"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından zina ve evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebeplerine dayalı boşanma davası ve fer'ileri yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 16.09.2019 günü temyiz eden davalı-davacı ... vekili Av... geldi. Karşı taraf davacı-davalı ... ve vekili gelmedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece davalı-davacı kadının zina (TMK m. 161) hukuksal sebebine dayalı boşanma davasının reddine karar verilmiş ise de toplanan delillerden, davacı-davalı erkeğin bir başka kadınla evlilik dışı ilişki yaşadığı anlaşılmaktadır....
Davacı-karşı davalı kadın dava dilekçesinde hayata kast, pek kötü muamele veya onur kırıcı davranış sebebine (TMK m.162) dayalı olarak boşanmaya karar verilmesini talep etmiş, mahkemece evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/2) hukuksal sebebine dayalı olarak boşanma kararı verilmiştir. Özel boşanma sebebine dayalı olarak açılan davada genel boşanma sebebiyle (TMK m.166/2) boşanma kararı verilemez. O halde mahkemece, davacı-karşı davalı kadının boşanma davasında, delillerin özel boşanma (hayata, kast, pek kötü muamele veya onur kırıcı davranış) sebebi yönünden değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken, evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/2) sebebi ile tarafların boşanmalarına karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
Davacı-karşı davalı kadın dava dilekçesinde; öncelikle zina hukuki nedenine, bunun kabul edilmemesi halinde evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı olarak boşanma kararı verilmesini istemiştir. İlk Derece Mahkemesince kadının zinaya dayalı davasının reddine, tarafların karşılıklı evlilik birliğinin temelinden sarsılması (4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası) nedeni ile boşanma taleplerinin ise kabulüne, tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer’îlerine karar verilmiştir. Hüküm, her iki tarafça istinaf edilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesinde erkeğin zinasının sübut bulduğu ve zinaya dayalı davanın kabul edilmesi gerektiği belirtilmiş ne var ki, "İlk Derece Mahkemesi kararının boşanma hükmü yönünden kesinleştiği gerekçesiyle zina hukuki sebebine dayalı boşanma davası yönünden karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmiştir. 2....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından kusurlu olduğunun tespitine karar verilmesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar arasında görülen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı karşılıklı boşanma davalarının yargılaması sürerken, davacı-davalı erkek 31/03/2018 tarihinde ölmüş ve erkeğin mirasçıları davaya sağ kalan eşin kusurunun tespiti yönünden devam etmiştir. İlk derece mahkemesince, evlilik birliğinin ölüm ile sona erdiğinden bahisle, boşanma davaları hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve sağ kalan eşin boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olduğunun tespitine hükmedilmiştir. Bölge adliye mahkemesi, kadın eşin istinaf başvurusunu esastan reddetmiş ve hüküm kadın eş tarafından temyiz edilmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından asıl davanın reddi, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise özel boşanma sebeplerine bağlı davalarının reddi, tazminatlar ve nafakaların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı erkek tarafından Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesine ve davalı-karşı davacı kadın tarafından Türk Medeni Kanununun 161, 162, 163 ve 166/1 maddelerine dayalı olarak açılan karşılıklı boşanma davalarının yapılan yargılaması sonucunda davacı-karşı davalı erkek tam kusurlu kabul edilerek davasının reddine, davalı-karşı davacı kadının davasının Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesi gereğince kabulüne, tarafların ortak çocuğunun velayet hak ve görevinin davalı-karşı davacı...
Esas sayılı dosyasında taraflarca karşılıklı evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı (TMK m. 166/1) boşanma davası açılmış verilen karar istinaf ve temyiz incelemesinden geçerek nihai olarak 27.9.2021 tarihinde Dairemizce onanarak kesinleşmiştir. Ancak, verilen boşanma hükmü kesinleşmeden eldeki davada davacı erkek tarafından (TMK m.166/1) evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak boşanma davası açılmış ancak yargılamaya dosyalar birleştirilmeden devam edilmiştir. Bölge adliye mahkemesince de belirtildiği üzere, taraflarca daha önce açılıp karar verilen dosyadaki boşanma hükmü kesinleştiğinden eldeki davada erkeğin boşanma istemi yönünden dava konusuz kalmış ise de boşanma kararının kesinleşmesinden önce erkek tarafından açılan eldeki bu dava nedeniyle, taraflar arasında boşanma davalarına ilişkin kusur durumu henüz taraflar yönünden bütünüyle kesinleşmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından, kadının birleştirilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı erkek tarafından Türk Medeni Kanunun 166/son maddesi uyarınca, davalı-davacı kadın tarafından ise Türk Medeni Kanunun 166/1-2. maddesi uyarınca boşanma davası açılmış, Yerel mahkeme taraflarca açılan karşılıklı boşanma ( TMK m. 166/1 ve 166/son) davalarının yapılan yargılaması neticesinde, daha önceden açılan dava ile erkeğin kusurlu olduğu hususunun kesinleştiği, erkeğin, kadını küçümsediği, onun kişilik haklarını ihlal ettiği ve böylece evlilik birliğinin sarsıldığı, tarafların boşanma davalarının reddinden sonra bir araya gelmedikleri belirtilerek tarafların boşanma...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı erkek tarafından, kendisinin reddedilen boşanma davası, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen maddi tazminat ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı kadın tarafından 18.06.2013 tarihinde terk hukuki sebebine (TMK.md.164) dayalı olarak açılan boşanma davasının yargılamasının devamı sırasında, davalı-davacı erkek tarafından 05.12.2013 tarihinde Türk Medeni Kanunun 1661/1. maddesine dayalı açılan boşanma davası 06.12.2013 tarihinde birleştirilmiş, davacı-davalı kadının davasının kabulü ile boşanmaya, davalı-davacı erkeğin davasının reddine karar verilmiş, hüküm davalı-davacı erkek tarafından kendisinin reddedilen boşanma davası, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen maddi tazminat, vekalet...
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı kadın evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1), davalı-karşı davacı erkek ise terk (TMK m. 164) hukuksal sebeplerine dayalı olarak boşanma talep etmişler, mahkemece “terk ihtarında davacı-karşı davalı kadının eve dönmesi halinde eve girebilmesi için gerekli olan anahtarı nerede bulabileceğine ilişkin hüküm bulunmaması sebebiyle şekil şartlarına uymayan terk nedeniyle boşanma davasının reddine" tarafların karşılıklı olarak hakaret ettikleri gerekçesiyle kadının davasının kabulü ile tarafların Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesine göre boşanmalarına karar verilmiştir....
Davacının 14.03.2013 tarihli dilekçesinde özel sebeplerinden dolayı 17.03.2013 tarihinde ayrılmak istediğini belirterek iş sözleşmesinin karşılıklı sona erdirilmesini talep ettiği, ardından 16.03.2013 tarihli ikale sözleşmesinde davacıya kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık ücretli iznin ödenerek iş sözleşmesinin 17.03.2013 tarihinde sonlandırılacağının kararlaştırıldığı görülmektedir....