DAVA TÜRÜ : Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından, her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-davalı erkeğin, davalı-davacı kadının kabul edilen tedbir nafakası davasına (TMK m.197) yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Hükmolunan nafakanın yıllık miktarı 3.600,00 TL olup, karar tarihi itibarıyla temyiz kesinlik sınırının altında kaldığından, tedbir nafakası davasına (TMK m.197) yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı-davalı erkeğin boşanma davasına yönelik itirazlarının incelenmesine gelince; İlk derece mahkemesince davacı-davalı erkek tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'ilerine karar verilmiş, davalı-davacı kadın tarafından hükmün tamamına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulması...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm tedbir nafakası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan , özellikle eşlerin barınmasına (TMK. md.186/1) geçimine, (TMK md.185/3) malların yönetimine (TMK. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK.md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK.169). O halde dava tarihinden geçerli olmak üzere, *1990 doğumlu . ... yararına ve dava tarihinden itibaren başlamak ve ergin olduğu tarihine kadar devam etmek üzere 1988 doğumlu ... yararına Türk Medeni Kanununun 185/3, 186/3 maddelerine uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken bu yönün nazara alınmaması doğru olmamıştır....
Bu husus nazara alınmadan delillerin takdirinde hataya düşülerek kadının daha fazla kusurlu sayılması ve buna bağlı olarak tazminat istekleri ile yoksulluk nafakası talebinin reddedilmesi doğru bulunmamıştır. 3-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı-karşı davacı (kadın) yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur....
Aile Mahkemesinin 28.04.2017 tarih, 2016/145 esas - 2017/401 karar sayılı ilamının hüküm bölümünün 3. bendinin hükümden çıkartılmasına ve yerine 3. bent olarak “Dava tarihi olan 17.02.2016 tarihinden, boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe kadar geçerli olmak üzere, davacı-karşı davalı kadın yararına 300 TL tedbir nafakasının (TMK md.169) davalı-karşı davacı kocadan alınarak, davacı-karşı davalı kadına verilmesine....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 06/06/2022 NUMARASI : 2020/738 ESAS-2022/457 KARAR DAVA KONUSU : Yardım Nafakası - Tedbir Nafakası (TMK md. 197) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili, dava dilekçesinde özetle; davalının davacı Fatma'nın eşi, davacı Müzeyyen Merve'nin babası olduğunu, davalının davacılara maddi ve manevi destekte bulunmadığını belirterek davacı Müzeyyen Merve yararına aylık 750,00 TL yardım nafakasına, davacı Fatma yararına aylık 750,00 TL tedbir nafakasına (TMK md. 197) hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı erkek vekili, cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı - karşı davacı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Kabul edilen asıl boşanma davası, aleyhine hükmedilen maddi ve manevi tazminatlar, kusur, reddedilen karşı boşanma davası, maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası talepleri, tedbir nafakasının miktarı, reddedilen TMK'nun 197. Maddesi gereği tedbir nafakasına davası, ziynetlerde dava tarihinden itibaren bedele faiz işletilmesi gerektiği yönünde istinaf ettiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı iddiasına dayalı karşılıklı boşanma ve fer'ileri ile kadının ziynet eşyalarının iadesi talebi ve TMK'nun 197 maddesi gereği tedbir nafakası talebine ilişkindir....
Tüm bu kriterler ve Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50. maddesi hükmü dikkate alındığında davacı-karşı davalı-birleşen davacı kadın yararına aylık 1.000 TL tedbir-yoksulluk nafakası ve 25.000 TL maddi, 20.000 TL manevi tazminat ile ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 600 TL tedbir-iştirak nafakası takdir edilmiştir. Birleşen dava TMK 'nın 197.maddesine dayalı bağımsız tedbir nafakasına ilişkin olduğu, mahkemece de gerekçede doğru şekilde davanın bu niteliği kabul edildiği halde birleşen davada kadın yararına hükmolunan tedbir nafakasının kararın kesinleşmesinden itibaren yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmesi de doğru olmamıştır....
Aile Mahkemesi'nde 2020/756 E.sayılı dosya ile boşanma davası açtığı mahkemece bu boşanma davasında kadın lehine TMK 169.maddesi uyarınca tedbir nafakası bağlandığından bahisle, dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de; kadının bağımsız açtığı tedbir nafakası davasında, boşanma davasından ayrı olarak, TMK 197.maddesi uyarınca tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiği, zira boşanma davası reddedildiği takdirde TMK 197. maddesi uyarınca boşanmadan bağımsız bağlanan tedbir nafakasının devam edeceği, mahkemece hatalı değerlendirme sonucu yanlış karar verilmiş ise de; davanın konusuz kalması ve karar verilmesine yer olmadığı yönündeki kararına ilişkin istinaf olmadığından, bu yanlışlığa işaret edinilmekle yetinilmiştir....
Aile Mahkemesinin 2014/680 esas -2015/319 karar sayılı dosyasında 16.07.2014 tarihinde tedbir nafakası (TMK m.197) davası açtığı, davacı kadının eşine hakaret içeren mesajlar göndermesi sebebiyle tamamen kusurlu olduğu, ayrı yaşamakta davalı erkeğin kusurunun bulunmadığı, ancak davalı erkeğin aylık 150,00 TL tedbir nafakası ödemeyi kabul ettiği gerekçesiyle kadının davasının kısmen kabulüne, kadın yararına aylık 150,00 TL tedbir nafakasına karar verildiği, kadın tarafından kusur belirlemesi yönünden temyiz edilen hükmün Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 26.10.2015 tarih 2015/8897 esas - 2015/16664 karar sayılı ilamı ile onandığı, ... 7. noterliğinin 12.08.2014 tarih ve 10504 yevmiye numaralı evrakı içeriğinden ise, davacı erkeğin 12.08.2014 tarihinde davalı kadına eve dön ihtarında bulunduğu, eldeki davanın ise 07.12.2015 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır....
C.. için dava tarihinden itibaren karar kesinleşinceye kadar tedbir, kararının kesinleşmesinden itibaren iştirak nafakası olarak devam olunmak üzere 150,00 TL nafakaya hükmedilmesine karar verilmiş , hüküm, davalı eş tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, davacı Selcan ile davalı Yaşar evli olup, ayrı yaşamda haklılık nedeniyle davacı ile ergin olmayan müşterek çocuk için nafaka talebinde bulunulmuş olduğuna göre; mahiyeti itibariyle istenilen nafakalar tedbir nafakası niteliğindedir(TMK. md. 197). Mahkemece, hukuki nitelendirmede yanılgıya düşülerek davacı ile müşterek çocuk için hüküm altına alınan nafakaların karar kesinleşinceye kadar tedbir, karar kesinleştikten sonra “yoksulluk” ve “iştirak” nafakası olarak ödenmesine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....