Davacı, ailesi ile tatile çıktığı dönemde kuşadasında bir otelde şov amaçlı gösterimden sonra ,davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak 15.8.2006 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine 2011/1607-14371 tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ... olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur. Davacı ile davalı arasında imzalanan devre tatil sözleşmesinde devre tatile konu tesisin 145-146 parsel üzerinde bitmiş, 154 parsel üzerinde yapımı bitmiş tesis olduğu açıklanmıştır....
A.Ş. arasında düzenlenen 08/02/2015 tarih ve ... 500817 sözleşme nolu Devre Mülk Satış Vaadi Sözleşmesi başlıklı sözleşmenin tüm hüküm ve sonuçları ile geçersizliğine, karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 08.02.2015 tarihli devre mülk satış sözleşmesinin iptali ve sözleşme nedeniyle imzalanan senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmıştır....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 07/06/2022 NUMARASI : 2022/184 ESAS - 2022/415 KARAR DAVA KONUSU : Tüketici Tarafından Açılan Devre Tatil Sözleşmesinden Kaynaklanan KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı ile 12/10/2019 tarihinde 15835 nolu 10.971,00- TL bedelli devremülk sözleşmesini imzaladığını, 30/12/2019 tarihinde müvekkili adına tapu devrinin yapıldığını, davalı şirket ile yapılan devremülk sözleşmesinin kapıdan satış sözleşmesi niteliğinde olduğunu, tüketici tarafından ilk kullanımında muayene edileceği ve bu suretle ilk kullanımından itibaren cayma hakkının kullanılabileceğinin Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun ve yerleşmiş Yargıtay içtihatlarıyla da kabul edildiğini, sözleşme imzalanırken yerine getirileceği söylenen hiçbir yükümlülüğün davalı tarafından yerine getirilmediğini, 11/03/2022 tarihinde davalıya gönderilen ihtarname ile sözleşmenin feshedildiğinin bildirildiğini ve bedel iadesi talebinde bulunulduğunu, ancak davalı şirketten herhangi...
Davacı, davalı şirket elemanlarınca psikolojik baskı uygulayarak devre tatil sözleşmesi imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı şirket ise cayma hakkını süresinde kullanmadığını savunmuştur. Mahkemece, cayma hakkının süresinde kullanılmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. 4822 Sayılı Yasa ile değişik 4077 Sayılı TKHK'nun 8/1 maddesinde, “kapıdan satış, işyeri, fuar, panayır gibi satış mekânları dışında önceden mutabakat olmaksızın yapılan tecrübe ve muayene koşullu satışlardır.” şeklinde tanımlanmış olup davacının, davalı şirketin temsilcileri tarafından gezi amaçlı götürüldüğü sırada daha önceden düşünmediği ve devre tatil satın almak için de gitmediği halde, yapılan tanıtımlar üzerine hazırlıksız bulunduğu bir sırada imzalamış olduğu sözleşmenin, kapıdan satış şeklinde yapıldığının kabulü gerekir....
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki uyuşmazlığın sözleşmenin 2.maddesinde düzenlenen "kapıdan satışlar" kavramından çıktığı, davacının, kapıdan satışların ciroya dahil olduğunu ileri sürdüğü, davalının ise aksini savunduğu, sözleşmenin 2. maddesinde, kapı satışları dahil davalı otelinin pazarlama ve satışının davacı tarafından yapılacağının, 8. maddesinde ise yapılacak cironun öncelikle davalıya ait olacağının, davalının aldığı paranın %20'sini davacıya komisyon olarak ödeyeceğinin düzenlendiği, yine taraflar arasında imzalanan 13.06.2007 tarihli protokolde de davacının bir elemanının, otelde tam yetkili olarak tayin edileceğinin, bu yetkilinin kapı satışları ve alt acenta satışlarını kontrol edeceğinin hüküm altına alındığı, "kapıdan satış" kavramının, turizm uygulamasında otelin seyahat acentası aracılığı olmaksızın odalarını müşterilerine doğrudan satmasını ifade ettiği, taraflar arasındaki sözleşmeler gözetildiğinde kapıdan satış yoluyla elde edilen...
