"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili, mümkün olmadığı takdirde el atmanın önlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın usulden reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacılar vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili, mümkün olmadığı takdirde el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; herhangi bir fiili el atma olmadığını, imar planında okul, yeşil alan, yol, sağlık tesisi, temel eğitim alanı gözüken yerlerle ilgili açılan kamulaştırmasız el atma davalarında idari yargının görevli olduğunu, aksi kabul halinde husumetin Milli Eğitim Bakanlığına yöneltilmesi gerektiğini, bedelin fahiş olduğunu, emsal taşınmazın çok daha değerli olduğunu ileri sürmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Davalı idare vekilinin istinaf itirazları ve HMK'nın 355. maddesi doğrultusunda yapılan inceleme sonucunda; Dava, kamulaştırmasız el atmaya dayanan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı idare vekilince istinaf edilmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili Belediyenin taşınmaza fiili olarak el atmadığını, herhangi bir çalışma ve kamulaştırma işlemi yapmadığını, şayet el atma söz konusu ise, bunun hangi tarihte ve hangi kurumca yapıldığının belirlenmesi gerektiğini, kamulaştırmasız el atıldığı iddia edilen kısımlar bizzat davacının da kullandığı kamu alanı olduğunu, bu nedenle kamu hizmeti sebebiyle ayrıca davacıya yüksek bedelli tazminat ödenmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu beyanla, davanın reddine karar verilmesini, ayrıca fiili el atma tarihi baz alınarak davanın hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmesini istemiştir....
el atma tazminatı yönünden usul ve yasaya uygun bulunup davalı kurum vekilinin istinaf talepleri yerinde olmadığı görülmekle davalı vekilinin kamulaştırmasız el atma tazminatı yönünden istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
D-DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, elatmanın önlenmesi (kamulaştırmasız el koyma nedeniyle) nedeni ile tazminat istemine ilişkindir....
Maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE, 2- Davalı vekilinin kamulaştırmasız el atma tazminatı yönünden istinaf başvurusunun HMK 353/1- b-1 maddesi gerekince ESASTAN REDDİNE, 3- Davalı kurum harçtan muaf olduğundan istinaf harcı alınmasına yer olmadığına, 4- İstinaf yargılama giderinin davalı taraf üzerine bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, ecrimisil tazminatı ve kamulaştırmasız el atma tazminatı yönünden her bir davacıya düşen miktar itibariyle HMK 362/1- a maddesi gereğince KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi....
Kamulaştırmasız el atma davaları idarenin 09/10/1956 tarihinden sonra el koyduğu taşınmazlarla ilgili olarak açılabilir. 09/10/1956- 04/11/1983 tarihi arasındaki el atmalarla 04/11/1983 tarihinden sonraki el atmalara farklı hükümler uygulanır. Dosyadaki bilgi ve belgelerden taşınmaza el atma tarihinin 1983 yılı sonrası olduğu anlaşılmaktadır. Kamulaştırmasız el atma davalarında bilirkişi kurulunun oluşturulmasında ve raporların düzenlenmesinde Kamulaştırma Kanununun 15. maddesi hükmü bedel tespiti yapılırken Kamulaştırma Kanununun 11. maddesi göz önünde bulundurulur. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda taşınmaz, arsa vasfında kabul edilerek taşınmaza değer biçilmiştir. Dava konusu taşınmazın el atma tarihine göre imar planı içerisinde bulunması nazara alındığından arsa vasfında kabulü ile değer tespitinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
, 1/A parseli oluşturulduğunu tespit ettiğini, bu şekliyle geri dönülmez olarak müvekkilinin arsa payının bir kısmına kamulaştırmasız el atıldığının kesinlik kazandığını, müvekkilinin arsasının bulunduğu alanın Kadıköy iş merkezinin en gelişmiş yerlerinden biri olduğunu, müvekkilinin davalı belediyece fiilen el konulan alandan 2006 yılından beri faydalanamadığını, arsa m² birim fiyatının 15.000,00 TL olduğunu, ifraz edilen kısım nedeniyle asıl parselin de değerinin düştüğünü, tüm binada 17 bağımsız bölüm bulunduğunu, bir kısım maliklerin davalı belediye aleyhine kamulaştırmasız el atma nedeniyle dava açtığını ve onlara ait hisselerin tapuda devrinin sağlandığını duyduklarını belirterek, davalının müvekkiline ait arsaya kamulaştırmasız el atması nedeniyle fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere 10.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren mevduat faizi masraf ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Kamulaştırmasız el atma kanunlarımızda ve anayasamızda yer alan bir kavram değildir. Kamulaştırma konusunu düzenleyen 6830 sayılı İstimlak Kanunu 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunu ve onu değiştiren 4650 sayılı kanunlarda kamulaştırmasız el atma ile ilgili düzenleme yoktur. Kamulaştırmasız el atma idarenin bir kişiye ait taşınmazı bilerek veya bilmeyerek kamulaştırmaya ilişkin usul ve kurallarına uymaksızın ve bir bedel ödemeksizin işgal ederek kamu hizmetine tahsis etmesi şeklinde tanımlanmaktadır....
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava kamulaştırmasız el atılma nedeniyle öncelikli olarak müdahalenin men'i ve direklerin kal'i, kal'e ilişkin imkansızlık bulunması halinde kamulaştırmasız el atma bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle davalıdan tahsiline ilişkindir. Dava dilekçesi incelendiğinde; dava terditli olarak açılmıştır. (HMK 111 md.) davacı öncelikle müdahalenin men'î ve kal olmadığı takdirde, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat talep etmiştir. Mahkeme ise sanki sadece müdahalenin men'i ve kal davası varmış gibi inceleme yaparak karar vermiştir. Kamulaştırmasız el atma nedeniyle müdahalenin men'i veya tazminat davası da açabilir, bu hususta tereddüt yoktur. (16.05.1965 gün 1- b İBK Kararı) Mahkemece iki kez farklı bilirkişiler ile keşif yapılmış ve iki farklı rapor alınmıştır....