Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Her ne kadar 24.12.2019 tarihli Resmi Gazete' de yayımlanan, 21/12/2019 tarih ve 7201 sayılı Kamulaştırma Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 6. maddesi ile 2942 sayılı kamulaştırma Kanununa eklenen ek madde 3 ile “Mülga 31/08/1956 tarihli ve 6830 sayılı İstimlâk Kanununun 16 ncı ve 17 nci maddeleri ile bu Kanunun mülga 16'ncı ve 17'nci maddeleri uyarınca kesinleşmiş mahkeme kararlarına istinaden idareler adına tescil edilen taşınmazların eski malikleri adına kamu bankalarına yatırılan ancak hak sahiplerine ödenmediği tespit edilen kamulaştırma bedelleri nedeniyle idareler aleyhine açılacak her türlü davada değer; taşınmazın idare adına tescil edildiği tarih, değerleme tarihi olarak esas alınmak ve o tarihteki nitelikleri gözetilmek suretiyle tespit edilir....

Kaldı ki eldeki dosyada Kamulaştırma Kanunu'nun 16 ve 17. maddelerine dayalı olarak açılan tescil dosyalarında dava ölü kişiye karşı açılarak sonuçlandırılmış ve kararın usul ve yasaya uygun olarak kesinleştiği saptanmamış olup bu hususun araştırılması gerekir. Bu durumda idare adına Kamulaştırma Kanunu'nun 16 ve 17. maddeleri uyarınca tescil edilen taşınmazla ilgili olarak açılan ve ihtilafsız kamulaştırma bedelinin tahsiline ilişkin olmayan, kaldı ki ölü malike karşı açılan dava sonunda verilen tescil kararının usul ve yasaya uygun şekilde kesinleştiği tespit edilmeden Kamulaştırma Kanunu'na eklenen Ek-3 maddesinin uygulanması yönündeki çoğunluk görüşüne katılmıyorum....

    Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; taşınmazın kamulaştırıldığı ve bu parsel hakkında Kamulaştırma Kanununun mülga 17. maddesi gereğince tescil davaları açıldığı, kamulaştırma tarihinde taşınmazda malik olan hissedarlardan ... 3/16, ...3/16,...r 3/16, ... 3/16 ve... 3/16 hisse ile ilgili İzmir 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1980/576 esas-1980/758 karar sayılı ve 04.12.1980 tarihli hükmü ile 17.madde uyarınca açılan davanın kabul edilerek Arsa Ofisi adına tescil edildiği anlaşılmıştır. Kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak dava açılabilmesi için davacıların taşınmazda malik olması veya hak sahibi olduğunu gösteren mülkiyetin tespitine ilişkin bir mahkeme kararı bulunması gerekmektedir....

      in 3/16 pay oranında hisse maliki olduğunu, anılan taşınmazda 1980 yıllarında toplu konut yapımı nedeniyle kamulaştırma yapıldığını, ancak kamulaştırma tarihinde malik ...'in ölü olduğunu, 1968 yılında vefat ettiğini, taşınmaz malikinin kamulaştırma tarihinden önce vefat ettiği için mirasçı sıfatıyla kendilerine kamulaştırma evrakının tebliğ edilmediğini, bedel ödenmemiş olduğundan işlemin kamulaştırmasız el koyma hükmünde olduğunu belirtilerek kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak murislerinden intikal eden paylarının bedeli istenilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; taşınmazın kamulaştırıldığı ve bu parsel hakkında Kamulaştırma Kanununun mülga 17. maddesi gereğince tescil davaları açıldığı, kamulaştırma tarihinde taşınmazda malik olan hissedarlardan ... 3/16, ... 3/16, ...3/16, ...3/16 ve ... 3/16 hisse ile ilgili İzmir 3....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırılan taşınmazın 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 17. maddesine göre tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı mirasçısı ... tarafından verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, kamulaştırılan taşınmazın 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 17. maddesine göre tescil istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı mirasçısı ... tarafından temyiz edilmiştir. Tapu kayıt maliki ... aleyhine açılan Kamulaştırma Kanununun 17.maddesine dayanan tapu iptali davası sonucunda payı davalı idare adına tescil edilmiş ise de, ...'...

