Kaldı ki eldeki dosyada Kamulaştırma Kanunu'nun 17. maddesine dayalı tescil dosyası getirtilmemiş ve kararın usul ve yasaya uygun olarak kesinleştiği saptanmamış olup bu hususun araştırılması gerekir. Bu durumda idare adına Kamulaştırma Kanunu'nun 17. md. göre tescil edilen taşınmazla ilgili olarak açılan ve ihtilafsız kamulaştırma bedelinin tahsiline ilişkin olmayan, kaldı ki Kamulaştırma Kanunu'nun 17. maddesine dayalı tescil kararının usul ve yasaya uygun şekilde kesinleştiği dahi tespit edilmeden Kamulaştırma Kanunu'nun eklenen Ek-3 maddenin uygulanması yönündeki çoğunluk görüşüne katılmıyorum....
Maddesi gereğince tapu, vergi ve nüfus kayıtlarında yapılan araştırma neticesinde davacıya ait adresin tspit edilemediğini, yine zabıta aracılığı ile de araştırma yapılıp bir sonuç alınamadığını, nihayetinde gazetede ilanen tebliğ yoluna gidildiğini, ilan tarihinden itibaren bir aylık dönemde idareye başvuru olmadığından 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 17. Maddesi gereği cebri tescil davası açıldığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; kamulaştırmanın tamamlandığından bahisle davanın reddine karar verildiği görülmüştür. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Kamulaştırma işlemlerinin ve sonrasında Kamulaştırma Kanunun 17....
Kaldı ki eldeki dosyada Kamulaştırma Kanunu'nun 17. maddesine dayalı olarak açılan tescil dosyası getirtilmemiş ve kararın usul ve yasaya uygun olarak kesinleştiği saptanmamış olup bu hususun araştırılması gerekir. Bu durumda idare adına Kamulaştırma Kanunu'nun 17. maddesi uyarınca tescil edilen taşınmazla ilgili olarak açılan ve ihtilafsız kamulaştırma bedelinin tahsiline ilişkin olmayan, kaldı ki verilen tescil kararının usul ve yasaya uygun şekilde kesinleştiği tespit edilmeden Kamulaştırma Kanunu'na eklenen Ek-3 maddesinin uygulanması yönündeki çoğunluk görüşüne katılmıyorum....
Y A R G I T A Y K A R A R I 1-Dava konusu taşınmazların kamulaştırılmasına ilişkin evrak gönderilmiş ise de kamulaştırma evrakının taşınmaz maliklerine noter vasıtasıyla tebliğ edildiğine dair belgelere rastlanmamıştır. Taşınmazların kamulaştırma tarihindeki maliklerine evrakın noter aracılığıyla usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği ilgili idareden ve evrakın tebliği için verildiği noterlikten ayrı ayrı sorulup varsa buna ilişkin belgelerin istenilmesinden, 2-Dava konusu 331, 377, 378 ve 556 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırıldığı, Kamulaştırma Kanunu mülga 17.maddesi uyarınca tescil kararları verildiği anlaşıldığından dosyaları istenmiş ise de ilgili mahkemece 1977 yılına ait dosyaların imha edildiği belirtilerek gönderilmemiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: ''Davanın KABULÜ İLE, 1- Dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin 12.426.117,92- TL olarak TESPİTİNE, 2- Tespit edilen bedelden kıymet takdir komisyonu tarafından belirlenen 3.124.205,91- TL'nin mahsubu ile 9.301.912,01- TL fark bedelinin dava tarihinden 4 ay sonrası olan 28/04/2018 tarihinden karar tarihine kadar kamulaştırma kanunu 10. Maddesi uyarınca yasal faiz işletilmesine, fark bedelin 7139 sayılı yasanın 26 maddesi ile değişik 2942 sayılı kamulaştırma kanunun 10/8....
Dosyada mevcut evrakların incelenmesinde dava konusu taşınmazın 30.11.1995 tarihinde davalı idare tarafından kamulaştırıldığı, bu taşınmazın 13.8.1996 tarihinde 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 16. maddesi uyarınca davalı idare adına tapuya tescil edildiği ancak,,davacı tarafından açılan dava sonucunda idare mahkemesince bu kamulaştırma işleminin iptal edildiği ve bu kararında 13.4.1998 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Yukarıda izah edildiği şekilde, dava konusu taşınmaz davalı idare adına tescil edilmiştir....
