Derecede, aylık %2 faizli ve fekki alacaklı tarafından bildirilinceye kadar müddetle ipotek tesis edilmiş olduğu ve ipoteğin kesin borç ipoteği (karz ipoteği) olduğu anlaşılmıştır. İpotek akit tablosundaki “fekki bildirilinceye kadar süre ile” açıklaması ise muacceliyet koşulu olmayıp, ipoteğin süresiz olarak yapıldığını göstermektedir. Kural olarak alacağın muacceliyetinin, bir ihbarın yapılmasına bağlı olduğu durumlarda, alacaklının hem asıl borçluya hem de borçtan kişisel olarak sorumlu olmayan ipotekli taşınmaz malikine, muacceliyet ihbarında bulunmadan icra takibi yapması mümkün değildir. (M.K. 802 md., TMK. 887 md.) Zira, Borçlar Kanunu'nun 117/2.maddesinde yer alan borcun ifa edileceği gün (vade tarihi) sözleşmede yer almamıştır. Bu durumda, borçlunun temerrüdünün ne zaman gerçekleştiğinin saptanmasında Borçlar Kanunu'nun 117/2.maddesinin(818 Sayılı BK'nun 101/1.maddesi); “muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla mütemerrit olur” hükmü dikkate alınmalıdır....
Derecede, aylık %5 faizli ve fekki alacaklı tarafından bildirilinceye kadar müddetle ipotek tesis edilmiş olduğu ve ipoteğin kesin borç ipoteği (karz ipoteği) olduğu anlaşılmıştır. İpotek akit tablosundaki “fekki bildirilinceye kadar süre ile” açıklaması ise muacceliyet koşulu olmayıp, ipoteğin süresiz olarak yapıldığını göstermektedir. Kural olarak alacağın muacceliyetinin, bir ihbarın yapılmasına bağlı olduğu durumlarda, alacaklının hem asıl borçluya hem de borçtan kişisel olarak sorumlu olmayan ipotekli taşınmaz malikine, muacceliyet ihbarında bulunmadan icra takibi yapması mümkün değildir. (M.K. 802 md., TMK. 887 md.) Zira, Borçlar Kanunu'nun 117/2.maddesinde yer alan borcun ifa edileceği gün (vade tarihi) sözleşmede yer almamıştır....
Takip dayanağı Karasu Tapu Sicil Müdürlüğü'nün 30/12/2020 tarih 24865 yevmiye sayılı ipotek akit tablosunun incelenmesinden; davalı borçlu tarafından davacı alacaklı lehine 150.000,00 TL bedel için, kanuni, bila faizle ve fekki bildirilinceye kadar müddetle ipotek tesis edildiği, takip konusu ipoteğin mevcut bir alacak için tesis edildiği ve kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını içerdiği, bu haliyle söz konusu ipoteğin, kesin borç ipoteği (karz ipoteği) niteliğinde olduğu, ilam niteliği taşıdığı anlaşılmıştır. İpotek akit tablosu kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını içerse de, alacaklı tarafından borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takip yapılmasında ve borçluya 9 örnek ödeme emri gönderilmesinde yasaya aykırılık bulunmamaktadır (Yargıtay 12. H.D.'nin 24/12/2020 tarih 2020/3076 esas 2020/11273 karar sayılı, 16/12/2014 tarih 2014/25520 esas 2014/20523 karar sayılı ilamları)....
Öncelikle, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe ilişkin düzenlemeler ve taşıdığı özelliklerin ortaya konulmasında yarar vardır. Bilindiği üzere ipotek, halen mevcut (doğmuş) veya ileride doğacak ya da ileride doğması muhtemel olan bir alacağın temini için tesis edilebilir. İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte kesin borç (karz) ipoteğine dayanılmış ise; eş söyleyişle, doğmuş bir alacağın temini için düzenlenen ipotek akit tablosu kayıtsız şartsız bir para borcunu ihtiva ediyorsa başvurulacak yol, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takiptir ve bu durumda 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun (İİK'nın) 149. maddesi gereği borçluya ve taşınmaz sahibi üçüncü şahsa birer icra emri gönderilir. Aynı Kanun'un 149/a maddesine göre, ilamların icrasına ilişkin aynı Kanun'un 33/1, 2, 3. maddeleri hükmünce, icranın durdurulması kararı alınmazsa da taşınmaz satılır....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, takibe konu ipoteğin müvekkili bankadan kullandırılan tüketici kredisi nedeniyle verilen kayıtsız şartsız borç ikrarı içeren karz ipoteği olduğunu, kredinin ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiğini, kredi borçlusu ile ipotek verenin aynı kişi olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla İİK'nın 150/ı maddesi şartları gerçekleştirildiği için icra emri gönderilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu bildirerek davanın reddine karar verimesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, şikayetin reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması ve Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından, reddedilen ipoteğin kaldırılması davası yönünden; davalı banka tarafından aile konutu şerhi konulması talebinin kabulü yönünden; davalı ... tarafından ise, reddedilen ipoteğin kaldırılması davası ve yargılama giderleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı bankanın aile konutu şerhi konulması kararına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı, aile konutu olduğu iddia edilen taşınmazda, açık rızası olmaksızın tesis edilen ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini de talep etmiştir....
İpoteğin kurulması anında güvence altına alınmak istenen alacak, mevcut ve miktar itibariyle belirli ise, bu miktar tapu kütüğüne tescil edilir. Bu durumda, bir ana para (kesin borç, karz) ipoteği söz konusu olur (Köprülü/Kaneti, s. 284; Şeref Ertaş/İlknur Serdar/Damla Gürpınar, Eşya Hukuku, 2008, s. 538). İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte kesin borç ipoteğine dayanılmış ise, eş söyleyişle, doğmuş bir alacağın temini için düzenlenen ipotek akit tablosu, kayıtsız şartsız bir para borcunu ihtiva ediyorsa, başvurulacak yol, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip olup, bu durumda 2004 sayılı İİK’nın 149. maddesi gereğince borçluya ve taşınmaz sahibi üçüncü şahsa birer icra emri gönderilir. (Hukuk Genel Kurulu’nun 19.09.2012 tarih ve 2012/12- 708/579 sayılı ilamı)....
120.000 TL verip ilk etapta banka tarafından ipoteğin kaldırılması yönünde yazı verilmesine rağmen, daha sonradan ipoteğin kaldırılmaması yönünde önceki yazının geçersizliğini içerir yazının tapuya gönderildiği, bu nedenle tapudaki ipotek şerhinin kaldırılmadığı, söz konusu tapuların adına kayıtlı olan önceki malikleri tarafından ipoteğin kaldırılması gerekip bu şahısların iddiasına göre paranın kendilerine ödenmemesi nedeniyle ipoteğin kaldırılmaması talimatını kendilerinin verdiği yönündeki beyanları da dikkate alındığında sanığın hileli bir hareketinin bulunmadığı bu nedenle dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı, ipoteğin kaldırılması karşılığında 120.000 TL parayı aldığı kabul edilse bile, bu paranın karşılığında ipoteğin kaldırılmamasının veya paranın geri iade edilmemesinin hukuki ihtilaf mahiyetinde olduğundan bahisle sanığın beraatine yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/11/2020 NUMARASI : 2018/339 ESAS - 2020/333 KARAR DAVA KONUSU : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) KARAR : Dairemizde bulunan istinaf başvurusunun yapılan açık incelemesi sonunda; "Dahili davalılardan T6 vekili"nin istinaf başvurusu üzerine Düzce 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/339 Esas - 2020/333 Karar sayılı kararı incelendi....
TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 194 ] "İçtihat Metni" Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : İpoteğin kaldırılması ancak İİK. nun 153.maddesinde öngörülen şartların gerçekleşmesi halinde İcra Mahkemesinden istenebilir. Bunun dışındaki nedenlere dayalı olarak ipoteğin geçersiz olduğu gerekçesi ile kaldırılması ancak genel hükümler çerçevesinde talep edilebilir. Somut olayda şikayetçinin ipotekli taşınmazın aile konutu olduğunu ileri sürerek, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun " Aile Konutu" başlıklı 194/1. maddedeki eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz" hükmüne dayalı olarak taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu görülmüştür....