Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından, zinaya dayalı davasının reddi, tazminat ve nafaka miktarları yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise, kadının kabul edilen davası, kendi davasının ve tazminat taleplerinin reddi, kusur belirlemesi, tazminatlar ve velâyet yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı erkeğin tüm, davacı-karşı davalı kadının ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuğun ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası azdır...
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin zinaya dayalı davasının reddi, kadının davasının kabulü, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve erkeğin reddedilen tazminat taleplerine ilişkin şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ile miktarları noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesi, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 169 uncu ve 175 inci maddesi, 3....
Taraf vekillerinin hazır olduğu ön inceleme duruşmasında uyuşmazlığın, zina ve şiddetli geçimsizliğe dayalı boşanma talebi olarak nitelendirildiği, yapılan tespite taraf vekillerinin bir itirazlarının olmadığı anlaşılmıştır. Kararı istinaf eden davalı kadın, davanın zinaya dayalı boşanma davası olarak nitelendirilmesine yönelik istinafta bulunmamış, aksine erkeğin zina nedenine dayalı olarak boşanma davası açtığı, ancak zinanın ispatlanamadığı yönünde savunmada bulunmuştur. Bu durumda davanın zinaya dayalı boşanma davası olarak nitelendirilmesinde hukuka aykırı bir yön görülmemiştir. Zina, mutlak boşanma sebebidir. Zina vakıasının gerçekleşmesi halinde boşanma sebebi gerçekleşmiş sayılır. Zinanın ispatlanması halinde, bu sebeple boşanma kararı verilmesi gerekir. Zinaya dayalı boşanma davasına karşı açılmış bir dava bulunmadığı müddetçe zinanın ispatı yeterli olup davacıya kusur yüklenemez ve kusur değerlendirmesine girilemez. Somut olayda kadının zinası Antalya 18....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, asıl davanın reddi yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise karşı davanın reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflarca Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesine dayalı olarak açılan karşılıklı boşanma davalarının yapılan yargılaması sonucunda ilk derece mahkemesince taraflar eşit kusurlu kabul edilerek her iki boşanma davasının kabulüne tarafların ortak çocuğunun velayet hak ve görevinin davalı-karşı davacı anneye verilmesine, ortak çocuk için aylık 500 TL. iştirak nafakasına, davalı-karşı davacı kadın yararına aylık 300 TL. yoksulluk nafakası ile davalı-karşı davacı kadının tazminat taleplerinin reddine hükmedilmiş, hüküm, davacı-karşı davalı erkek tarafından kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi...
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı kadın tarafından açılan TMK’nun 166/1. maddesine dayalı boşanma, yine kadın tarafından açılan TMK’nun 161. maddesine dayalı birleşen boşanma davası ile davalı-karşı davacı erkeğin açtığı TMK’nun 166/1. maddesine dayalı karşı boşanma davasının yapılan yargılaması sonucu verilen hüküm; taraflarca temyiz edilmiş, Dairemizin 29.06.2015 tarihli ilamı ile "kadının birleştirilen "zina" sebebine dayanan boşanma davası hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması nedeniyle” bozulmuş, bozma sebebine göre tarafların Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesine dayalı asıl ve karşı boşanma davaları ve fer'ilerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına karar verilmiştir. Dairemizin bu bozma kararı sonucu daha önce verilen bozmaya konu hüküm karşılıklı davaların tüm yönleri bakımından tamamen ortadan kalkmış boşanma hükmü dahil karar hiçbir yönüyle kesinleşmemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : TMK'nun 162,163,161 ve 166/1 maddelerine dayalı olan Karşılıklı boşanma davasında, davacı-davalı taraf, erkeğin kabul edilen davası, kusur tespiti, hükmedilen manevi tazminat miktarı, reddedilen tedbir -iştirak nafakaları ile velayet talepleri ve birleşen davada vekalet ücretine hükmedilmemesi yönünden, davalı-davacı taraf; kadının kabul edilen davası, reddedilen birleşen zina davaları, kusur tespiti, hükmedilen manevi tazminat yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....
İstinaf Sebepleri 1.Davalı kadın vekili; boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen manevî tazminat ve zina nedeni ile açılan davanın reddine karar verilmesine rağmen vekâlet ücreti hükmedilmemesi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir. 2.Davacı erkek vekili; zinaya dayalı davası olmadığı halde hüküm kurulması ve manevî tazminatın miktarı yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir. C....
İstinaf Sebepleri Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; verilen kararın açıkça hukuka aykırı olduğunu, eldeki davanın zina nedenine dayalı olması nedeniyle Mahkemenin bu konuda hiçbir gerekçe göstermeden karar verdiğini, davalının dava öncesi ve diğer davalar öncesi müvekkilini başkası ile aldatması ve bu bayandan çocuğunun olması nedeniyle zina davasının ispat edildiğini, ayrıca talep edilen maddî ve manevî tazminat, tedbir ve yoksulluk nafakası konusunda da gerekçe belirtmemesi ve karar verilmemesi yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile,dava zina sebebine dayalı boşanma, olmadığı takdirde evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin olduğu,Alaşehir 2....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından zinaya dayalı davasının reddi, müşterek çocuk için hükmedilen nafakanın ve manevi tazminatın miktarı yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise katılma yoluyla asıl davanın kabulü, aleyhine hükmedilen manevi tazminat ve karşı davadaki tazminat taleplerinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı kadın, dava dilekçesinde zina (TMK m. 161) ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK m. 166/1-2) hukuksal sebeplerine dayalı boşanma talep etmiştir....
Yukarıdaki açıklamalar ışığında tüm dosya kapsamından; ilk derece mahkemesince karşılıklı boşanma davalarının (TMK m. 161 ve 166/1) yapılan yargılaması sonucunda "05/01/2016 tarihinde davalı-karşı davacı erkeğin başka bir bayanla cinsel ilişkide bulunduğunun fotoğraf ve video görüntüleri ile anlaşıldığı, davalı-karşı davacı tanığı Serkan’ın zinaya dair söz konusu video görüntülerinin davacı-karşı davalı kadının elinde olduğu ve bu olayı affettiğine dair beyanlarının duyuma dayalı olması sebebiyle hükme esas alınmadığı, diğer davalı-karşı davacı tanığı Sema’nın ise aldatma olayı ile ilgili bir bilgisi bulunmadığı, davacı-karşı davalı kadının zinaya ilişkin görüntüleri hak düşürücü süre içinde öğrendiğine ilişkin somut bir delil sunulmadığı, asıl davanın 04/02/2019 tarihinde açıldığı, davacı-karşı davalı kadının ise zinaya dair görüntüleri 16/12/2018 tarihinde öğrendiğine dair beyanı gözetilerek asıl davada zinaya ilişkin hak düşürücü sürenin geçmediğinin tespit edildiği, davacı-karşı davalı...