Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı, düğün günü üzerindeki takılar ile birlikte düğün solununu terk eden kişinin davacı olduğunu, davacının düğün sonrasında müşterek eve değil baba evine gittiğini ve tüm takıların davacıda kaldığını belirterek davanın dilemiştir. Mahkemece, düğünde takılan ve davacının kişisel malı olan ziynet eşyaları ile takı paralarının davalı tarafta kaldığı ve iade edilmediği gerekçesi ile davanın kabulüne ve 5 adet 22 ayar takı bilezik, 1 adet tam ziynet altın, 8 adet yarım altın, 74 adet çeyrek altın, 1 adet 22 ayar 1.00 gramlık altın, 150 USD takı parası'nın aynen iadesine olmadığı takdirde TL takı parası da dahil 20.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı eşte kaldığı ileri sürülen ziynet eşyalarının aynen ya da bedelinin iadesi istemine ilişkindir. 1-Davanın açılması harca tabi usuli bir işlemdir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma - Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından nafaka, ziynet ve velayet yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise ziynet ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı kadının tüm, davalı-karşı davacı erkeğin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK m. 6)....

      Bunun sonucu olarak, normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını kadının ispatlaması gerekir.Diğer taraftan, düğün sırasında takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır....

        Davalı ..., davacının giderken ziynet eşyalarının tamamını götürdüğünü, kendisinin ziynet eşyalarını almadığını, davacı ile anlaşmalı olarak ayrıldıkları için kendisini abisine teslim ettiğini, davacıyı giyinik vaziyette götürüp teslim ettiklerini, davacının evden çıkmadan önce üzerinde 5 tane bileziğinin olduğunu, takı seti ve yüzüğünün üzerinde olduğunu, hatta altınları çıkarıp kendisine vermek istediğini, kendisinin de bunlar senin hakkın diyerek çantasına koymasını istediğini, gerdanlık ve diğer kıymetli eşyalarını çantasına koyduğunu belirtmiş, davalı ... ise; oğlunun ziynet eşyalarını davacının abisinin yanında verdiğini belirterek davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davacının boşanma dosyalarında ziynet eşyaları ile ilgili bir beyanının bulunmadığı, davalı tanıkları ile davacının üzerinde ziynet eşyalarının olduğunun sabit olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir. Dava, ziynet alacağı istemine ilişkindir....

          Bu durumda, ilk derece mahkemesinin boşanma davasının reddine karar vermesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf talebinin reddi yönünde karar verilmesi gerekmiştir Davacının ziynet eşyası alacak talebi kısmen reddi kararına yönelik istinaf başvurusu değerlendirildiğinde; davacı kadının dava dilekçesinde düğünde kadına takılan; takılar ile nakit paranın talep ve dava konusu edildiği, dava konusu edilen ziynetlerin miktarının açıklandığı, kuyumcu bilirkişiden rapor alındıktan sonra bilirkişinin düğün fotoğraflarının incelemesi sonucunda davacı ve davalıya takılan ziynetler ve takı parasının tespit edildiği, dava dilekçesinde talep edilmeyen kadına takılan ziynet eşyaları ile damada takılan altın ve takı parasının bilirkişi raporu sonrasında ıslah yoluyla talep edilmesinin söz konusu olamayacağı, bu konudaki talebin HMK'nun 141.maddesi uyarınca iddianın genişletilmesi niteliğinde olduğu anlaşıldığından, HMK'nun 26.maddesindeki taleple bağlılık...

