Ziynet alacağı bakımından; Tüm dosya kapsamı ve toplanan delilerden davacı kadının düğünde takılan takı ve paraların erkekte kaldığını iddia ettiği, 10.02.2020 tarihli dilekçe ile ziynet eşyalarının tür gram ve ayarına dair açıklamada bulunduğu, davacının dinlettiği tanık beyanları ile ziynet eşyaları ve paraların erkekte kaldığını ispat edemediği yemin delinini de kullanmak istemediği kadının ziynet alacağı davasını ispat edemediği, alacak davasının reddinin isabetli olduğu değerlendirilerek davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
da altınları müvekkiline vermediğini, müvekkilinin düğünde takılan ve müvekkiline ait olan tüm ziynet eşyalarının kendisine verilmesini istediğinde ise de her zaman olumsuz yanıt aldığını, o nedenle düğün merasiminde takılan tüm takı ve ziynet eşyalarının müvekkiline ait olması sebebi ile aşağıda listesi bulunan takı ve ziynet eşyalarının müvekkiline aynen iadesi, aynen iadesi olmadığı taktirde bedelinin müvekkiline verilmesini, 2 Tümlük, 14 yarımlık, 15 çeyrek, 1 adet 22 ayar 4,5- 5 gram yüzük, 1 adet 22 ayar 4,5- 5 gram küpeden oluşan ziynet eşyalarının müvekkiline aynen iadesini ve teslimini, aynen iadesi olmadığı taktirde ilerde alınacak bilirkişi raporu ile arttırılmak üzere altınların bedeli olarak şimdilik 1.000 TL (fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla) alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafça ödenmesi yönünde karar verilmesine talep ve...
Aile Mahkemesi'nin 2018/597 Esas 2019/225 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, dosyanın istinaf aşamasında olduğunu, müvekkilin davalı ile evlenirken her biri 22 ayar 6 adet bilezik, tektaş alyans ve damat alyansı takı eşyalarını davalıya vermiş ancak bu takıların davalıda kaldığını, ziynet eşyasının kadına bağışlanmış sayıldığını, bu nedenle ziynet eşyalarının aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde boşanma tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000 TL'nin davalıdan alınarak müvekkile verilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür. Yerel mahkemece dava dilekçesinin davalıya usulüne uygun tebliğ edildiği ancak davaya cevap vermediği görülmüştür. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece davacının davasının reddine karar verildiği görülmüştür....
"İçtihat Metni" Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Takı alacağı Taraflar arasındaki uyuşmazlık ziynet eşyaların iadesi isteğine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarih ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi’nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 09.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından, boşanma davası ile ziynet alacağı davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK m. 6). Kural olarak ispat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir (HMK m.190/1). Davacı, ziynet eşyasının davalıda kaldığını ileri sürmüştür....
Davalı-karşı davacı kadın vekili; erkeğin kabul edilen boşanma davasına, kusur tespitine, reddedilen maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası taleplerine, ziynet eşyaları taleplerinin reddedilen kısmına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı-karşı davalı erkek vekili; istinaf talebinin reddine karar verilmesini istemiştir. Dava; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1) nedenine dayalı boşanma davası ve fer'ilerine, karşı dava ise; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1) nedenine dayalı boşanma davası ve fer'ileri ile ziynet alacağı istemine ilişkindir. Davalı-karşı davacı kadının kabul edilen TMK'nın 166/1. maddesine dayalı karşı boşanma davasına yönelik istinaf yoluna başvurulmadığından taraflar arasındaki boşanma hükmü kesinleşmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma ve ziynet alacağı, karşı dava evlilik birliği temelinden sarsıldığından boşanma istemine ilişkindir. Taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurularak kararın kaldırılması istenmiş; inceleme, HMKnın 355 maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; huzurdaki dava esasen aynı mahkemenin 2014/1000 Esas sayılı çekişmeli boşanma konulu davasından tefrik edilmiş bulunup aynı davanın 14/04/2016 tarihli celse 1 nolu, "Davacının ziynet alacağı ve katılma alacağı talebinin ayrılarak ayrı esasa kaydına, (Davacının adli yardım talebi kabul edildiğinden ayrılan dosya üzerinden yapılacak giderlerin re'sen karşılanmasına)" şeklindeki ara kararı ile iş bu esasa kayden görülmeye başlandığını, halbuki sayın yerel mahkeme verdiği 29/06/2021 tarihli kararı ile "açılan davanın mal rejimi ve ziynet alacağına ilişkin olup dava dilekçesinin harca esas değer belirtilmediğinden dava dilekçesinin reddine" karar verildiğini, bu kararın usul ve yasaya aykırı olup kaldırılması gerektiğini, zira 6100 sayılı HMK.nun "Birinci fıkranın (a), (d), (e), (f) ve (g) bentleri dışında kalan hususların eksik olması hâlinde, hâkim davacıya eksikliği tamamlaması için bir haftalık kesin süre verir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Hükme karşı davalı davacı erkek vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, istinaf dilekçesinin incelenmesinde özetle; kadının evlilik birliliğinin bozulmasına kendisinin sebebiyet verdiğini, bu sebeple boşanma davası ve ferileriyle birlikte ziynet ve takı parası talebinin reddinin gerektiğini, erkek tanık beyanlarına itibar edilmemesinin doğru olmadığını, erkeğin davasının kabulünün gerektiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. GEREKÇE: Asıl dava; evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı boşanma - ziynet, çeyiz , takı parası alacağı davası niteliğindedir. Birleşen dava; evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı boşanma davası niteliğindedir. HMK'nun 355. maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet ve Takı Parası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı erkek tarafından temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 01.06.2015 günü temyiz eden davalı ... vekili Av. ... geldi. Karşı taraf davacı ... ve vekili gelmedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....