Diğer taraftan, takip konusu ipoteğin, İİK.'nun 149. maddesinde düzenlenen kesin borç ipoteği mahiyetinde olmadığı da kuşkusuzdur. Öyleyse, alacaklı tarafından sözü edilen maddelere dayanılarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi yapılması mümkün olmayıp, yapılan takip usulsüzdür. Buna göre, alacaklının ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi yapması usulsüz ise de; ipotek akit tablosunun kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını içermemesi, alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takip yapılmasına engel olmayıp bu durumda borçluya örnek 9 ödeme emri gönderilmesi gerekir. Dolayısıyla , örnek 9 ödeme emrinin tebliğinden sonra borca itiraz edilebileceğinden mahkemece sadece icra emrinin iptali ile yetinilmesine karar verilmesi gerekirken, borca itiraz mahiyetindeki taleplerin incelenerek reddine karar verilmesi isabetsizdir....
İcra Müdürlüğünün 2019/9072 takip sayılı dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip, yine ... 2. İcra Müdürlüğünün 2019/9075 takip sayılı dosyasında kambiyo takibi başlatıldığı, davalı-alacaklının tercih hakkını ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipten kullandığı gerekçesiyle davacı-borçlular Makro.... A.Ş.... A.Ş. ve....Tarım Ürünleri A.Ş. yönünden kambiyo takibinin iptaline karar verilmiştir. Yukarıda açıklanan gerekçeden de anlaşılacağı üzere davacı-alacaklının temyiz talabinin kabulü ile ilk derece mahkemesinin Bölge Adliye Mahkemesi sonrası vermiş olduğu kararın bozulması gerekirken, onanması yönünde sayın çoğunluğun görüşlerine katılmamaktayım....
Somut olayda, öncelikle bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile 13.01.2017 tarihinde takibe geçildiği, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibinin 07.02.2017 tarihinde başlatıldığı görülmüş olmakla alacaklı tercih hakkını kambiyo takip türünden yana kullanmış olup aynı borca ilişkin olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi yapamaz. Bu husus kamu düzeni ile ilgili olup süresiz şikayete tabidir. Bu durumda, ... Anadolu 22. İcra Müdürlüğü'nün 2017/4250 Esas sayılı takip dosyasına konu borçla ilgili olarak, ... Anadolu 22. İcra Müdürlüğü'nün 2017/864 Esas sayılı ve bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan derdest takibin bulunduğu anlaşılmış ise de; Yukarıda yer verilen açıklamalar doğrultusunda borçlular yönünden mükerrer olan takip ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan ilamlı icra takibidir....
İpoteğin kurulması anında güvence altına alınmak istenen alacak, mevcut ve miktar itibariyle belirli ise, bu miktar tapu kütüğüne tescil edilir. Bu durumda, bir ana para (kesin borç, karz) ipoteği söz konusu olur (Köprülü/Kaneti, s. 284; Şeref Ertaş/İlknur Serdar/Damla Gürpınar, Eşya Hukuku, 2008, s. 538). İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte kesin borç ipoteğine dayanılmış ise, eş söyleyişle, doğmuş bir alacağın temini için düzenlenen ipotek akit tablosu, kayıtsız şartsız bir para borcunu ihtiva ediyorsa, başvurulacak yol, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip olup, bu durumda 2004 sayılı İİK’nun 149. maddesi gereğince borçluya ve taşınmaz sahibi üçüncü şahsa birer icra emri gönderilir (Hukuk Genel Kurulu’nun 19.09.2012 tarih ve 2012/12-708/579 sayılı ilamı). Somut olayda; 17.06.2011 tarih ve 1594 yevmiye nolu ipotek ile borçlu D.. E..'un, taşınmazın tamamını A... Kimya San. ve Tic....
İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte kesin borç ipoteğine dayanılmış ise, eş söyleyişle, doğmuş bir alacağın temini için düzenlenen ipotek akit tablosu kayıtsız şartsız bir para borcunu ihtiva ediyorsa, başvurulacak yol, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip olup, bu durumda 2004 sayılı İİK’nun 149. maddesi gereğince borçluya ve taşınmaz sahibi üçüncü şahsa birer icra emri gönderilir (Hukuk Genel Kurulu’nun 19.09.2012 tarih, 2012/12-708/579 sayılı ilamı). O halde, Bölge Adliye Mahkemesince, takibe dayanak ipoteğin kesin borç ipoteği niteliğinde olduğu ve bu yönü ile borçlular hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatılmasında usulsüzlük bulunmadığı dikkate alınarak, borçluların sair itiraz ve şikayet nedenleri incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Adana Bölge Adliye Mahkemesi 10....
Ltd şti ve T1 aleyhine 06/10/2020 tarihinde saat 15:11’de Sivas İcra Dairesinin 2020/17376 esas sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, alacaklı banka tarafından aynı alacak nedeniyle aynı tarihte saat 15:12’de ise ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi başlatıldığı, alacaklı bankaca 06/10/2020 tarihinde 15:11’de ilamsız icra takibine geçildiğinden alacaklı tercih hakkını bu takip türü yönünden kullanmış olup aynı borca ilişkin olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi yapamaz. Sonradan yapılan ve mükerrer olan Sivas İcra Dairesinin 2020/17357 esas sayılı dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibinin iptaline karar verilmesinin yerinde olduğu, istinaf sebeplerinin ise yerinde olduğu anlaşıldığından davalı bankanın istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Kredi borcunun hem ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla hem de ilamsız icra yoluyla takibine başlanması mümkün olup; sadece her iki dosyada da takipler ve takiplere itiraz varsa itirazın iptaline hükümleri " tahsilde birbirleriyle tekerrür ettirilmemesi " kaydıyla verilir ve icra takipleri de bu kayıtla yapılır. Somut olayda da icra takibi hem ilamsız takiple hem de ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icraya konmuş olup, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte borcun tamamının ödendiği, durumun davacı vekilince " yargılama gideri, vekalet ücreti istemiyoruz, icra inkar tazminatı istemiyoruz, karşı tarafa da vekalet ücreti taktir edilmesin " şeklindeki beyanından anlaşılmış olmakla; icra takibine konan tüm borcun ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takipte ödendiği, davanın konusuz kaldığı belirlenmiştir. Davanın konusuz kalması halinde yargılama giderleri ve vekalet ücretleri dava tarihindeki haklılık durumuna göre hükmedilir....
İcra Dairesi'nin 2018/12900 E sayılı dosyasından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatıldığını, takibe dayanak alacağa ilişkin daha önce Adana 2. İcra Dairesi'nin 2018/12000 E sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü takip başlatıldığını, bu nedenle ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatılamayacağını, ayrıca ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibin İİK'nın 150/ı maddesine aykırılık taşıdığını beyan etmiş, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibin iptaline ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız ve dayanaksız olduğunu, takibin usul ve yasaya uygun olduğunu, takip şartlarında eksiklik bulunmadığını, istenilen alacak miktarının doğru olduğunu beyan etmiş, davanın reddine ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....
Temyiz Sebepleri 1.Borçlular temyiz dilekçesinde; dava ve istinaf dilekçelerindeki nedenleri tekrarlayarak, yeni kurulan şirketin borçlarından sorumlu tutulmasının hukuka, hukuk mantığına, adalete ve kamu vicdanına aykırı olduğunu ileri sürmüştür. 2.Alacaklı temyiz dilekçesinde ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takibin usulüne uygun olduğu, davacıların tüm iddialarının reddi gerektiğini ileri sürmüştür. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takibin iptali şikayetine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK'nın 150/ı maddesi 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
Somut olayda, maddenin uygulanmasına ilişkin Adalet Bakanlığınca yönetmeliğin yayınlanmadığı, kanun hükmünde haczedilen malın rizaen satışı için hacze konu olan bir malın olması gerektiği, takibin şekline göre ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte haciz aşamasının bulunmadığı bu nedenle İİK'nın 111/a maddesinin ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takiplerde uygulanması mümkün değildir. Bu nedenle mahkemece davanın reddine ilişkin kararın yerinde olduğu anlaşılmakla usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen karara karşı istinaf sebepleri yerinde bulunmadığından aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....