          Bu durumda, ilk derece mahkemesinin boşanma davasının reddine karar vermesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf talebinin reddi yönünde karar verilmesi gerekmiştir Davacının ziynet eşyası alacak talebi kısmen reddi kararına yönelik istinaf başvurusu değerlendirildiğinde; davacı kadının dava dilekçesinde düğünde kadına takılan; takılar ile nakit paranın talep ve dava konusu edildiği, dava konusu edilen ziynetlerin miktarının açıklandığı, kuyumcu bilirkişiden rapor alındıktan sonra bilirkişinin düğün fotoğraflarının incelemesi sonucunda davacı ve davalıya takılan ziynetler ve takı parasının tespit edildiği, dava dilekçesinde talep edilmeyen kadına takılan ziynet eşyaları ile damada takılan altın ve takı parasının bilirkişi raporu sonrasında ıslah yoluyla talep edilmesinin söz konusu olamayacağı, bu konudaki talebin HMK'nun 141.maddesi uyarınca iddianın genişletilmesi niteliğinde olduğu anlaşıldığından, HMK'nun 26.maddesindeki taleple bağlılık...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından, kısmen kabul edilen ziynet alacağı, reddedilen tedbir ve yoksulluk nafakaları ve manevi tazminat miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere göre, davacı-karşı davalı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-karşı davalı kadın, ziynet davasıyla 166 adet küçük altın, 7 adet 22 ayar 12 gramlık kalın bilezik, 1 metrelik 14 ayar zincir, bir adet altın çerçeveli cumhuriyet altını, altın kol saait, bir alyans, bir çift altın küpe, 14 ayar gerdanlık, küçük altınlardan oluşan bir bilezik ve 7500 TL düğünde takılan paranınn aynen iadesini, mümkün olmaması halinde değeri olan bedelin nakden...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından katılma yolu ile hayata kast, pek kötü ve onur kırıcı davranış sebebine dayalı davasının, ziynet ve takı parası alacağı davalarının reddi ile tazminatların miktarları yönünden; davalı erkek tarafından ise davacı kadının kabul edilen evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı boşanma davası, kusur belirlemesi ve fer'ileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece, davacı kadının evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı boşanma davası kabul edilerek, tarafların Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesince boşanmalarına ve fer'ilerine karar verilmiştir.Kararın taraflarca süresinde temyizinden sonra davacı kadın vekili tarafından gönderilen 25.12.2015 havale tarihli dilekçe ile tarafların boşanma, boşanmanın mali sonuçları...

              Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/17 Esas, 2019/584 Karar Sayılı 04/07/2019 tarihli kararı aleyhine taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuş ve talebin süresinde olduğu anlaşılmakla; yapılan istinaf incelemesi sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıların müvekkilinin kayınvalidesi ve kayınpederi olduğunu, müvekkilinin nişan, düğün ve çocuklarının doğumları sırasında takılan ziynet eşyalarını davalıların kendilerine ait kasaya koyduklarını ve istediği zaman alabileceğini söylediklerini, sonrasında müvekkilinin eşi ile yaşadığı sorunlardan dolayı Denizli 2.Aile Mahkemesinin 2015/902 esas sayılı dosyasında evlilik birliğinin temelden sarsılması sebebiyle boşanma davası açıldığını, bu davada ziynet eşyalarını da geri alamadığını beyan ederek, dava tarihi itibariyle toplamda 65.545,00 TL'nin yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              -K.sayılı kararı ile boşandıklarını, kararın 11/02/2015 tarihinde kesinleştiğini, davalının davacıya düğünde takılan takıların yaşayacakları muhitin tekinsiz olduğunu ve ailesinde daha güvende olacağını öne sürerek düğünün hemen akabininde kendi ailesine emanet ettiğini, ayrıca düğünden sonra davacının kendi kazancıyla aldığı bir adet ziynet eşyasının da bulunduğunu, taraflar arasındaki geçimsizlikler nedeniyle tarafların boşanma aşamasına geldiğini ve müvekkilinin boşanma davasının açıldığı 21/03/2013 tarihinde ortak konuttan yanına sadece birkaç parça temel ihtiyaç eşyasını alarak evden ayrılarak ailesinin evine yerleştiğini, sunmuş oldukları kamera kayıtları ve fotoğraflarda görülen müvekkiline ait olan tüm ziynet eşyalarının ve düğün sonrası takılarının ve takı paralarının müvekkiline iadesi ve teslimine, mümkün olmadığı takdirde bedeline karşılık olarak ileri de arttırılmak üzere şimdilik 15.000,00- TL'nin yasal faizi ile birlikte taraflarına iadesini talep ve dava etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu