temelinden sarsılması nedenlerine dayalı boşanma davası olup, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda son olayda eşine fiziksel şiddet uygulayan davalı-karşı davacı erkeğin boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olduğu belirtilerek kadının davasının kabulü ile tarafların Türk Medeni Kanunu’nun 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına, erkeğin Türk Medeni Kanunu’nun 162 ve 166/1 maddesine dayalı karşı davasının ise reddine karar verilmiş, hüküm taraflarca istinaf edilmiştir....
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından, her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Karşılıklı boşanma davalarının yapılan yargılaması sonunda, mahkemece kadının davasının reddine, erkeğin davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, erkek lehine manevi tazminata ve erkeğin masraflara dayalı maddi tazminat talebine yönelik harç yatırılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından her iki dava yönünden istinaf edilmiştir. Bölge adliye mahkemesi tarafından istinaf kanun yolu değerlendirilmesi, kusur belirlemesi ve yoksulluk nafakası yönünden yapılmıştır....
Somut olayda; olay günü aralarında önceye dayalı hukuk davası nedeniyle anlaşmazlık bulunan katılan sanıkların bu nedenle meydana gelen tartışma sırasında karşılıklı olarak birbirlerini basit tıbbi müdahale ile giderilir şekilde yaraladıkları ve sanık ...'in diğer sanık ...'nin elinde bulunan hukuk mahkeme dosyasından alınmış kroki fotokopisini yırtmak suretiyle zarar verdiği iddiaları ile açılan davada sanıkların karşılıklı yaralama eylemlerinin sabit olup cezalandırılmalarına ve mala zarar verme eyleminden sanık ...'in beraatine dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan sanıkların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, beraat hükümlerinin ONANMASINA, 17/12/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak; 1- Soruşturma evresindeki anlatımından olaya ilişkin görgüye dayalı bilgisi olduğu anlaşılan tanık .... dinlenilmeden ya da dinlenilmesinden vazgeçildiğine ilişkin bir karar verilmeden, soruşturma evresinde verdiği ifadesi de duruşmada okunmayarak, CMK’nın 211/1-c maddesine aykırı davranılması, 2- Tanıklar ... ve ...’ın anlatımları arasındaki çelişkinin giderilmeye çalışılması, giderilemediği takdirde yöntemince irdelenip hangi anlatıma hangi nedenle üstünlük tanındığı açıklanıp tartışılarak, sonucuna göre sanığın hukuksal durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi, 3- Sanığın, temyize gelmeyen sanık ...’la karşılıklı olarak birbirlerini tehdit ettikleri kabul edilen olayın çıkış sebebi üzerinde durularak, katılan sanıkların karşılıklı tahrik oluşturabilecek eylemlerinin saptanıp, haksız davranışların öncelik sonralık durumu, etki-tepki biçiminde gelişip gelişmedikleri, ağırlık düzey ve derecelerine göre denge...
Tarafların anlaşmalı olarak (TMK.m.166/3) boşanmaları halinde, tarafların anlaşmalarına ilişkin protokol ya da tarafların duruşmadaki karşılıklı anlaşmaya dair beyanları hükme aynen geçirilir. Somut olayda ise, tarafların 22.11.2011 tarihli anlaşmalı boşanmasına dair protokol hükme geçirilmediği gibi, tarafların duruşma sırasında karşılıklı anlaşma beyanları da hükme yazılmamış ve hüküm bu şekilde kesinleşmiştir. Hükme yazılmayan protokol mahkemece onaylanmış olmaz ve buna dayalı talebin kabulüne karar verilemez ise de; davalı erkeğin protokolün varlığını kabul edip buna uygun olarak taşınmazı 400.000 TL'ye sattığı ve bedelini protokol gereği davacı kadınla paylaştığı, davalı kadının da dava konusu taşınmazın daha yüksek bedelle satıldığını kanıtlayamadığı anlaşıldığına göre davanın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası, reşit olan çocuk lehine iştirak nafakası, aleyhine hükmedilen manevî tazminat ve tazminat taleplerinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Taraflar arasında görülen karşılıklı boşanma davasının yapılan yargılaması sonucunda; ilk derece mahkemesince davacı-karşı davalı kadının ağır, davalı-karşı davacı erkeğin ise az kusurlu olduğu gerekçesiyle tarafların boşanmalarına ve ferilerine hükmedilmiş, hüküm davacı-karşı davalı kadın...
Davacı-karşı davalı erkek tarafından 23.11.2016 tarihinde evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine (TMK m. 166/1) dayalı boşanma davası açılmış, davalı-karşı davacı kadın tarafından da 08.12.2016 tarihinde evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine (TMK m. 166/1) dayalı karşı boşanma davası açılmış olup, mahkemece karşılıklı boşanma davalarının yapılan yargılaması sonunda, asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, karşı davanın reddine karar verilmiştir....
a yönelik tehdit suçundan kurulan hükmün temyizinde; Sanığın aşamalarda suçlamaları kabul etmemesi ve olay hakkında görgüye dayalı bilgisi olduğu anlaşılan tanıklar ... ve ...'in tarafların karşılıklı olarak hakaret ettiklerini beyan edip tehditten bahsetmemeleri karşısında; sanık savunmasının katılan beyanına ne suretle üstün tutulduğu tartışılmadan yetersiz gerekçeyle mahkumiyet hükmü kurulması, 2) Sanık hakkında katılan ...'a yönelik hakaret suçundan kurulan hükmün temyizinde; Olay hakkında görgüye dayalı bilgisi olduğu anlaşılan tanıklar ... ve ...'in tarafların karşılıklı olarak hakaret ettiklerini beyan etmeleri karşısında; olayın çıkış sebebi ve gelişimi üzerinde durularak sonucuna göre TCK'nın 129. maddesindeki hükmün sanık hakkında uygulanma olanağının tartışılmaması, 3) Sanık hakkında müştekiler ... ve ...'...
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasındaki ticari ilişki nedeniyle müvekkili tarafından davalıya 3 adet fatura karşılığında 86.626,15 TL bedelli mal satıldığını, ayrıca karşılıklı çek takası sonucunda 65.000,00 TL bedelinde çek verildiğini, faturaya dayalı alacağının tahsili amacıyla İzmir 18. İcra Müdürlüğü'nün 2008/1029 E. sayılı dosyası ile müvekkili tarafından davalı aleyhine yapılan takibe davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, İzmir 2....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Tarafların karşılıklı açtıkları boşanma davalarının birleştirilerek yapılan yargılaması sonucunda, ilk derece mahkemesinin 11/05/2017 tarihli kararı ile asıl davanın reddine, kadının birleşen davasının Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi uyarınca kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin anneye verilmesine, davalı davacı kadın yararına tedbir, iştirak, yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat takdirine karar verilmiş, İlk derece mahkemesi kararı, davacı davalı erkek tarafından, reddedilen davası, kadının davasının kabulü ve feriler yönünden, davalı davacı kadın tarafından ise, zinaya dayalı boşanma davasının reddi, kusur, tazminat ile nafakaların miktarı yönünden istinaf edilmiştir. İstinaf incelemesi yapan İstanbul Bölge Adliye 38....