DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, Kamulaştırmasız El Atmadan Kaynaklanan Müdahalenin Önlenmesi/Eski Hale Getirme/Tazminat ve Ecrimisil istemlerine ilişkindir. Mahkemece, davanın tazminat talebi olarak kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı idare vekilince istinaf edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, usulüne uygun düzenlenen bilirkişi ek raporuna nazaran; yerinde görülmeyen istinaf sebeplerinin esastan reddi yönünde aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir....
Mevcut davada, davacı malik seçimlik hakkını müdahalenin meni ve eski hale getirilmesi olarak kullanmıştır. Bir taşınmaza kamulaştırmasız el atılması halinde, müdahalenin önlenmesi talebi yanında eski hale getirme istemi de varsa, bilirkişi kurulu eşliğinde yapılacak keşif sonucu müdahale edilen kısımın değerinin belirlenmesi, ayrıca taşınmazın eski hale getirme bedeli de tespit edildikten sonra, el konulan bölüm bedeli, eski hale getirme bedelinden az ise müdahalenin önlenmesi ile birlikte taşınmazın eski hale getirilmesine, şayet eski hale getirme masrafları zemin bedelinden fazla ise bu durumda el konulan zemin bedelinin davalı idareden tahsili ve el konulan bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptaline karar verilmesi gerekir. Dava dilekçesinde, idarenin yol olarak fiilen el atması karşısında, davacı, seçimlik hakkını müdahalenin meni yönünde kullanmıştır. Yani, idareye karşı mülkiyet hakkının devrine karşılık taşınmaz bedelinin tahsiline yönelik bir talebi bulunmamaktadır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/12/2019 NUMARASI : 2019/128 2019/512 DAVA KONUSU : Tazminat (Kamulaştırmasız El Koymadan Kaynaklanan) KARAR : İlk derece mahkemesince verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olması nedeniyle dosya ve ekleri incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin kök murisi İsmail Doğan'ın eşi olan Binnaz Doğan'ın torunları olduğunu, İsmail Doğan 'ın ise İstanbul ili eski Bakırköy İlçesi, İkitelli mahallesi, 2351 ve 2483 parsel sayılı taşınmazların eski hissedarlarından olduğunu, dava konusu taşınmaza davalı idarenin selefi olan Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü tarafından kamulaştırılma işlemleri yapılmaksızın el atıldığını, kamulaştırmasız el atma ile alakalı olarak taşınmaz malikinin müvekkillerine ve murislerine tebligat yapılmadığı gibi herhangi bir ödeme de yapmadığını, bu nedenle davalarının kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası niteliğinde olduğunu, davalı idare tarafından taşınmaz maliklerine...
Şöyle ki; Bir taşınmaza kamulaştırmasız el atılması halinde, müdahalenin önlenmesi talebi yanında eski hale getirme talebi de varsa, arazi niteliğindeki taşınmazın kamulaştırmasız el konulan bölümün gelir metoduna göre bulunacak bedeli ile taşınmazın eski hale getirme bedelleri ayrı ayrı tespit ettirilerek, el konulan bölüm bedeli, eski hale getirme masraflarından fazla ise müdahalenin önlenmesi ve eski hale getirme kararı verilmesi, şayet eski hale getirme masrafları zemin bedelinden fazla ise bu durumda el konulan zemin bedelinin davalı idareden tahsili ve el konulan bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile davalı idare adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, yukarıdaki hususları ihtiva etmeyen rapor esas alınmak suretiyle eksik inceleme ile hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir....
Ancak; 1) Kamulaştırmasız el atılan 740,58 m2 taşınmaz yol durumuna dönüştürüldüğünden, 4721 sayılı TMK'nun 999. maddesi uyarınca tapudan terkini yerine davalı idare adına tesciline karar verilmesi, Doğru olmadığı gibi, 2) 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasanın 21.maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun geçici 6. maddesinde yapılan değişiklik ile " Kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davalarında mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespit davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir. ....açılan ve kesinleşmeyen davalarda da uygulanır" hükmü getirilmiş olduğundan, davacı lehine hükmedilecek vekalet ücretinin maktu olarak takdir edilmesi gerektiğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının; a) 1 nolu bendindeki (taşınmaz kullanılamaz hale geldiğinden davalı adına tesciline) kelimelerinin çıkartılarak, yerine (740,58 m2'nin yol olarak tapudan terkinine, kullanılamaz hale gelen 39,42 m2'nin davalı idare adına tesciline,)...
İş sayılı dosyası ile delil tespiti yaptırıldığını ve haksız el atma durumunun tespit edildiğini, Mezkûr raporda toplam 1.084,03 m2'lik alanın haksız işgal edildiğinin tespit edildiğini, Delil tespiti raporunun haksız işgal alanını gösteren kısmına itiraz ettiklerini, yargılama safahatında yapılacak keşifte anlaşılacağı üzere daha büyük bir alanın davalılar tarafından haksız olarak işgal edildiğini, Müvekkillerine ait dava konusu taşınmazların, kamulaştırmasız el atmadan arta kalan kısımlarında ciddi değer kayıplarının meydana geldiğini, El atmadan arta kalan kısımların hem yüz ölçüm olarak çok küçük kaldığını, hem de şekil olarak kullanılmayacak nitelikte olduğunu, bu sebeple yargılama safahatında kamulaştırmasız el atmadan arta kalan kısımlar için değer kaybı hesaplaması yapılmasını talep ettiklerini, ekte sunmuş oldukları yerleşik Yargıtay içtihadı doğrultusunda, meydana gelen değer azalış oranının %50'yi aşması halinde taşınmaz bedelinin tamamının müvekkillerine ödenmesini, mülkiyet...
Eski hale getirme istemi yönünden yapılan istinaf incelemesinde, dava konusu taşınmaza davalı idare tarafından hafriyat dökülmek suretiyle kamulaştırmasız olarak el atıldığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Yargıtay'ın yerleşmiş içtihatlarına göre bir taşınmaza kamulaştırmasız el atılması halinde, müdahalenin önlenmesi talebi yanında eski hale getirme talebi de varsa, taşınmazın kamulaştırmasız el konulan bölümünün bedeli ile eski hale getirme bedeli ayrı ayrı tespit ettirilerek, el konulan bölüm bedeli, eski hale getirme masraflarından fazla ise müdahalenin önlenmesi kararı ile birlikte taşınmazın eski hale getirilmesine karar verilmeli; şayet eski hale getirme masrafları zemin bedelinden fazla ise bu durumda el konulan zemin bedelinin davalı idareden tahsili ve bu bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile davalı idare adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi gerekir....
Bir taşınmaza kamulaştırmasız el atılması halinde, müdahalenin önlenmesi talebi yanında eski hale getirme talebi de varsa, arazi niteliğindeki taşınmaza 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 11/1-f maddesi uyarınca gelir metodu esas alınarak, arsa vasfındaki taşınmaza ise aynı kanunun 11/1-g maddesi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi, taşınmazın kamulaştırmasız el konulan bölümünün bedeli ile eski hale getirme bedelleri ayrı ayrı tespit ettirilerek el konulan bölüm bedeli, eski hale getirme masrafından fazla ise müdahalenin önlenmesi ve taşınmazın eski hale getirilmesine karar verilmesi; şayet eski hale getirme masrafları zemin bedelinden fazla ise bu durumda el konulan zemin bedelinin davalı idareden tahsili ve el konulan bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile davalı idare adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, böyle bir inceleme yapmayan ve taşınmazın vasfı (arsa/arazi) belirlenmeden zeminine soyut ifadelerle değer biçen...
Arsa niteliğindeki taşınmazın bedelinin emsal karşılaştırması sonucu birisi mülk diğer ikisi de mimar veya inşaat mühendisi olmak üzere üç kişiden oluşacak bilirkişi kurulu eşliğinde yeniden keşif yapılarak, taşınmazın kamulaştırmasız el konulan bölümünün bedeli ile, eski hale getirme bedelleri ayrı ayrı hesaplattırılarak, el konulan bölüm bedeli, eski hale getirme masraflarından fazla ise müdahalenin önlenmesine ve taşınmazın eski hale getirilmesine, eski hale getirme masrafları zemin bedelinden fazla ise el atılan bölüm bedelinin davalı idareden tahsili ile taşınmazın idare adına tesciline karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, uzman olmayan bilirkişilerin düzenlediği geçersiz rapora göre hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davalarında, Kamulaştırma Kanununun değer biçmeye ilişkin hükümleri kıyasen uygulanır. Kamulaştırmasız el atma talebinde bulunabilmek için idarenin taşınmaza fiilen el atması ve sahibinin tasarrufunu engellemesi gerekir. Bu çerçevede istinaf edilen dosya incelendiğinde; davalı Karayollarının sorumluluğu çerçevesinde diğer davalı şirket tarafından dava konusu taşınmaza el atıldığı sabit olmakla, davalı Karayollarının taşınmaza vaki müdahalesinin önlenmesine, eski hale getirme, ecrimisil ve ağaç giderlerinin davalı Karayolları aleyhine kurulmasında isabetsizlik bulunmamaktadır, ancak; - Dava konusu taşınmazdaki çalışma T5 yetki ve sorumluluğunda olup T5 ile davalı Akyapı İnş....