          Aynı maddenin sonuna 09.06.2021 tarih ve 7327 sayılı Yasanın 20. maddesi ile getirilen ek cümle de “Bu hüküm” sözcükleri ile başlamakta olup ilk fıkrasına atıfta bulunarak kamu bankalarına bloke edilen ancak malike ödenmeyen ihtilafsız kamulaştırma bedeline ilişkin olduğu açıktır. Bu durumda sözü edilen ek maddenin 16. ve 17. maddelere istinaden tescil edilen taşınmazlara ait ihtilafsız kamulaştırma bedeline ilişkin olduğunda şüphe yoktur. Bundan ayrı malike yapılan tebliğatın usulsüz olması gibi malikten kaynaklanmayan ve malike kusur izafe edilmesi de mümkün olmayan sebeplerle malikin kamulaştırma işlemlerinden haberdar olmaması mümkündür. (Eldeki davada olduğu gibi). Usulsüz tebligatlar geçerli kabul edilerek Kamulaştırma Kanunu'nun 16. ve 17. maddeleri uyarınca taşınmazın idare adına tescil edilmesi yolsuz tescil niteliğindedir ve malik her her zaman tapu kaydının iptali ile adına tescil isteme hakkına sahiptir....

            Kaldı ki eldeki dosyada Kamulaştırma Kanunu'nun 17. maddesine dayalı tescil dosyası getirtilmemiş ve kararın usul ve yasaya uygun olarak kesinleştiği saptanmamış olup bu hususun araştırılması gerekir. Bu durumda idare adına Kamulaştırma Kanunu'nun 17. md. tescil edilen taşınmazla ilgili olarak açılan ve ihtilafsız kamulaştırma bedelinin tahsiline ilişkin olmayan, kaldı ki Kamulaştırma Kanunu'nun 17. maddesine dayalı tescil kararının usul ve yasaya uygun şekilde kesinleştiği tespit edilmeden Kamulaştırma Kanununun eklenen Ek-3 maddenin uygulanması yönündeki çoğunluk görüşüne katılmıyorum....

              Tespit edilen bu bedel, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) tablosundaki aylık değişim oranları esas alınmak suretiyle dava tarihi itibarıyla güncellenir ve ortaya çıkan bedel hak sahibine ödenir.” hükmü getirilmiş ise de; Bu maddenin usulune uygun verilmiş Kamulaştırma Kanununun 17. maddesine göre kesinleşmiş tescil kararı bulunması halinde eski malikleri adına kamu bankalarına yatırılan ancak hak sahiplerine ödenmediği tespit edilen kamulaştırma bedelleri nedeniyle idareler aleyhine açılacak davalara uygulanacağı gözetildiğinde, eldeki davada usulüne uygun olarak verilmiş Kamulaştırma Kanunu 17. maddesine dayanan tescil kararı bulunmadığından, bu hükmün eldeki davaya uygulanması mümkün değildir. Ancak; 7201 sayılı Kanunun 5.ve 7.maddesi uyarınca ... yasal hasım olduğundan, gerekçeli karar başlığında davalı olarak ...'...

                Kaldı ki eldeki dosyada Kamulaştırma Kanunu'nun 17. maddesine dayalı tescil dosyası getirtilmemiş ve kararın usul ve yasaya uygun olarak kesinleştiği saptanmamış olup bu hususun araştırılması gerekir. Bu durumda idare adına Kamulaştırma Kanunu'nun 17. md. göre tescil edilen taşınmazla ilgili olarak açılan ve ihtilafsız kamulaştırma bedelinin tahsiline ilişkin olmayan, kaldı ki Kamulaştırma Kanunu'nun 17. maddesine dayalı tescil kararının usul ve yasaya uygun şekilde kesinleştiği dahi tespit edilmeden Kamulaştırma Kanununun eklenen Ek-3 maddenin uygulanması yönündeki çoğunluk görüşüne katılmıyorum....

                  Kamulaştırma bedelinin artırılması için açılacak davalarda Avukatlık Kanununa göre özel hüküm niteliği taşıyan Kamulaştırma Kanunu' nun ilgili hükümleri öncelikle uygulanacaktır. Davalı, Avukatlık Kanunu' na göre nisbi ücret talep edemez. Kamulaştırma Kanunu gereğince kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasında maktu vekalet ücretine hak kazanır. O halde mahkemece, davalı avukatın, davacıları temsil ettiği kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davalarında maktu vekalet ücreti alabileceği göz önünde bulundurularak bu yönde gerekirse taraf ve yargı denetimine esas olacak şekilde alanında uzman bilirkişi veya bilirkişi heyeti marifetiyle rapor alınarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken az yukarıda yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 2-Bozma nedenine göre, davacıların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu