hakkı bulunmadığı anlaşılan katılanın vekili aracılığıyla birleşen 2010/131 Esas sayılı dosya kapsamındaki hükümlere yönelen temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, incelemenin katılan ... vekilinin dönüşen...
Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve ferilerine ilişkindir. Tarafların vekilleri ve davalı asil tarafından müşterek imzalı 19/03/2021 havale tarihli dilekçe ile tarafların boşanma ve fer'ileri yönünden anlaştıklarını, bu anlaşma doğrultusunda bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesini talep etmişlerdir. Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairelerinde karşı dava açılamaz, davaya müdahale talebinde bulunulamaz, davanın ıslahı ve 166. maddenin birinci fıkrası hükmü saklı kalmak üzere davaların birleştirilmesi istenemez, Bölge Adliye Mahkemesince re'sen göz önünde tutulacaklar dışında, ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar dinlenemez, yeni delillere dayanılamaz ( HMK m. 357/1 ). Somut olayda; taraflar istinaf aşamasında boşanma ve fer'ileri hususunda anlaşarak davayı, TMK'nın 166/3. maddesi uyarınca anlaşmalı boşanmaya dönüştürmüşlerdir....
Tasarrufun iptali davalarında 3. kişinin borçludan aldığı malı elinden çıkarması ve satın alan dördüncü kişinin davaya dahil edilmemesi ya da davaya dahil edilmekle birlikte iyi niyetli olduğunun anlaşılması halinde İİK’nın 283/2 maddesi uyarınca bedele dönüşen davada üçüncü kişinin dava konusu malı elinden çıkardığı tarihteki gerçek değeri oranında bedelle sorumlu tutulması gerekir. Somut olayda dava konusu edilen taşınmazların 3.kişi ... tarafından elden çıkarıldığı gelen kayıtlardan anlaşılmaktadır. Mahkemece bu yöne ilişkin davacı talebi sorulmadan ve 4. kişilerin davaya dahil edilmemesi halinde ise davalı ... açısından bedele dönüşme şartları yönünden inceleme yapılmadan yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi isabetli değildir....
Tasarrufun iptali davalarında 3. kişinin borçludan aldığı malı elinden çıkarması ve satın alan dördüncü kişinin davaya dahil edilmemesi ya da davaya dahil edilmekle birlikte iyi niyetli olduğunun anlaşılması halinde İİK’nın 283/2 maddesi uyarınca bedele dönüşen davada üçüncü kişinin dava konusu malı elinden çıkardığı tarihteki gerçek değeri oranında bedelle sorumlu tutulması gerekir. Somut olayda dava konusu edilen taşınmazların 3.kişi ... tarafından elden çıkarıldığı gelen kayıtlardan anlaşılmaktadır. Mahkemece bu yöne ilişkin davacı talebi sorulmadan ve 4. kişilerin davaya dahil edilmemesi halinde ise davalı ... açısından bedele dönüşme şartları yönünden inceleme yapılmadan yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi isabetli değildir....
KARŞILIKLI TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davacı tarafından; adli yargı yerince de görevsizlik kararı verildiği ve kararın kesinleştiği, kararın usul ve yasaya uygun olmadığı ileri sürülmektedir. Davalı idare tarafından; Uyuşmazlık Mahkemesinin emsal kararları uyarınca davaya bakmakla idari yargının görevli olduğu, esasa ilişkin olarak dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu ve işin esasına girilerek bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir. DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ... DÜŞÜNCESİ : Karşılıklı temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık suçundan dönüşen özel belgede sahtecilik Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığa yüklenen doladırıcılık suçundan dönüşen özel belgede sahtecilik suçunun gerektirdiği cezanın miktar ve nev’i itibariyle tabi olduğu 765 sayılı TCK’nun 102/4. 104/2 maddesine göre hesaplanan yedi yıl altı aylık dava zamanaşımının; suç tarihi olan 05.04.2004 tarihi ve temyiz inceleme tarihi arasında gerçekleştiği anlaşılmakla; 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı kanunun 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nun 223/8.maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 26.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Taraflar istinaf aşamasında boşanma ve ferileri hususunda anlaşarak davayı TMK'nın 166/3. maddesi uyarınca anlaşmalı boşanmaya dönüştürmüşlerdir. Buna göre anlaşmalı boşanmaya dönüşen bu davada yasal şartların oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi ilk derece mahkemesine ait olduğundan, mahkeme kararı kaldırılarak, dosyanın gereği için mahal mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan sebeplerle; 1- Davacının istinaf başvuru talebinin KABULÜ ile ANKARA BATI 6....
ya karşı işlediği iş ve çalışma özgürlüğünü ihlal (yağmadan dönüşen) suçları nedeniyle verilen karara yönelik katılanlar vekilince yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde; 5271 sayılı CMK’nın 231/5. maddesi kapsamında verilen kararların temyizi olanaklı bulunmayıp aynı maddenin 12. fıkrası uyarınca itirazı olanaklı kararlardan olduğu ve 5271 sayılı CMK'nın 264/1. maddesi uyarınca yasa yoluna başvuruda ve mercide yanılmanın haklarını ortadan kaldırmayacağının anlaşılması karşısında; 5271 sayılı Yasanın 264/2. maddesi uyarınca itirazı incelemeye yetkili ve görevli mahkemeye, Mahkemesince iletilmek üzere dosyanın incelenmeden İADESİNE, II-Sanıklar ..... hakkında katılan ...'ya karşı işledikleri iş ve çalışma özgürlüğünü ihlal (yağmadan dönüşen) suçu nedeniyle verilen düşme kararına yönelik katılan vekilince yapılan temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde belirttiği sebeplerle; ilk derece mahkemesi kararının tümden ortadan kaldırılmasını, boşanma, maddi ve manevi tazminat ve sair hükmün reddine karar verilmesini istemiştir. İstinaf incelemesi aşamasında davacı asil ve davalı vekili 26/05/2022 tarihli dilekçeleri ile 09/05/2022 tarihli anlaşmalı boşanma protokolünü sunduklarını, anlaşmalı boşanma protokolü doğrultusunda tarafların boşanmalarına karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine iadesine karar verilmesini talep etmişlerdir. Taraflar istinaf aşamasında boşanma ve ferileri hususunda anlaşarak davayı TMK'nın 166/3. maddesi uyarınca anlaşmalı boşanmaya dönüştürmüşlerdir. Buna göre anlaşmalı boşanmaya dönüşen bu davada yasal şartların oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi ilk derece mahkemesine ait olduğundan, mahkeme kararı kaldırılarak, dosyanın gereği için mahal mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir....
Davacı vekili 02/07/2014 havale tarihli dilekçesi ile, 9 adet çekten kaynaklanan gayrinakdi alacak için bu davanın açıldığını, ancak dava dilekçesinde sehven takip sonrası nakde dönüşen gayrinakdi alacağın 6.000,00 TL yerine 4.000,00 TL olarak gösterildiğini, taleplerini ıslah ettiklerini belirterek gayrinakdi alacağın nakde dönüşen 6.000,00 TL'sinin tahsili yönünde takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir....