a ait villa olduğu ve davacının davasını ispatladığı dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi ... olmadığı gerekçesi ile bu haliyle davacının ipoteğin kaldırılması davasına yönelik istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının ilgili bentlerinin kaldırılmasına, davacının ipoteğin kaldırılması davasının kabulü ile, davalı ... adına kayıtlı dava konusu taşınmaz üzerine davalı ... AŞ. Lehine 24.11.2016 tarihinde konulan 3.300.000,00 TL bedelli ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir . V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı banka vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B....
İpoteğin terkin sebebi ne olursa olsun yasalarda ipoteğin on yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra veya ipotek süresinin bitmiş olması nedeniyle kaldırılacağına ilişkin özel bir hüküm yoktur....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2023/376 Esas KARAR NO: 2024/443 DAVA: İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) DAVA TARİHİ : 24/05/2023 KARAR TARİHİ: 14/05/2024 Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Muris ------- adına kayıtlı ------ üzerindeki arsa niteliğindeki taşınmaz davacı müvekkiline miras olarak kaldığını, -------- sayılı ve 08/08/2018 tarihli kararında görüleceği üzere müvekkili ------- miras bırakan -----mirasçıları arasında yer aldığını, davalı şirket --- tarafından Muris ---- adına kayıtlı ------ üzerindeki arsa niteliğindeki taşınmaza ---- yevmiye numarasıyla ipotek tescil edildiğini ancak Muris ---- ile davalı şirket --------arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığının, Ticaret sicilden kaydı kapatılan davalı şirket ile muris arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığından tapuda yer alan ipoteğin kaldırılması amacıyla iş bu davanın...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılmasına ilişkin davada Niğde 2. Asliye Hukuk ve Niğde Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Niğde Asliye Hukuk Mahkemesince, ipotek miktarının 719,00 TL olduğu ve mahkemenin görev sınırı altında kaldığı bildirilerek görevsizlik kararı verilmiştir. Niğde Sulh Hukuk Mahkemesi ise, uyuşmazlığın tesis edilen 40.000,00 TL'lik ipotek miktarı itibariyle Asliye Hukuk Mahkemesinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur.. İpoteğin kaldırılması davasında görev ipotek bedeline göre belirlenecek olup, istemin taşınmaz üzerindeki 40.000,00 TL tutarındaki ipoteğin kaldırılmasına ilişkin olması nedeniyle, uyuşmazlığın Niğde 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkindir (TMK m.194). Dava konusu taşınmazın tapuda "arsa" vasfıyla kayıtlı olduğu, davalı ...'ün 1/5 hissesinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece yapılacak iş; taşınmazın vasfında tapu kaydında arsa olarak gözüktüğü hususu da nazara alınarak, dava konusu taşınmazda usulünce keşif yapılıp, aile konutu olarak kullanılan bölümün kroki ve harita üzerinde işaretlenmesinin istenmesi ve bu bölümle sınırlı olacak şekilde ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, taşınmazın tamamına yönelik olarak ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 26/05/2014 NUMARASI : 2013/614-2014/201 Taraflar arasındaki imar uygulaması nedeniyle konulan ipoteğin kaldırılması, karşı dava ise; ipotek bedelinin arttırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, imar uygulaması nedeniyle konulan ipoteğin kaldırılması, karşı dava ise; ipotek bedelinin arttırılması istemine ilişkindir. Mahkemece; ipoteğin tespiti davasının kabulüne, karşı dava ipoteğin arttırılması davasının reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
İpoteğin kaldırılması davasında görev ipotek bedeline göre belirlenecek olup, istemin taşınmaz üzerindeki 6.000,00 TL tutarındaki ipoteğin kaldırılmasına ilişkin olması nedeniyle, uyuşmazlığın Tosya Sulh Hukuk Mahkemesinde görülerek, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nun 21. ve 22. (1086 sayılı HUMK.’nun 25. ve 26.) maddeleri gereğince Tosya Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 23.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu nedenle ipoteğin kaldırılması talebinin reddine karar verilmesi sonucu itibariyle doğru olup; hükmün gerekçesinin değiştirilerek ve düzeltilerek onanmasına (HUMK.md.438/son) karar verilmesi gerektiği düşüncesiyle, sadece onama kararının gerekçesine katılmıyorum....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından, ipoteğin kaldırılması talebinin reddi yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 07.12.2015 günü temyiz eden davacı ... vekili ... geldi. Karşı taraf davalı Türkiye İş Bankası A.Ş adına gelen olmadı. Davalı ... vekili ile davalı ... 'de gelmediler. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı; aile konutu olduğu iddia edilen taşınmazda, açık rızası olmaksızın tesis edilen ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini de talep etmiştir....
Öte yandan HUMK 74.maddesi gereğince hakim taleple bağlı olup, davacı karz akdine dayanarak talepte bulunduğuna göre başka bir akdi ilişkiden dolayı borç sabit olduğu gerekçesiyle talep dışına çıkarak karar veremez. Davalı savunmasında davacı ile aralarındaki sözleşmenin karz akdi olmayıp vekalet akdi olduğunu savunmuştur. Yani gerekçeli inkarda bulunmuştur. Bu durumda MK 6. madde ve HUMK gereği davacı karz akdine dayanarak talepte bulunduğuna göre davacı karz akdini yasal delillerle kanıtlamalıdır. Mahkemece karz akdinin varlığına dair tarafların tüm delilleri toplanıp sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece taraflar arasındaki akdi ilişkinin nitelendirilmesi yapılmadan davalının davacı hesabindan çektiği parayı ödediğini kanıtlayamadığı gerekçesiyle ıspat yükü ters çevrilerek davanın kabulü usul ve yasaya aykırı olduğundan ... çoğunluğun kararın onanmasına dair kararına katılmıyorum....