KARAR Davacı, 19/05/2015 tarihinde kapıdan satış sözleşmesi ile 1 yıl sınırsız canlı ders, sınırsız ingilizce hizmeti almak üzere canlı ders-ingilizce kasetlerini satın aldığını, satın almadan önce kendisinin bilgisayar ve interneti bulunmadığı için bu hizmetten yararlanamayacağını belirtmesi üzerine satış elemanlarının tablet bilgisayar vereceklerini, aracın arkasında bulunduğunu ve hemen getireceklerini söylemeleri üzerine sözleşmeyi imzaladığını, kasetleri teslim aldığını, ancak tableti vermeden gittiklerini, evinde internet ve bilgisayar olmadığı için kasetleri kullanamadığını, firma ile yaptığı telefon görüşmelerinde tableti göndereceklerini söylediklerini, ancak göndermediklerini, bu nedenle cayma hakkını kullanamadığını, satın aldığı hizmetten yararlanamadığını ileri sürerek sözleşmesinin iptali edilerek satın alınan ürünün iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
Tatil Köyüne gittiğini ve 29.4.2006 tarihli sözleşmenin imnzalandığını açıkça kabul etmiştir. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 8.maddesinde, kapıdan satış, işyeri, fuar, panayır gibi satış mekanları dışında yapılan satımlar olarak tamınlanmış olup, taraflar arasındaki harici sözleşme davalıya ait işyerinde imzalandığına ve 11.12.2006 tarihinde de tapudan resmi devir gerçekleştirildiğine göre somut olayda kapıdan satış ile ilgili yasal düzenleme ve ilkelerin uygulanması mümkün değildir. Yine davacı, 16 Şubat 2007 ile 2 Mart 2007 tarihleri arasında söz konusu yerde tatil yaptığını kabul etmiş olup, Tüketici Sorunları Hakem Heyetine 10.5.2007 2008/16030-857 tarihinde başvurduğuna göre derhal ihbar ile ilgili yükümlülüğünü süresinde yerine getirdiğinden söz edilemez. Dolayısı ile somut olayda sözleşmeden cayma koşulları gerçekleşmediğinden davanın reddi gerekir....
Mahkemece, Davanın KABULÜ İLE, 17/12/2015 tarih ve İD 204448 sözleşme nolu Devre Mülk Satış Vaadi Sözleşmesi başlıklı sözleşmenin tüm hüküm ve sonuçları ile geçersizliğine, sözleşme sebebi ile davacı tüketicinin davalıya vermiş olduğu 35.258,00-TL bedelli 40 adet senetler dolayısıyla davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 17.12.2015 tarihli devremülk satış sözleşmesinin iptali ve sözleşme sebebiyle borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmıştır....
Taraflar arasında yapılan devre tatil sözleşmesi yasanın tanımını yaptığı 8. ve 9. maddelerinde belirlenen kapıdan satış niteliğinde olduğu kuşkusuzdur. Kapıdan satışlar işyeri, fuar, panayır gibi satış mekanları dışında önceden mütabakat olmaksızın yapılan tecrübe ve muayene koşullu satışlar olarak tanımlandıktan sonra, aynı yasa maddesinde bu tür satışlarda tüketicinin 7 günlük tecrübe ve muayene süresi sonuna kadar malı kabul veya hiçbir gerekçe göstermeden reddetmekte serbest olduğu vurgulanmıştır. Yasanın 9. maddesinde ise satıcının hazırladığı sözleşme, fatura veya tesellüm makbuzu ile birlikte, en az 12 punda siyah koyu harflerle yazılmış ve içeriği yasada açıklanan cayma belgesini vermeyi satıcıya yükümlülük olarak getirmiştir. Somut olayda satıcının davacıya cayma bildirim belgesini verdiği dosyadaki belgelerden anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, yabancı dil eğitimi için imzalanan sözleşmenin feshi nedeniyle ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olup, tarafların sıfatı dikkate alındığında işbölümü çizelgesinde 4077 sayılı ve 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunlarda düzenlenen abonelik, eser, taşıma, sigorta, bankacılık sözleşmeleri dışındaki sözleşmelerden (devre mülk, devre tatil, paket tur, kapıdan satış gibi) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararların 13. Hukuk Dairesinin işleri kapsamında değerlendirildiği anlaşılmaktadır. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesinindir. Ancak 11.04.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 2797 Sayılı Yargıtay Kanunu'nun 6644 sayılı Kanun ile değiştirilen 60. maddesinin üçüncü fıkrası gereğince dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesine, 14.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....