WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TARAFLARIN KARŞILIKLI TEMYİZ İSTEMLERİNİN REDDİNE, 2. … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın ONANMASINA, 3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan taraflar üzerinde bırakılmasına, 4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 7035 sayılı Yasa ile değişik 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın ... İdare Mahkemesine gönderilmesine, 30/12/2020 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi....

    Cevap dilekçesi: Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; Yetkili mahkemenin Manisa mahkemeleri olduğunu, yetki itirazının bulunduğunu, davacının Manisa 1.Aile Mahkemesinin 2017/48 Esas sayılı dava dosyasında boşanma davası açtığını, derdestlik itirazı bulunduğunu, davacının anlaşmalı boşanma davasından vazgeçerek davasını çekişmeliye döndürdüğünü, davacının ikinci evliliği olduğunu öğrendiğini, evi terk ettiğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedele dönüşen davacı payına takdir edilen bedelin artırılması davasının reddine dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, duruşma için belirlenen 13/02/2018 günü taraf vekillerinin yüzlerine karşı duruşmaya başlanarak, sözlü açıklamaları da dinlendikten ve dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, imar uygulaması sırasında bedele dönüşen davacı payına takdir edilen bedelin artırılması istemine ilişkindir....

      Hukuk Dairesinin 18/02/2013 tarihli ve 2012/14143 esas, 2013/1624 sayılı kararında da değinildiği üzere, şikâyet tarihi itibariyle boşanma ilâmı ve bununla hükmedilen iştirak nafakasına dair ilâmın kesinleşmiş olduğunun, eşe ve çocuklara önceki ilâmla verilmiş olan tedbir nafakasının boşanma ilâmının kesinleşmesi ile son bulacağının (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 197-169. maddeleri), bu ilâma dayanılarak yapılmış ek bir talep ve gönderilmiş yeni bir icra emri bulunmadığının, iştirak ve yoksulluk nafakasına dönüşen tedbir nafakasının İcra Müdürlüğünce tahsilinin ise ancak kesinleşen kararın ayrıca takibe konulması veya aynı dosya üzerinden yeni talep açılarak buna ilişkin icra emrinin tebliğiyle mümkün olacağının anlaşılması karşısında, müşteki tarafından boşanma davasının kesinleşmesiyle tedbir nafakasının iştirak nafakasına çevrilmesine yönelik 26/12/2019 tarihli talepte bulunduğu, iştirak nafakasına ilişkin verilen karara dair açılmış bir icra takibi bulunmadığı, yeni bir talep...

        İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Dava; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md.166/1- 2) hukuki sebebine bağlı boşanma, ziynet alacağı istemine ilişkindir. Davacı vekili Av. T2 06.12.2022 tarihli, davalı asıl 13.02.2023 tarihli ayrı ayrı vermiş oldukları dilekçeleriyle anlaşmalı boşanma protokolü düzenlediklerini belirterek protokol gereğince anlaşmalı olarak boşanmaya karar verilmesini talep etmişlerdir. Taraflar istinaf aşamasında boşanma ve ferileri hususunda anlaşarak davayı TMK'nın 166/3. maddesi uyarınca anlaşmalı boşanmaya dönüştürmüşlerdir. Buna göre anlaşmalı boşanmaya dönüşen bu davada yasal şartların oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi ilk derece mahkemesine ait olduğundan tarafların istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir....

        Hukuk Dairesinin 18/02/2013 tarihli ve 2012/14143 Esas, 2013/1624 sayılı kararında da değinildiği üzere, şikâyet tarihi itibariyle boşanma ilâmı ve bununla hükmedilen iştirak nafakasına dair ilâmın kesinleşmiş olduğunun, eşe ve çocuklara önceki ilâmla verilmiş olan tedbir nafakasının boşanma ilâmının kesinleşmesi ile son bulacağının (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 197-169. maddeleri), bu ilâma dayanılarak yapılmış ek bir talep ve gönderilmiş yeni bir icra emri bulunmadığının, iştirak ve yoksulluk nafakasına dönüşen tedbir nafakasının İcra Müdürlüğünce tahsilinin ise ancak kesinleşen kararın ayrıca takibe konulması veya aynı dosya üzerinden yeni talep açılarak buna ilişkin icra emrinin tebliğiyle mümkün olacağının anlaşılması karşısında, sanığa isnat edilen suçun oluşmadığı nazara alınmadan, beraati yerine yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesinde, isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması...

          Şöyle ki, aile mahkemesince tedbir olarak hükmedilen ve 12.09.2012 tarihli kararla da boşanma ile birlikte yoksulluk nafakasına dönüşen borcun ödeme yükümlüsünün işçi olduğu, süresinde ödememesi üzerine hakkında icra takibine geçilmesine işçinin kendisinin sebebiyet verdiği, işverenin yaptığı kesintiyi icra dosyasına yatırmaması biçimindeki eylemin icra emrini yerine getirmemesi sebebiyle icra dairesine karşı olacağı, 4857 sayılı İş Kanunu'nun işçinin haklı fesih sebeplerini düzenleyen 24. maddesi hükümlerine giren bir davranışı bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davacı hakkında nafaka hükmüne uymamaktan yapılan şikayetin tarihininde 08.03.2013 olduğu, işçinin fesih tarihinin ise 04.03.2013 olduğu, yaklaşık 12 yıllık çalışan olan davacının, işvereni uyararak kesintinin icra dairesine yatırılmasını sağlamak yerine fesih hakkını kullanması hakkın kötüye kullanılmasıdır....

            KARŞILIKLI TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından; idarenin takdir yetkisini kaldırır nitelikteki bilirkişi raporu esas alınarak verilen hükmün hukuka uyarlı olmadığı belirtilerek kararın iptale ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir. Davacı tarafından; Bilirkişi raporuna yapılan itirazlarının Mahkemece nazara alınmadığı, bilirkişi raporunda yer alan taşınmazların, emsal teşkil edemeyeceği, davalı idareyle aralarında bulunan kira sözleşmesi nedeniyle haklarında ecrimisil tahakkuk ettirilemeyeceği belirtilerek kararın redde dair kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir. KARŞI TARAFIN CEVABI : Taraflarca cevap verilmemiştir. DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : … DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir....

              e yönelik yağma suçundan açılan kamu davasının yürütülen yargılama sonucunda dönüşen tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde; Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

                HAKSIZ FİİL NEDENİYLE VEYA KARŞILIKLI HAKARET 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 129 ] 5271 S. CEZA MUHAKEMESİ KANUNU [ Madde 223 ] 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 482 ] 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 485 ] "İçtihat Metni" Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu