Birleşen davada davacı, sözleşme gereği üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiğini ancak davalı şirketin prim ve kar payı ödemesini yapmadığını, bu nedenle sözleşmenin kendileri tarafından haklı nedenle feshedildiğini ileri sürüp fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere prim ve kar payı için 1.000,00.TL'nin ve sözleşme gereği sermaye olarak verdiği 10.000,00.TL'nin tahsilini istemiştir....
Ek raporda tespiti yapılan toplam 164.555, TL kar payı ve kira ödemesinin kaydı görülmüştür. ¸ 3- İş bu 2. Ek rapor aşamasında fiziken incelenen Dava Dışı şirket kasa defterinde Davacı ... adına “Kira ve Kar payı” açıklamaları ile kaydedilen ödemelerin, Davacı vekilinin 25.09.2022 tarihli itiraz dilekçesinde belirttiği 35.625,00 TL ‘nin kasa defterinde kayıtlı olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca kasa defterinin incelenmesinde 16.550,00 TL ilave kaydında varlığı tespit edilmiştir. Bu “Kira ve Kar payı” açıklamalı ödemelerden kök ve ek raporumuzda yer almayan 10.06.2019¬21.11.2020 tarihleri arasındaki kayıtların incelenmesi sonucunda toplam (35.625,00+16.550,00) 52.175,00 TL “Kira ve Kar payı” ödemesinin olduğu görülmüştür. Bu tespitle birlikte Dava Dışı otelin kasa defterinde Davacı adına “Kira ve Kar payı” açıklamalı kayıtların toplam bedelin (164.555,00+52.175,00=) 216.730,00 TL olduğu görülmüştür. ¸ ¸ 4- Kök, ek ve iş bu 2....
ın şirkette 168.817,70 TL kar payının mevcut olduğu, bundan daha önce davalı tarafça ödenen 15.000 TL düşüldüğünde talep edilebilecek kar payı alacağının 153.817,70 TL olduğu gerekçesiyle kar payı alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı M.. K.. temyiz etmiştir. Asıl davada verilen hüküm davalı M.. K.. tarafından temyiz edilmemiştir. Birleşen dava, limited şirket ortağı tarafından davalı şirkete karşı açılan kar payı alacağının tahsili istemine ilişkindir. Davanın niteliği ve açılış şekli itibariyle temyiz eden diğer ortak M.. K.., bu davada davalı değildir. Bu nedenle, birleşen dava yönünden taraf sıfatı bulunmayan asıl davanın davalısı M.. K..'ın verilen kararı temyiz etme hakkı bulunmadığından temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı M.. K..'...
ye ödenmesine; kar payı alacağı talebi yönünden ise, muhasebe ve finansal tablolarda çifte kayıt tutulduğu, bu nedenle kar zarar durumunun tam olarak tespit edilemediği, genel kurulca da belirlenmiş bir kar dağıtım kararı ve buna göre davacıya düşecek bir kar payı bulunmadığı gerekçesi ile bu talebin reddine karar verilmiştir. Karar davacı vekili ile adli yardım talepli olarak davalılar vekili tarafından temyiz edilmiş, davalılardan R.E. temyiz talebinden feragat etmiş, diğer davalıların adli yardım talepleri kesin olarak reddedilmiş, gerekli temyiz masrafının yatırılmaması üzerine temyiz talebinden vazgeçmiş sayılmalarına karar verilmiş ve bu karar temyiz edilmiştir. 1- Davalılardan R. E. 09.12.2013 tarihli dilekçe ile temyiz isteminden feragat ettiğini bildirmiştir. Feragat, HMK’nın 307.maddesi uyarınca istemde bulunanın talep sonucundan vazgeçmesidir....
Anonim Şirketi'nin 10/03/2023 tarihinde yapılan Olağan Genel Kurul Toplantısında kar payı dağıtılmasına ilişkin alınan kararda, dağıtılmasına karar verilen temettünün 03.04.2023 tarihinden en geç 03.07.2023 tarihine kadar olmak üzere Yönetim Kurulu'nca belirlenecek tarihlerde peyder pey pay sahiplerine ödenmesine karar verildiği, bu hususun taraflar arasında ihtilafsız olduğu anlaşılmaktadır. Somut olayda, davacı tarafından davalı şirketin 10.03.2023 tarihinde yapılan 2022 yılı Olağan Genel Kurulunda kar payı dağıtılmasına ilişkin karar verildiği, mirasçı ...'dan devralınan 3 pay için kar payı ödemesinin yapılmadığı iddiasıyla davaya dayanak icra takibinin başlatıldığı anlaşılmaktadır. İlk derce mahkemesi gerekçesinde de yer verildiği üzere, davalı şirketin 10/03/2022 tarihli olağan genel kurul toplantısının 6....