Aynı maddenin sonuna 09.06.2021 tarih ve 7327 sayılı Yasanın 20. maddesi ile getirilen ek cümle de “Bu hüküm” sözcükleri ile başlamakta olup ilk fıkrasına atıfta bulunarak kamu bankalarına bloke edilen ancak malike ödenmeyen ihtilafsız kamulaştırma bedeline ilişkin olduğu açıktır. Bu durumda sözü edilen ek maddenin 16. ve 17. maddelere istinaden tescil edilen taşınmazlara ait ihtilafsız kamulaştırma bedeline ilişkin olduğunda şüphe yoktur. Bundan ayrı malike yapılan tebliğatın usulsüz olması gibi malikten kaynaklanmayan ve malike kusur izafe edilmesi de mümkün olmayan sebeplerle malikin kamulaştırma işlemlerinden haberdar olmaması mümkündür. (Eldeki davada olduğu gibi). Usulsüz tebligatlar geçerli kabul edilerek Kamulaştırma Kanunu'nun 16. ve 17. maddeleri uyarınca taşınmazın idare adına tescil edilmesi yolsuz tescil niteliğindedir ve malik her her zaman tapu kaydının iptali ile adına tescil isteme hakkına sahiptir....
Aynı maddenin sonuna 09.06.2021 tarih ve 7327 sayılı Yasa'nın 20. maddesi ile getirilen ek cümle de “Bu hüküm” sözcükleri ile başlamakta olup ilk fıkrasına atıfta bulunarak kamu bankalarına bloke edilen ancak malike ödenmeyen ihtilafsız kamulaştırma bedeline ilişkin olduğu açıktır. Bu durumda sözü edilen ek maddenin 16 ve 17 nci maddelere istinaden tescil edilen taşınmazlara ait ihtilafsız kamulaştırma bedeline ilişkin olduğunda şüphe yoktur. Bundan ayrı malike yapılan tebliğatın usulsüz olması gibi malikten kaynaklanmayan ve malike kusur izafe edilmesi de mümkün olmayan sebeplerle malikin kamulaştırma işlemlerinden haberdar olmaması mümkündür. (Eldeki davada olduğu gibi). Usulsüz tebligatlar geçerli kabul edilerek Kamulaştırma Kanunu'nun 16 ve 17 nci maddeleri uyarınca taşınmazın idare adına tescil edilmesi yolsuz tescil niteliğindedir ve malik her her zaman tapu kaydının iptali ile adına tescil isteme hakkına sahiptir....
Aynı maddenin sonuna 09.06.2021 tarih ve 7327 sayılı Yasanın 20. maddesi ile getirilen ek cümle de “Bu hüküm” sözcükleri ile başlamakta olup ilk fıkrasına atıfta bulunarak kamu bankalarına bloke edilen ancak malike ödenmeyen ihtilafsız kamulaştırma bedeline ilişkin olduğu açıktır. Bu durumda sözü edilen ek maddenin 16. ve 17. maddelere istinaden tescil edilen taşınmazlara ait ihtilafsız kamulaştırma bedeline ilişkin olduğunda şüphe yoktur. Bundan ayrı malike yapılan tebliğatın usulsüz olması gibi malikten kaynaklanmayan ve malike kusur izafe edilmesi de mümkün olmayan sebeplerle malikin kamulaştırma işlemlerinden haberdar olmaması mümkündür. (Eldeki davada olduğu gibi). Usulsüz tebligatlar geçerli kabul edilerek Kamulaştırma Kanunu'nun 16. ve 17. maddeleri uyarınca taşınmazın idare adına tescil edilmesi yolsuz tescil niteliğindedir ve malik her her zaman tapu kaydının iptali ile adına tescil isteme hakkına sahiptir....
Ancak; Dava konusu taşınmaz Kamulaştırma Kanununun 17. maddesi gereğince Üsküdar 2.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1964/604- 6811 sayılı tescil dosyası ile davalı idare adına tesciline karar verildiği anlaşılmış olup; 24/12/2019 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7201 sayılı Kamulaştırma Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 6. maddesi ile Kamulaştırma Kanununa eklenen Ek 3. maddesine göre (7327 sayılı Kanun ile ilave edilen 3. cümleyle birlikte); "Mülga 31/8/1956 tarihli ve 6830 sayılı İstimlâk Kanununun 16 ncı ve 17 nci maddeleri ile bu Kanunun mülga 16 ncı ve 17 nci maddeleri uyarınca kesinleşmiş mahkeme kararlarına istinaden idareler adına tescil edilen taşınmazların eski malikleri adına kamu bankalarına yatırılan ancak hak sahiplerine ödenmediği tespit edilen kamulaştırma bedelleri nedeniyle idareler aleyhine açılacak her türlü davada değer; taşınmazın idare adına tescil edildiği tarih, değerleme tarihi olarak esas alınmak ve o tarihteki nitelikleri...