WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı Eylül 2018 tarihinden itibaren kar payı ödenmediğini dava dilekçesinde bildirmiş olup, geçmiş dönemlere ilişkin kar payı talebi olmadığı ihtar ve dava dilekçesi kapsamında belirlenmiştir. Şirketin 2018 yılı karının 126.455,07 TL olduğu, Şirketin 2018 yılı karı kapsamında davacının 2018 yılında olan hisse başına düşen kar payının 9.317,62 TL olduğu, 2019 yılında raporlanan karın 13.923,69 TL olduğu, yedek akçe ayrıldıktan sonra TTK 521 uyarınca dağıtılacak kar payının bulunmadığı, 2017 yılında ..., ... ve ...'...

    almamak suretiyle hissedarlara kar dağıtımı yapmadığını, olağanüstü yedek akçeye ayrılan karların bir kısmı ya da tamamının hakim hissadarlar tarafından yönetim kurulu eliyle eşitlik ilkesi de ihlal edilerek gayri resmi olarak hakim hissedarlara dağıtılmak suretiyle haksız zenginleşmeye sebebiyet verildiğini, 1998 ve 1997 yılında kar payı dağıtımına karar verilmiş ise de, kar payı dağıtılmadığını, 1993, 1994, 1995, 1996 yıllarında yapılan olağan genel kurul toplantılarında kar dağıtımı ile ilgili karar alınmadığını, 1999, 2000, 2001, 2002, 2003, 2004, 2005, 2006, 2007, 2008, 2009, 2010, 2011, 2012, 2013, 2014, 2015 yıllarında yapılan olağan genel kurul toplantılarında ise şirket karlarının kanuni yedek akçeler ayrıldıktan sonra kalan kısmının olağanüstü yedek akçe olarak ayrılmasına karar verilmek suretiyle hissedarlara kar payı dağıtımı ile ilgili olarak bir karar alınmamak suretiyle hissedarlara kar payı dağıtımı yapılmadığını, şirketin kar payı dağıtmama konusunda direngen hale geldiğini...

    Davacı ... tarafından dağıtılmayan kar paylarının tespiti ve tahsili talep edilmiş ise de, Genel kurul tarafından, kar payı dağıtımına karar verilmediği sürece, pay sahibinin şirkete karşı ileri sürebileceği muaccel bir kar payı alacağından söz edilemeyecek olup, pay sahibi davacı ancak davalı şirket tarafından karın genel kurulda dağıtılmasına karar verildiği takdirde ve genel kurulca dağıtılmasına karar verilen kar payları dahilinde, alacak talebinde bulunabilir. Genel kurulun kar payı dağıtılması veya dağıtılmaması kararı alması ya da bu hususta karar almaması durumlarında, ortak ve şirket organlarının haklarının neler olduğu TTK.da düzenlenmiştir....

      payı ortaklığı sözleşmesinden kaynaklanan 2.500,00-TL kar payı alacağı ile 2.500,00-TL ücret alacağının temerrüt tarihi olan 31.01.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesine ve yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Ancak; davacının kar payı alacağı yönünden; yukarıda açıklandığı üzere, taraflar arasında kara katılmalı bir ödünç sözleşmesi bulunduğu sabittir. Sözleşmeler uyarınca davacının zarar katılacağı kararlaştırılmadığına göre, davalı şirketin kar payı ödemesinde bulunması için kar edip etmediğinin bir önemi yoktur. Bu durumda, davacının sözleşmenin "3/g" maddesine göre fesh talebinde bulunduğu da açık olduğundan, davacının fesih tarihine kadar olan kar payı alacağının tespiti için bilirkişi incelemesi de yaptırılarak, davacının varsa alacaklı olduğu miktarın belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle kar payı alacağının reddine karar verilesi doğru olmamıştır....

        HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLER VE GEREKÇE : Dava davacı şirket ortağının limited şirket ortaklığından haklı sebeplerele çıkmasına izin verilmesi ve ortaklık ayrılma payı alacağı ile kar payının kendisine ödenmesi talebine ilişkindir. Davalı şirkete ait ticaret sicil kayıtları Ticaret Sicil Müdürlüğü'nden getirtilmekle inceleme konusu yapılmış, davacı ...'nin % 20 diğer ortaklar ... ve ...'...

