Tüketici Mahkemesince dava dilekçesi incelendiğinde ilk anda taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan bedel iadesi davası gibi algılanıp taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı düşüncesi hasıl olsa da gerçekte davacının satış vaadi sözleşmesinin değindiği sebeplerle iptalini talep ettiği, karşı tarafın karşı tez ve cevapları ile davacının tek taraflı irade beyanıyla feshe ilişkin talepleriyle ilgili olarak fesih koşullarının oluşmadığının öne sürülmesi ve bunun ispatlanması halinde dava dosyasının gayrimenkulün aynına ilişkin bir içerik arz edeceği ve gayrimenkulün aynına ilişkin davaların gayrimenkulün bulunduğu yer mahkemesi tarafından bakılması gerektiğinin anlaşıldığı taşınmazın bulunduğu Mudanya'nın Bursa Tüketici Mahkemesi yetki sahasında bulunduğu ve Bursa Tüketici Mahkemesinin davaya bakmaya kesin yetki kuralı gereği yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir. Bursa 6....
Davacı, ailesi ile tatile çıktığı dönemde kuşadasında bir otelde şov amaçlı gösterimden sonra ,davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak 12.10.1997 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını kullanma imkanın kalmadığını, sözleşmenin feshi ile, ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil Sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur. Davacı ile davalı arasında imzalanan devre tatil sözleşmesinde devre tatile konu tesisin, 125 parsel üzerinde yapımı bitmiş tesis olduğu açıklanmıştır....
Mahkemece, davacının süresinde cayma bildiriminde bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, kapıdan satış sözleşmesine dayalı cayma hakkının tanınması, borçlu olmadığının tespiti ve bononun iptali istemine ilişkin olup, taraflar arasında 9.6.2007 tarihli satış sözleşmesinin düzenlendiği, davacının satın almış olduğu eşyaların toplam bedelinin 2.280,00 TL olduğu, ödemelerin 20.8.2007- 1.7.2008 tarihleri arasında 12 taksitle yapılacağı, davacıdan 30.11.2007 tanzim ve 20.8.2007 vade tarihli 2.280,00 TL bedelli bir adet bononun alınarak takip konusu yapıldığı anlaşılmaktadır. 4822 Sayılı Yasa ile değişik 4077 Sayılı TKHK.nun 6/A maddesinde, taksitli satışlarda kıymetli evrak niteliğinde...
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 06/11/2018 NUMARASI : 2018/64 ESAS, 2018/823 KARAR DAVA KONUSU : Sözleşmenin İptali ve Bedel İadesi KARAR : Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali ve bedel iadesi davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen karara karşı davalı Kuşadası Otel İşt. Tur. İnş. Tic....
tarihli sözleşmenin, kapıdan satış şeklinde yapıldığının kabulü gerekir....
Taraflar arasındaki tapu iptali tescil, bedel iadesi ve tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı ve davalı ... vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, davalı ... ile ......
Noterliği'nin 27.11.2018 tarih ve 21270 Y. sayılı İhtarnamesi ilede davalıya bedel iadesi ve müvekkilin zararının karşılanması için 3 gün süre verildiği, davalının aracı iade almaya ve araç bedelini ödemeye yanaşmadığı belirtilmiş olup, davanın kabulüne, müvekkilin davalıya ödediği araç bedeli için 132.500,00TL ile satış tarihinden sonra araç fiyatlarının yükselmesi nedeniyle satış bedeli ile aynı nitelikte bir aracı alması mümkün olmadığından aradaki fark için şimdilik 100,00TL ve müvekkilin aracı satın almak için İstanbul'dan Ankara' ya gitmesi nedeniyle araç almak için geliş gidiş masrafı için 100,00TL ve Noter satış harç ve masrafları için 181,00TL olmak üzere toplam 132.881,00TL'nin satış tarihi olan 31.10.2018 tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, Dava konusu 34 XX 353 plakalı (yeni plaka 34 XX 196)aracın davalıya iadesine, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep edilmiştir....
Eğitim Hizmetleri Şirketi'nin ... şubesinin satış elemanları olan sanıkların, kapıdan satış yöntemiyle şirketin ürettiği eğitim setlerini pazarladıkları, bu kapsamda sanıkların, katılanın evine gelerek eğitim seti sattıklarını ve ayrıca haftada iki gün gelerek özel ders vereceklerini söyleyerek, katılana eğitim setini sattıkları, 24/07/2009 tarihli satış sözleşmesi ile 1190 TL fiyata eğitim setini satın alan katılanın sonrasında çocuklara herhangi bir özel eğitimin verilmediğini tespit etmesi üzerine şirket yetkililerinden parasının iadesini istediği; ancak parasının iade edilmeyerek haksız menfaat temin edildiğinin iddia edildiği olayda; Satış sözleşmesinde haftada iki gün çocuklara özel ders verileceğine dair bir kaydın olmaması karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından, yargılama konusu olayın meydana geldiği sırada evde ders çalışmakta olan ve bu satış işlemine şahit olan katılanın komşusunun çocuğu ... ile diğer mağdur ...'nin oğlu...'...
Mahkemece, dava konusu taşınmazın tapu kaydında 775 sayılı yasa gereğince tahdit şerhinin bulunması, tahsisten itibaren 10 yıl içerisinde taşınmazın satış vaadine konu edilemeyeceği gerekçesiyle tapu iptali ve tescil isteminin reddine, ikinci kademedeki bedel iadesi yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir....
Dava, harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil, ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir. Harici satış sözleşmesinin hukuken geçersiz olması nedeniyle, 10.07.1940 tarihli 2/77 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ve haksız iktisap kurallarına göre herkesin aldığını iade ile yükümlü bulunduğu ve tarafların aldıklarını iade edeceği yolundaki genel ilke ve kabul karşısında, öncelikle; taşınmazı haricen satın alana ödenmesi gereken miktarın ne olacağı ve iade kapsamının belirlenmesi gerekir. İadesi gereken bedelin; harici satış sözleşmesinde gösterilen bedel, taşınmazın dava tarihindeki güncellenmiş (rayiç) bedel, yoksa harici satışta ödenen satış bedelinin denkleştirici adalet kuralına göre iadenin talep edildiği tarihte uyarlama sonucu ulaştığı alım gücü mü olacağı konusunun çözümü gerekir....