Somut olayda; Gerekçeli kararda kadının yoksulluk nafakası hakkında kısa kararda hüküm kurulmadığı ancak gerekçeli kararda yoksulluk nafakası ile ilgili hüküm kurularak kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki yaratıldığı gibi, erkeğin terke, zinaya ve evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı karşı davaları bulunduğu ve gerekçeli kararda erkeğin terke ve zinaya dayalı davasının şartlarının oluşmadığı bildirildiği halde erkeğin terke ve zinaya dayalı boşanma taleplerine ilişkin hüküm kurulmadığı anlaşılmıştır. Kabule göre de, zina yapmak tek başına velayetin verilmesine engel olmayıp, dosya kapsamında çocuğun velayeti ve şahsi ilişki tesisine yönelik olarak alınan sosyal inceleme raporuna davacı-karşı davalı kadının itiraz ettiği ve 3 kişilik bilirkişi heyetinden rapor alınması talep ettiği halde mahkemece yeniden rapor alınmadan karar verilmiştir....
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple davalı-karşı davacı erkeğin Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesine dayalı boşanma davasının reddi yönünden BOZULMASINA, hükmün zinaya dayalı boşanma davasının reddine yönelik bölümünün yukarıda 1. bentte açıklanan sebeple ONANMASINA, 2. bentte açıklanan bozma sebebine göre taraflarca açılan her iki boşanma davası ve fer’ileri yönünden yeniden ve birlikte hüküm kurulması zorunlu hale geldiğinden, davacı-karşı davalı kadının boşanma davası ve fer'ilerine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 09.11.2015 (Pzt.) ........
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının, güven sarsıcı sadakat yükümlülüğüne aykırı eylemlerinin, erkeğin ise şiddet eylemlerinin tespit edildiği, erkek tarafından anlaşmalı boşanma davası açılmış ise de anlaşmalı boşanma şartları oluşmadığı, zina nedenine dayalı davanın da ispat edilmediği, tarafların aile sorumluluklarını taşımadıkları, eşit kusurlu hareketleri ile aile birliğinin temelinden sarsıldığı gerekçesiyle her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca boşanmalarına, çocukların doğum tarihleri, cinsiyetleri, eğitimleri alıştıkları ortam, uzman raporu ve çocukların beyanı dikkate alınarak velâyet hakkının anneye tevdii ile baba ile kişisel ilişki tesisine, çocuklar için aylık 250,00'şer TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 150,00 TL tedbir nafakasına, yoksulluk nafakası talebinin reddine, tarafların kusur durumu dikkate...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk ( Aile ) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 25.10.2016 günü temyiz eden davacı-karşı davalı ... vekili Av. ... geldi. Karşı taraf davalı-karşı davacı ... ve vekilleri gelmedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, karşılıklı olarak açılan evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı boşanma davasıdır. Mahkemece taraflarca açılan karşılıklı boşanma davalarının ispatlanamadığı gerekçe gösterilerek her iki davanın reddine karar verilmiş, ancak boşanma davasının kabulüne hükmedilerek boşanma kararı verilmiştir....
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma, ziynet ve eşya alacağı davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davacı-davalı kadının asıl boşanma davasının, birleşen zinaya dayalı boşanma davasının, ziynet ve eşya davalarının reddine; davalı-davacı erkeğin eşya davasının ve birleşen evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Kararın davacı-davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
İlk derece mahkemesince her iki boşanma davasının kabulü ile boşanma ve ferilerine ilişkin hüküm kurulmuş, bu karar; davacı-karşı davalı kadın tarafından, erkeğin kabul edilen boşanma davası ve feriler yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından kadının kabul edilen boşanma davası ve feriler yönünden istinaf edilmiştir. Bölge adliye mahkemesi hukuk dairesinde yapılan inceleme sonucunda; kadının iştirak nafakasının ve tazminatların miktarı ile yoksulluk nafakasına ilişkin istinaf itirazının kabulüne, kadının diğer erkeğin ise tüm istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiş, bölge adliye mahkemesinin bu kararı taraflarca yukarıda belirtildiği şekilde temyiz edilmiştir. Tarafların karşılıklı boşanma davalarına ilişkin yargılama devam ederken, temyiz aşamasında davalı-karşı davacı erkek 12.10.2022 tarihinde, Eskişehir 5....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin belirlenen ve gerçekleşen kusurlu eylemleri nedeniyle kadının boşanma davasının kabulü, erkeğin davasının reddi doğru olup erkeğin bu yönden istinaf taleplerinin reddine, davacı-davalı kadının zina nedeniyle boşanma talebinin reddi ve lehine hükmedilen tazminat miktarlarına yönelik istinaf taleplerinin kısmen kabulüne, toplanan delillerden zina eylemi sabit olup zinaya dayalı davanın kabulü gerekir ise de kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davasında verilen boşanma hükmü istinaf edilmeksizin kesinleştiğinden zina nedeni ile açılan boşanma davasının konusuz kaldığı, yine tazminat miktarlarının az olduğu gerekçesi ile kararın ilgili hüküm fıkralarının kaldırılmasına, kadının konusuz kalan zina nedeniyle boşanma talebinin esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, tazminatların az olduğundan bahisle kadın yararına 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminat...
Davacı-karşı davalı kadın vekili; kadının reddedilen zinaya dayalı boşanma davasına, iştirak nafakası ile kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ve tazminatların miktarına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı-karşı davacı erkek vekili; davalı-karşı davacı tarafça sunulan deliller dikkate alınmadan karar verilmesinin hatalı olduğuna, erkeğin reddedilen boşanma davasına, kadının kabul edilen boşanma davası ve fer'ilerine, velayet düzenlemesine, kusur tespitine yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava ve karşı dava; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davası ve fer'ilerine ilişkindir....
Davalı-karşı davacı süresinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kendi davasının reddi ve kadının davasının kabulü yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur. GEREKÇE : Karşılıklı davalar; TMK'nun 166/1 maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve boşanmanın fer'isi niteliğindeki taleplere, asıl dava ayrıca TMK 161.maddesine dayalı boşanma istemine ilişkindir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından her iki boşanma davası ve fer'ileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflarca evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine (TMK m. 166/1) dayalı olarak karşılıklı boşanma davaları ikame edilmiş, ilk derece mahkemesince boşanmaya sebebiyet veren olaylarda, erkeğin ağır kusurlu olduğu kabul edilerek; erkeğin boşanma davasının reddine, kadının davasının kabulü ile boşanmaya ve fer'ilerine ilişkin hüküm kurulmuştur. İlk derece mahkemesinin bu kararına karşı davacı-karşı davalı erkek tarafından her iki boşanma davası yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuş, bölge adliye mahkemesince erkeğin boşanma davasının kabulüne, kadının boşanma davasının ise reddine karar verilmiştir....