olduğunu, müvekkillerinin geriye dönük olarak kar payı başta olmak üzere her türlü hakkının ve alacağının, davalı şirketin ticari defterlerinin incelenmesi suretiyle tespit edilmesini ve taraflarına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece iddia, savuma ve tüm kanıtlara göre, davalı şirketin limited şirket olması nedeniyle, ortaklar kurulu karar almadıkça kar payı alınamayacağı, şirket hesaplarının eksi bakiye vermiş olması nedeniyle ortaklık payı ve kar payı talebinin reddi gerektiği, davacının çıkma sebebi olarak ileri sürdüğü toplantıya çağrılmadığı iddiasına karşısında incelenen karar defterine göre iki toplantı yapıldığı ve davacının bu iki toplantıya katıldığının anlaşıldığı, ayrıca şirketin işleri hakkında bilgi verilmediği yönündeki ve taraflar arasında güven kalmadığı ve aralarında anlaşmazlık olduğu iddiasını ise ispatlayamadığı, kar payının verilmemesinin ortaklıktan çıkma için haklı neden olamayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....
Davalı vekilinin Mahkemeye sunmuş olduğu cevap dilekçesini özetle; 2022 yılı olağan gene kurul toplantısında dağıtılmasına karar verilen temettünün davacı tarafından icra takibine konu edildiğinden tarihte henüz ödeme vadesi sona ermediğinden muaccel olmadığını, genel kurulda dağıtılmasına karar verilen kar TL cinsinden olduğundan icra takibinin ABD doları cinsinden başlatılmış olması hukuka aykırı olduğunu, ...'a dava dışı ...'ya miras kalan pay devrinin geçerli olup olmadığı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunduğundan ödenmediğini, Dava, davalı şirketin 2022 yılı olağan genel kurulunda alınan kar payı dağıtımına ilişkin kararı gereğince devralınan paylara ilişkin kar payı ödemesinin tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. ... İcra Müdürlüğü'nün 2023/......
Davacının----- sayılı dosyasında -----aleyhine şirket ortaklığından kaynaklı kar payı istemi ile açtığı davada yapılan yargılama sonucunda; davacının hisselerini devrederek pay sahipliği sıfatını yitirdiği, bu sıfatın yitirilmesiyle kar payı hakkı gibi ortaklığa bağlı haklarında yitirildiği, davacının ortak olduğu döneme ilişkin kar payı talep etmesinin mümkün olduğu ancak TTK'nun 469/2 maddesi uyarınca şirket genel kurulu tarafından kar payı dağıtılmasına ilişkin karar alınmadığı, bu sebeple davacının dava tarihi itibariyle geçmişe dönük kar payı talep etmesinin Türk Medeni kanunun 2.maddesine aykırılık teşkil edeceği kanaatine davanın reddine karar verildiği, bu kararın -----tarafından onandığı, karar düzeltme isteminin aynı daire tarafından reddedilmesiyle kararın kesinleştiği anlaşılmıştır....
Şti'yi kurdukları, müvekkilinin şirkette %49 oranında, dava dışı ... ise %51 oranında hissedar olduğunu, şirketin kuruluşundan beri kar payı ödenmediğini, TTK’nın 553/1. maddesi uyarınca müvekkilinin kar payı alması gerektiğini, 2002 yılında yapılan sermaye artırımının şirketin kar elde ettiğinin delili olduğunu, anasözleşmede kar payı dağıtımı konusunda %51 paya sahip hissedarların kararına bağlı olduğu yazılı ise de bu durumun müvekkilin şirkete ortak olmaktan beklediği faydayı anlamsız kıldığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1997 yılından dava tarihine kadar şirketin karından müvekkilinin payına düşen kar payından şimdilik 2.000,00 TL’nin, 14.10.2008 tarihli ıslah dilekçesi ile 57.976,71 TL’nin faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı taraf davaya cevap vermemiş, yargılama sırasında verilen dilekçe ve beyanlarla kar payı dağıtımı konusunda ortaklar kurul kararı bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....