İdari Dava Dairesinin … tarihli, E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Zonguldak İli, Çaycuma İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazı da kapsayan alanda 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesi ve 2981 sayılı Kanunun Ek-1. maddesi uyarınca parselasyon yapılmasına ilişkin … tarihli, … sayılı belediye encümeni kararının iptali istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Dosyanın ve yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporun birlikte değerlendirilmesinden, davacıya teknik bir zorunluluk bulunmamasına rağmen kadastral parsel alanından tahsis yapılmadığı, yapılan tahsisin eş değer olmadığı, bu nedenle dava konusu parselasyon işleminde imar parsellerinin oluşturulması ve dağıtımına ilişkin esaslar yönünden hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır....
Asliye hukuk mahkemesindeki yargılamanın da iflas nedeniyle durması gerektiğini hem dava hem de icra takibinin durması gerekirken durdurulmamış olması yanında icra müdürlüğünce teminat mektubunun paraya çevrilmesi kararının da iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle: Müflis şirketin takip dosya borçlusu olmayıp 3. Kişi olduğunu mal kaçırdığı tespit edilen 3. Kişinin iflasının İİK. Madde 193’ün uygulanmasının mümkün olmadığını, tasarrufun iptali davasında ki tedbirin kaldırılması amacıyla müflis şirket tarafından kesin teminat mektubunun sunulduğu tasarrufun iptali davasının taşınmazın aynine ilişkin olmayıp kesinleşmesinin gerekmediğini davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince: İcra müdürlüğünün teminat mektubunun paraya çevrilmesi kararının iptaline karar verilmiştir....
husumetin hükümsüzlük isteminden kaynaklandığı, elde kalan YİDK kararının iptali istemi yönünden ise davalı şirkete bir husumet yöneltilmediği, marka hükümsüzlüğüne ilişkin dava ile işbu davanın tefrik edilmesine ve elde kalan YİDK kararının iptali davası yönünden davalı şirketin taraf sıfatının kalmamasına rağmen, davalı şirketin karar başlığında gösterilmesi ve davalı şirket yönünden husumetten ret şeklinde hüküm kurulması doğru olmadığı gerekçesiyle davalı şirket karar başlığından çıkartılarak davacı şirket vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, davalı şirkete karşı marka hükümsüzlüğü istemli dava yönünden husumet yöneltildiğinden ve marka hükümsüzlüğü istemli davada, işbu davadan tefrik edildiğinden davalı şirketin, eldeki YİDK kararının iptali istemli dava yönünden taraf sıfatı kalmadığı, aleyhine herhangi bir hüküm de tesis edilmeyen davalı şirketin, uyuşmazlığın esası yönünden verilen kararı istinaf etmekte hukuki yararı bulunmadığı, bu itibarla, davalı şirket vekilinin istinaf...
sayılı yapı ruhsatının iptali yolunda verilen ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla istinaf başvurusunun kesin olarak reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Bahse konu taşınmaz için Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulunca düzenlenen ... tarihli, ... sayılı işyeri açma ve çalışma ruhsatının iptali istemiyle açılan davada, dava konusu işlemin iptali yolunda verilen ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:... , K:......
usulden reddine, 20.12.2018 tarihli genel kurul kararının iptali talebinin reddine karar verilmiştir....
yönetim kurulu kararının iptali sebebinin yönetim kurulu ile davacı arasında yapılan sözleşmede belirlenen değerin az bulunmasına ilişkin olduğu, genel kurul kararında bu hususun açıkça belirtildiği, davacının şartlı üyeliğine bir itiraz olmadığı, buna göre genel kurul kararının yerinde olmadığı gerekçesiyle, davacının kooperatif üyeliğine alınmasına ilişkin yönetim kurulu kararının iptali ile ilgili genel kurul kararının iptaline karar verilmiştir....
Bu nedenle, anayapıdaki asansörlerin yenilenmesi ve güvenliğinin sağlanması için Kat Mülkiyeti Yasasının 42.maddesindeki gibi kat maliklerinin nitelikli çoğunluğu ile alınacak bir karara da gerek bulunmadığından, davanın reddine ilişkin mahkeme kararının onanması gerekirken davaya konu edilen ve iptali istenen 21.04.2013 tarihli kat malikleri kurulu kararının yeterli çoğunluk sağlanmadan alındığı ve iptali gerektiği yönünde yapılan bozma kararının yerinde olmadığı anlaşıldığından, davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne, Dairemizin 10.11.2014 gün ve 2014/15899 Esas-2014/15845 Karar sayılı bozma kararının kaldırılmasına karar verilip dosyadaki tüm bilgi ve belgelerin incelenmesi sonucunda; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde düzeltme isteyene iadesine, 25.01.2016 gününde...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR ESAS NO : 2022/820 KARAR NO : 2023/4 DAVA : Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali DAVA TARİHİ : 14/12/2022 KARAR TARİHİ : 12/01/2023 Mahkememizde görülmekte olan Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda, İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıdan defalarca talep etmelerine rağmen müvekkilinin kooperatif üyeliğine kabul edilmediğini, haricen öğrendikleri 12.11.2022 tarihli Genel Kurul Kararının iptalini ve diğer üyelerden hisse devri ile üyeliği hakeden ancak üyeliğe kabul edilmeyen müvekkilinin üyeliğinin tespitini talep etme zorunluluğu doğduğunu, 12.11.2022 tarihli Genel Kurul Toplantı Tutanağı 7....
hakkındaki ihraç kararının henüz kesinleşmemiş olduğu belirtilerek, davacıya üyeliğini devraldığı ... hakkındaki ihraç kararının iptali konusunda dava açma hakkı tanınması ve bunun sonucuna göre karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. belirtilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyulmuş, bozma uyarınca davacı vekilince asıl dava açılmış, bu davada da üyeliği devralınan dava dışı ... ’ün ihracına ilişkin kararın iptali talep ve dava edilmiştir. Davalı vekili, asıl davanın da reddini istemiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak süre verilmesi sonucu davacı tarafından payını devraldığı ......
Mahkemece, davanın çağrı usulsüzlüğüne dayalı olarak 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 53. maddesi kapsamında genel kurul kura kararının iptali şeklinde açıldığı, yalnız çağrı usulsüzlüğünün genel kurul kararının iptalini gerektirmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kura işleminin iptaline ilişkindir. Mahkemece, dava dilekçesinde “genel kurulun kura işleminin iptali” istenildiğinden, dava bir genel kurul kararının iptali davası olarak nitelendirilerek, çağrı usulsüzlüğüne dayalı olarak genel kurul kararının iptalinin istenilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....