"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklanan kar payı alacağı talebinden kaynaklanmasına göre kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 15.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı şirketçe yaklaşık 250.000TL tutarındaki kredi kullanımının ise 07.02.2014 ve 20.02.2014 tarihlerinde kredi tutarlarından olduğu tespit edilmiştir.Bu çerçevede 2011,2012,2013 yıllarında raporlanmış durumdaki dönem net kar toplamlarından (247.398,23TL) düşülmek suretiyle raporlanan bir kar dağıtımı kaydı bulunmayıp davalı şirketçe banka kredisi kullanılmak suretiyle ortaklara avans niteliğinde kar payı ödemesinde bulunulmuştur.Davalı şirketin 2011,2012,2013,2014 yıllarında bilirkişice raporlanan dönem net karlarına göre ,ortaklara dağıtılabilir brüt kar payı 373.304,33TL tespit edilmiş olup davalı şirket ortaklarına 2014 yılının Şubat ayında banka kredisi kullanılmak suretiyle dağıtılan ve avans niteliğinde görülen net kar payı tutarı 245.966,00TL hesaplanmış olup dağıtımı yapılan brüt kar payı tutarı Gelir Vergisi Kanunu uyarınca %15 oranında stopajı gerektirdiğinden dağıtımı yapılan kar payı tutarı brüt 289.372,00TL olacaktır.Bu durumda ''Ortaklar Alacaklar''hesabından her iki ortağın...
kardeşi arasında ibra protokolü düzenlendiğini ancak davacının bu yönde yetki vermediğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle şimdilik 9.000 TL sermaye alacağının ve 1.000 TL kar payı alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 29/11/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini sermaye alacağı yönünden 44.543,58 Euro, kar payı alacağı yönünden 29.464,89 Euro olmak üzere toplam 74.008,47 Euro'ya yükselterek dava ve ıslah tarihi itibarıyla faiziyle davalıdan tahsilini istemiştir....
alacağı dahil elde ettiği kar payının maddede belirtilen tutarın üzerinde olduğu saptanarak; gerçekte tespit edilen bu kar payı tutarının beyan edilmesi gerektiği ancak, sahibi olduğu hamiline yazılı hisse senetlerini muvazaalı bir şekilde üçüncü kişilere devretmiş görüntüsü vererek elde ettiği kar payını azalttığı ileri sürülmüştür....
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının davalı şirketten kar payı alacağı talep edip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Uyuşmazlığın çözümü noktasında mevzuata ve yerleşik içtihatlara bakmak gereklidir. 6102 s. TTK 16. Maddede genel kurulun devredilemez yetkileri arasında yılsonu finansal tablolarının ve yıllık faaliyet raporunun onaylanması, kâr payı hakkında karar verilmesi, kazanç paylarının belirlenmesi sayılmıştır. Yargıtay 11. H.D 2018/3914 E. 2020/997 K. sayılı ilamında: "İlk derece Mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, kâr payı dağıtımına ilişkin herhangi bir genel kurul kararı bulunmadığı, bu hali ile muaccel bir alacağın söz konusu olmadığı, TTK 616/1-e maddesi ile kar payı dağıtımının genel kurulun devredilemez yetkileri arasında bulunduğu, mahkemenin de genel kurul yerine geçerek yetkisini kullanmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı, davacı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; 1- Dava konusu Afyonkarahisar Zafer Mah. 133 Ada 13 Parsel Sayılı bağımsız bölüm 2 de bulunan taşınmaza ilişkin davanın KABULÜ İLE; 67.571,13 TL katılma alacağı ile 20.910,00 TL değer artış payı alacağının karar tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte, T.C. Nolu, davalı T3 tarafından T.C. Nolu, davacı Rahime EVCİMEN'e ödenmesine, 2- Dava konusu Ecomar Mermer maden ticaret LTD şirketinde davacının 312.174,06 TL katılma alacağı bulunduğuna, bu alacağın karar tarihi itibariyle işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı tarafından davacıya ödenmesine, 3- Dava konusu 34 XX 881 plaka sayılı araçta davacının katkı ve katılma alacağı talebinin reddine, 4- Katkı payı alacağı talebinin REDDİNE karar verilmiştir....
DAVA TARİHİ : 09/08/2019 KARAR TARİHİ : 09/09/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 09/09/2021 Taraflar arasındaki kâr payı alacağı istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
İcra Dairesinden yapılan satış sonucunda alınmış olduğu, bu durumun ... tarafından davalı kooperatife 28.04.2004 tarihli dilekçesi ve ekleri ile bildirilmiş olduğu, bu durumda davacı ...’un davalı kooperatifte dükkanının kalmamış olması nedeni ile dava konusu kar payı talebinin yerinde olmayacağı yönünde karar verilmesi halinde 28.04.2004 tarihine kadar alınmış bir kar payı dağıtımı kararı da olmadığından kar payı alacağının olmayacağı tespit edildiği, her ne kadar davacı ...’un ... nolu dükkanlarının mülkiyeti ...’e geçmiş olmuş ise de ...’un kooperatif üyeliğinden çıkarıldığına dair alınmış bir karar olmamasından dolayı davacı ...’un üyeliğinin devam edeceği ve kar payı dağıtımı ile ilgili talebinin yerinde bir talep olacağı yönünde Sayın Mahkeme Hakimliği tarafından karar verilmesi halinde; davalı kooperatif genel kurullarında 2011 yılında yapılan genel kurul ile 2010 yılı karının dağıtılma kararı alınmış olup, davacı talebinde 2018 bilanço dönemi de dahil kar payı talebi...
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle; davalı limited şirket nezdinde dağıtılmayan kar payı alacağının tahsili istemine ilişkindir. Dairemizce inceleme, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, istinaf nedenleri ve kamu düzeni gözetilerek yapılmıştır. Kar payı, ancak şirketin ortaklar kurulu kararıyla muaccel olur ve istenebilir hale gelir....
(dava dilekçesindeki detay mizana göre) olmak üzere toplam 276.307,15 TL tutarında olduğunu, müvekkilinin, hissesine tekabül eden vergi borcu tutarı(159.453,11 TL) düşüldüğünde 116.854,04 TL alacaklı olmasına rağmen bu hususların tespit edilmediğini, protokolün 5.maddesinde müvekkilin 240.000 TL mal karşılığında yapılandırılan vergi ve sigorta borçlarının ödeneceğinin hüküm altına alındığını, kar payı talep edilebilmesi için bu yönde karar alınmasıınn zorunlu olmadığını, davalı firmanın kar payı dağıtımından kaynaklı stopajdan kaçınmak amacıyla kar payı dağıtımı yönünde karar almadığını, bu karar alınmasa dahi hisselerden kaynaklı müvekkilinin devir tarihi itibariyle bu durumdan menfaati bulunmadığını, yapılan protokollerde dağıtılmamış kar payı alacağından vazgeçildiğini gösteren herhangi bir hüküm olmadığını, bir kimse hakkından açıkça feragat etmediği sürece o hakkını talep edebilmesinde herhangi bir hukuki engel olmadığını belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar...