Ancak ipoteğin kaldırılması talebinin reddine gelince; malik olmayan eşin açık rızası alınmadan yapılan işlemin kesin hükümsüz olduğu görüşündeyim. Bu nedenle ipoteğin kaldırılması talebinin de kabulü gerektiğini düşündüğümden değerli çoğunluğun ipoteğin kaldırılması talebinin reddine ilişkin onama görüşüne katılmıyorum....
Takibe dayanak 23/12/2014 tarih, 4232 yevmiye nolu ipotek akit tablosu incelendiğinde; taşınmaz üzerine takip alacaklısı lehine 50.000,00 TL bedel mukabilinde, 2. derecede, kanuni faiz, 23/01/2015 tarihine kadar ipotek tesis edildiği ve ipoteğin kesin borç ipoteği (karz ipoteği) niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte kesin borç ipoteğine dayanılmış ise, eş söyleyişle, doğmuş bir alacağın temini için düzenlenen ipotek akit tablosu kayıtsız şartsız bir para borcunu ihtiva ediyorsa, başvurulacak yol, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip olup, bu durumda İİK’nın 149. maddesi gereğince borçluya ve taşınmaz sahibi üçüncü şahsa birer icra emri gönderilir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından taşınmazın tamamı üzerinden ipoteğin kaldırılması yönünden; davalı banka tarafından ise ipoteğin kaldırılması davasının kabulü, vekalet ücreti, harç ve yargılama giderleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının tüm, davalı bankanın aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın tarafından açılan ipoteğin kaldırılması davasında yapılan yargılama sonucunda ilk derece mahkemesi tarafından davanıın kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiş, davacı kadın tarafından vekalet ücretine, davalı banka tarafından ise,...
nin davalıdan aldığı kredilerin teminatı olarak konulduğu, takip dayanağı ipoteğin kesin borç (karz) ipoteği niteliğinde olduğu, ipoteğe konu taşınmazın 14/04/2016 tarihinde davacıya satıldığı anlaşılmıştır. İpotek resmi senedinde kararlaştırılan 29/05/2015 tarihi, ipoteğin paraya çevrilmesi için azami süre olmayıp, borcun ödenmesi için verilen vade tarihidir. Bir başka anlatımla davalı, anılan süreye kadar takip yapamayacaktır. Sürenin dolmasından itibaren ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip hakkı doğacağı gibi, alacağa bu tarihten itibaren faiz de isteyebilecektir. İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte kesin borç ipoteğine dayanılmış ise, yani doğmuş bir alacağın temini için düzenlenen ipotek akit tablosu, kayıtsız şartsız bir para borcunu ihtiva ediyorsa, başvurulacak yol ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip olup, bu durumda İİK’nın 149. maddesi gereğince borçluya ve taşınmaz sahibi üçüncü kişiye icra emri gönderilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, karz ipoteğinin kaldırılması, birleşen dava ile munzam zarar nedeniyle tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiş, hükmü birleşen davanın davacısı temyiz etmiştir. Temyiz edenin sıfatına göre, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 13.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 17.03.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"Davacı ... ile davalı ... arasındaki davadan dolayı Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 25.09.2014 gün ve 373-394 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık karz ipoteğinin kaldırılması isteminden kaynaklandığından kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 14. Hukuk Dairesi'ne aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 14. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 19.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Alacağı (taşınmaz rehni) ipotekle teminat altına alınan taraf ipotek borçluları aleyhine bu yola mahsus takip yoluyla ipoteğin paraya çevrilmesini ve alacağının tahsilini icra dairesinden isteyebilir. Dosyada bulunan akit tablosu içeriğinden ipoteğin kesin borç-karz ipoteği olduğu sabittir. Dolayısıyla ayrı bir alacak davası açılmasına hukuki yararı bulunmamaktadır. İpotek alacaklısının ipoteğin uyarlanması talebinde bulunamayacağı, Yargıtay 14....
Türk Medeni Kanununun 875. maddesine göre kesin borç (karz) ipoteği, anapara yanında, gecikme faizini ve icra takibi yapılmışsa takip masraflarını da güvence altına alır. Alacaklı, ipoteğin fekki için anaparanın dışında takip masraflarını ve geçen günlerin faizlerini de isteyebileceğinden, ipoteğin kaldırılmasına ancak anaparanın, gecikme faizinin, icra takibi yapılmışsa takip giderlerinin ödenmesi halinde karar verilebilir. Haciz, kesinleşmiş icra takibinin konusu olan bir alacağın ödenmesini teminen borçluya ait ve haczi kabil bulunan mallara bir bakıma takibi yapan icra müdürlüğünün el koyması işlemidir. Haciz şerhinin usulsüz konulduğunun saptanması veya lehtarın talebi üzerine kaldırılması mümkün olduğu gibi Türk Medeni Kanununun 1010. maddesi uyarınca borcun ödenmesi, icra takibinin düşmesi ya da herhangi bir sebeple sona ermesi halinde de taşınmaz kaydının terkini mümkündür....
İncelenen ve ipotek aktinin çerçevesini tayin eden resmi akit tablosu içeriğinden ipoteğin, her bir davalı aleyhine 13.750,00 TL olmak üzere toplamda 55.000,00 TL için tesis edildiği görülmektedir. Açıklanan bu niteliğe göre ipotekler, kesin borç (karz) ipoteğidir. Türk Medeni Kanununun 875. maddesine göre kesin borç (karz) ipoteği, anapara yanında, gecikme faizini ve icra takibi yapılmışsa takip masraflarını da güvence altına alır. Alacaklı, ipoteğin fekki için anaparanın dışında takip masraflarını ve geçen günlerin faizlerini de isteyebileceğinden, ipoteğin kaldırılmasına ancak anaparanın, gecikme faizinin, icra takibi yapılmışsa takip giderlerinin ödenmesi halinde karar verilebilir. Taşınmaz malikinin ödeme iddiası varsa bu iddianın da yazılı delille kanıtlanması zorunludur. 6.2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 21/05/2015 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 11/07/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Davacı vekili müvekkilinin 1451 ada 100 parselde bulunan A Blok Zemin Kat 17 No'lu bağımsız bölümü 31/01/1989 tarihinde satın aldığını, taşınmazda davalı tarafından konulmuş ipotek bulunduğunu, davacının ipoteğin kaldırılması için davalıya ulaşamadığını ileri sürerek ipoteğin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı, ipoteğin satış bedeli için konulduğunu kendisine ödeme yapılmadığını, ipotek bedelinin yatırılması gerektiğini savunmuştur....