          İtiraz üzerine alınan ikinci bilirkişi raporunda ise, davalıların icra takibine itirazlarının 1.456.436,61 TL asıl alacak, 198.643,17 TL mahrum kalınan kar payı olmak üzere toplam 1.655.079,78 TL üzerinden iptali gerektiği, kar payı oranının %13,56 olduğu, genel kredi sözleşmesinde çeke ilişkin açık depo hükmü bulunmadığı, davacının davalılardan gayri nakit alacağı talep hakkı bulunmadığı, davalı ...'ın kefil olduğu 27/05/2008 ve 13/09/2010 tarihli genel kredi sözleşmelerindeki kefalet limitine kadar borçtan sorumlu olduğu yönünde kanaat bildirilmiştir. Davacı yan genel kredi sözleşmesinden kaynaklı alacağı bulunduğunu, davalıların icra takibine itirazının haksız olduğunu iddia etmiş, davalı yan ise genel kredi sözleşmelerinin birbirinden ayrı sözleşmeler olduğunu, ihtarnamelerde ve takipte borcun hangi sözleşmeden kaynaklandığının belirtilmediğini savunmuştur....

            Şirketin kar payı yönünden de, 4721 Sayılı TMK'nin yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar, dava konusu şirketin kar edip etmediğinin, kar etmişse davalı eşe şirket kar payı (temettü=kazanç) ödenip ödenmediğinin, ödenmişse mevcut olup olmadığının ya da her hangi bir yatırıma dönüştürülüp dönüştürülmediğinin, kar payı ödemesi yapılmamışsa karın şirkete yatırım olarak kullanılıp kullanılmadığının araştırılıp belirlenmesidir. Kar payı ödemesi yapılmış veya karın şirkete yatırım olarak kullanılması durumunda, bu miktarların mal rejiminin sona erdiği tarih itibarıyla ulaştığı reel değer belirlenerek mal rejiminin tasfiyesinde göz önünde bulundurulmalıdır. Yukarıdaki değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi için gerek görülürse konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden de yardım alınmalıdır....

              Hissedarların kar payının tahsilini talep edebilmesi için genel kurul kararları ile kar dağıtımına ilişkin karar alınması gereklidir. 1986- 2016 yılları arasında sadece 1994 ve 2003 yılı hariç diğer yıllarda kar dağıtımına ilişkin karar alındığı kar payının davalı şirket tarafından başvuru halinde davacıya ödeneceği anlaşılmıştır. Talimat mahkemesinden alınan bilirkişi raporu ile de davalı şirketçe hesaplanan kar payının yerinde olduğu tespit edilmiştir. Bu doğrultuda davacının hisse miktarı da dikkate alındığında kar payına ilişkin uyarlama ve tahsil talebinin de yasal dayanağının bulunmadığı kanaatine varılmıştır. Davacının davalı şirketteki sermaye oranını ve davalı şirketin beyan ettiği kar payı miktarından daha fazla bir kar payı hakkının bulunduğunu kanıtlayamadığı 21/10/2019 tarihli rapor ile tespit edilen kar payının davalı şirkete başvurusu halinde istediği zaman davacıya ödenebileceği dikkate alınarak kanıtlanamayan davanın reddine.." karar verilmiştir....

              Davalı vekili, şirketin kar payı dağıtabilmesi için kar etmesinin gerektiğini, zarar etmiş olan şirketin kar payı dağıtmasının mümkün olmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı şirketin ana sözleşmesine göre ortaklara kar payı dağıtılabilmesi için şirket sermayesinin en az %51'ini temsil eden ortakların kararına ihtiyaç olduğunun hüküm altına alındığı, ortaklar kurulu tarafından alınmış kar payı dağıtımına yönelik herhangi bir karar bulunmadığı, bu yönde bir karar olmadan mahkemenin ortaklar kurulu yerine geçerek ortağa kar payı vermesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....

                UYAP Entegrasyonu