Dava İİK'nun 149 vd. maddeleri uyarınca açılmış ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte borca itiraz ve takibin iptaline ilişkin şikayet davasıdır....
Şti. aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi başlatıldığı, icra emrinin davacı borçluya 27/01/2020 tarihinde tebliğ edildiği iş bu davanın 03/02/2020 tarihinde açıldığı, ilk derece mahkemesince yapılan yargılamada yukarıda yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. İİK'nın 295. maddesinde mühlet sırasında rehinle temin edilmiş alacaklar nedeniyle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılabileceği veya başlamış olan takiplere devam olunabileceği, ancak bu takip nedeniyle muhafaza tedbirleri alınamayacağı ve rehinli malın satışının gerçekleştirilemeyeceği belirtilmiştir....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili tarafından, cevap dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak ve davacı tarafça aynı alacağa dayalı kambiyo takibi yapılığı, tercih hakkını bu şekilde kullandığından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takibin mükerrer olduğu, ipoteğin geçerli bir hukuki sonuç doğurabilmesi için geçerli bir borcun varlığının gerekli olduğu, bu sebeple takibin iptalinin gerektiği, ayrıca alacak likit olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğu belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takipte takip alacaklısı tarafından açılan itirazın kaldırılması davasına ilişkindir....
Mahkemece davacının 27.5.2010 tarihli dilekçesinin davayı “alacak” davası olarak ıslahı niteliğinde sayılmasına; esas hakkında ise davacının her üç takipte şahıslar aleyhine haciz ve ipoteğin paraya çevrilmesini talep ettiği, İcra ve İflâs Kanunu'nun 45 inci maddesine göre alacağın ipotekle teminat altına alınması halinde haciz yoluyla takibe girişilemeyeceği ve alacak davası açılamayacağı; ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte asıl borçlu ile taşınmazları üzerinde ipotek tesis eden kişiler arasında zorunlu dava arkadaşlığı olduğu ancak davacının asıl borçlu şirketi takipte göstermediği, davacının öncelikle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıp, rehin açığı çıkarsa dava açması gerektiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm taraflar vekillerince temyiz edilmiştir....
İİK'nun 45. maddesinde rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusunun iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklının yalnız rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabileceği, poliçe ve emre muharrer senetlerle çekler hakkındaki 167’nci madde hükmünün mahfuz olduğu, aynı Kanun’un 167. maddesinde ise alacağı çek, poliçe veya emre muharrer senede müstenit olan alacaklının, alacak rehinle temin edilmiş olsa bile kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte bulunabileceği düzenlenmiştir. Somut olayda; ... 2. İcra Dairesi’nin 2017/262 Esas sayılı takip dosyasında; alacaklı tarafından borçlular hakkında 17.01.2017 tarihinde ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi başlatıldığı, şikayete konu ... 2....
GEREKÇE: Uyuşmazlık ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan ilamlı icra takibinde takip şartlarının oluşmadığı iddiasıyla takibin iptali istemine ilişkindir. Mersin 4.İcra Müdürlüğünün 2019/11257 esas sayılı dosyasının incelenmesinde ; alacaklı T3 vekili tarafından, borçlu Doğan Gıda San. Zir. Taş ve Tic. Ltd. Şti. Aleyhine Mersin Mezitli Tapu Sicil Müdürlüğünün 26.07.2018 tarih, 14574 yevmiye nolu ipotek senedine dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığı, davacı borçlu adına icra emrinin 25.09.2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacı borçlu şirket tarafından İİK. 149/1 maddesindeki şartların oluşmadığından bahisle takibin iptali istemiyle dava açıldığı görülmüştür. İlk derece mahkemesince davanın süre aşımından reddine karar verilmiş, davacı tarafından şikayetin süresiz olduğundan bahisle kararın kaldırılması talep edilmiştir....
İpoteğin kurulması anında güvence altına alınmak istenen alacak, mevcut ve miktar itibariyle belirli ise, bu miktar tapu kütüğüne tescil edilir. Bu durumda bir ana para (kesin borç, karz) ipoteği söz konusu olur. İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte kesin borç ipoteğine dayanılmış ise, eş söyleyişle, doğmuş bir alacağın temini için düzenlenen ipotek akit tablosu, kayıtsız şartsız bir para borcunu ihtiva ediyorsa, başvurulacak yol, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip olup, bu durumda 2004 sayılı İİK'nın 149. maddesi gereğince borçluya ve taşınmaz sahibi üçüncü şahsa birer icra emri gönderilir. İİK'nın 149. maddesi gereğince icra müdürü, ibraz edilen akit tablosunun kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva ettiğini ve alacağın muaccel olduğunu anlarsa, borçluya ve taşınmaz ''üçüncü şahıs'' tarafından rehnedilmiş veya taşınmazın mülkiyeti 3. şahsa geçmiş ise ayrıca bunlara birer icra emri gönderir....
Kat A Blok 10 Nolu bağımsız bölümü üzerine banka lehine ipotek verdiği, takibin genel haciz yoluyla değil ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla üstelik İİK 150/ı maddesine göre ilamlı olarak yapıldığı, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takiplerde haciz aşamasının bulunmadığı, ipoteğin zaten tapu sicilinde kayıtlı olduğu, bunun yanısıra davacının banka lehine ipotek tesis etmesinin yerleşik Yargıtay içtihatları uyarınca haczedilmezlik şikayetinden feragat anlamı taşıdığı, bu nedenle söz konusu takipte haciz aşaması olmadığından ve konulan ipotek haczedilmezlik şikayetinden önceden feragat anlamı taşıdığından davacının meskeniyet şikayetinin reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur... " şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Davacının meskeniyet şikayetinin REDDİNE,." karar verildiği görülmüştür....
GEREKÇE: Uyuşmazlık, davacı borçluya ait taşınmazda davalı alacaklı lehine tesisi edilmiş ipoteğin, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takipte istenilen alacağın tamamının teminatını oluşturup oluşturmadığı, bu nedenle başlatılan ipotekli takipte alacağın tamamının tahsilinin istenmesinin mümkün olup olmadığı hususunda toplanmaktadır....
Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takipte ipoteğin terkin edilmesine rağmen tahsil harcı yönünden takibe devam edilebileceğinden bu ipotekli takibe ilişkin talebin reddi gerekirken kabul kararı verilmesinin isabetsiz olduğu gibi bonoya yönelik takibe ilişkin verilen ilk derece mahkemesi kararının infazda tereddüte sebebiyet verecek nitelikte olması nedeniyle taraf vekillerinin istinaf isteklerinin kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile davacının ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibinde borçlu olmadığının tespiti talebinin reddine, bonoya dayalı icra dosyasına yönelik talebin kısmen kabulü ile 16.811,25 TL asıl alacak 4.021,27 TL işlemiş faiz yönünden davacının borçlu olmadığının tespitine, icra inkar ve kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine, davalı TEB A.Ş. yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir....