"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki "boşanma" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı (...) tarafından, kendi davası ve lehine hükmedilen tedbir nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 07.09.2015 (Pzt.)...
Aile Mahkemesinin 2004/391 esas sayılı dosyası ile davacı ve müşterek çocuk için verilen (26.04.2004 tarihinde) 150.00'şer TL tedbir nafakasının artışına, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra bu nafakanın davacı için yoksulluk, çocuk için iştirak nafakası olarak devamına karar verilmesini istemiştir. 6. Aile Mahkemesinin 2008/816-2009/398 karar sayılı boşanma davasında tarafların Mk. 166/4. maddesi gereğince boşanmalarına 07.04.2009 tarihinde karar verilmiş, davacı kadının temyizi üzerine Yargıtay'a gönderilmiş, henüz kesinleşmemiştir. Boşanma davasında yoksulluk nafakası talebi ve bu konuda verilmiş bir hüküm yok ise de, davacı, önceden verilmiş olan tedbir nafakasının artırılmasını istemiştir. Boşanma davasının derdest olması, tedbir nafakasının artırılması talebine engel değildir....
Mahkemece verilen hükme karşı davacı- karşı davalı erkek tarafından katılma yoluyla istinaf yoluna başvurulmuş olup, istinaf dilekçesinde özetle; boşanma ve velayet hükümlerine karşı istinaf yoluna başvurmadıklarını, kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, lehine tazminat verilmesi gerektiğini, hükmedilen tedbir nafakası miktarlarının fahiş olduğunu, kadının kayıt dışı çalıştığını, yoksulluk nafakasının kaldırılması gerektiğini, miktarının fahiş olduğunu, yine iştirak nafakası miktarının fazla olduğunu belirterek, istinaf yoluna başvurmuştur. GEREKÇE : Dava ; evlilik birliğinin sarsılması hukuki nedenine dayalı karşılıklı boşanma davası niteliğindedir. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki karşılıklı açılan boşanma davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (...) tarafından, kusur belirlemesi, diğer taraf yararına hükmolunan tazminatlar ve tedbir nafakası yönünden; davalı-davacı (...) tarafından ise, kocanın boşanma davası, kusur belirlemesi, lehine hükmedilen tazminatların ve tedbir nafakasının miktarı ve başlangıç tarihi ile yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı(nın) tüm, davalı-davacı (nın) ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Davalı, birleştirilen boşanma davasına ilişkin dava dilekçesinde, yoksulluk nafakası talep etmiş, miktarını daha sonra açıklayacağını...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle"...nafakanın çocuk tarafından kullanılamaması,müvekkilinin zaten sıklıkla çocukla görüşmesi ve haliyle ekonomik destek sunması gibi sebeplerle tedbir nafakası kararının kaldırılması ya da müvekkili lehine yeniden düzenlenmesi gerektiğini"istinaf sebebi yapmıştır. GEREKÇE : Dava çocuk için tedbir nafakasının artırımı talebinden ibarettir. HMK'nun 355. maddesi gereğince; istinaf dilekçesinde sayılan sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....
Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; iddialarının toplanan deliller ile ispatlandığını, tarafların eşit kusurlu kabul edilmesinin hatalı olduğunu, boşanmaya neden olan olaylarda kadının kusurlu olduğunu, müvekkili yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiğini, müvekkilinin asgari ücret ile çalıştığını, kredi ödediğini, borcu olduğunu, hükmedilen nafaka miktarlarının fazla olduğunu, nafakaların müvekkilini yoksulluğa düşüreceğini, yoksulluk nafakasının kaldırılması gerektiğini, iştirak nafakasının fazla olduğunu ve düşürülmesi gerektiğini belirterek kararı kusur belirlemesi, müşterek çocuk yararına hükmedilen tedbir ve iştirak nafakasının miktarı, kadın yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile reddedilen tazminat talepleri yönünden istinaf etmiştir. C....
Dava; tedbir nafakasının artırılması talebine ilişkindir....
Mahkemece, boşanma davasına bakan mahkemenin, yargılama sürecinde çocukların baba yanında kaldığı tanık ve taraf beyanlarıyla ortaya çıkmasına rağmen tedbir nafakasının kaldırılması yönünde bir ara kararı verilmediği gibi, esasa dair kararda da tedbir nafakasının geçmişe dönük kaldırılması yönünde bir hüküm kurulmadığı ve çocukların velayetinin davacı babaya bırakılması nedeniyle annenin tedbir nafakası talebinin ileriye dönük olarak reddedildiğini, bu kararın 15.9.2008 tarihinde kesinleştiği belirtilip, kesinleşmiş bu hüküm karşısında eldeki davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü davalı vekili temyiz etmektedir. Davalı anne, çocukları için hükmedilen tedbir nafakasını yine çocukları için harcanmak üzere almaktadır....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, taraflar arasında karşılıklı görülen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davasında tarafların kusurlu olup olmadığı, evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı karşılıklı boşanma davalarının ve zinaya dayalı birleşen davanın kabulü ile tedbir nafakası, maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, velâyet, kişisel ilişki ve iştirak nafakasına yönelik kararlar ile tazminat miktarlarının dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 161, 169, 174 üncü maddeleri. 3....
Aile mahkemesinin 2017/763 esas sayılı dosyasından davacı alacaklı tarafın başvurusu ile müşterek çocuğun eğitim giderlerine ilişkin ara karar kurulması talep edildiği, mahkemece 02/07/2019 tarihli ara kararı ile "davacının katılım ve iştirak nafakasının arttırılması, ayrıca eğitim giderinin hükmedilmesi şeklindeki talebinin nafakanın hüküm altına alındığı tarihten bu yana geçen süre yasanın velayeti kendisi olmayan tarafa nafaka dışında herhangi bir hükümlülük yüklememesi, eğitim giderininde nafakanın içinde olması nedeniyle davacının bu konudaki taleplerinin reddine" şeklinde kurulduğu, takip konusu nafakanın tedbir nafakası olması hasebiyle tedbir nafakasının mahkeme ara kararında belirlenen şekilde nakdi olarak ödenmesi zorunlu olup davalı takip borçlusunun takipte talep edilen tedbir nafakalarından eğitim gideri adı altında yaptığı ödemelerin mahsubunu icra mahkemesinden itirazın kaldırılması davasında ileri süremeyeceği, kaldı ki eğitim giderlerine ilişkin beyanlarının tedbir nafakası...