GEREKÇE : HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ile kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı gözetilerek ve HMK'nın 353. maddesi gereğince yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmaması nedeniyle duruşmasız olarak yapılan inceleme sonunda; Dava, tapu maliki kök murisin mirasçıları aleyhine 6830 sayılı Kamulaştırma Kanununun 17. maddesi gereğince tapu iptali ve tescil talebine ilişkindir. Dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri ve istinaf sebepleriyle bağlılık ilkesi dikkate alındığında; Yargıtay 5....
Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; dava konusu edilen 2507 parsel sayılı taşınmazın tamamının .... tarafından 1983 yılında askeri amaçlarla kamulaştırılmasından sonra davacılar adına noter tebligatı çıkartıldığı, ancak ...... ve ....e yapılan tebligatların Tebligat Kanunu ve tüzüğe uygun olmadığı, sadece davacılardan ... 27.11.1989 tarihinde noter aracılığı ile kamulaştırma işleminin bizzat tebliğ edildiği, bu işlemlerden sonra, dava konusu taşınmazın Kamulaştırma Kanununun 17.maddesi uyarınca idare adına tescili için Küçükçekmece 1....
Kaldı ki eldeki dosyada, Kamulaştırma Kanunu'nun 17. maddesine dayalı olarak açılan tescil dosyasında dava ölü kişiye karşı açılarak sonlandırılmış ve kararın usul ve yasaya uygun olarak kesinleştiği saptanmamış olup bu hususun araştırılması gerekir. Bu durumda idare adına Kamulaştırma Kanunu'nun 17. maddesi uyarınca tescil edilen taşınmazla ilgili olarak açılan ve ihtilafsız kamulaştırma bedelinin tahsiline ilişkin olmayan kaldı ki ölü malike karşı açılan dava sonunnda verilen tescil kararının usul ve Yasa'ya uygun şekilde kesinleştiği tespit edilmeden Kamulaştırma Kanunu'nun eklenen Ek-3 maddesinin uygulanması yönündeki çoğunluk görüşüne katılmıyorum....
KAMULAŞTIRMA BEDELININ TESPITI VE TESCILAKTIF HUSUMET EHLIYETIKAMULAŞTIRMA KANUNU (2942) Madde 17"İçtihat Metni"Dava dilekçesinde Kamulaştırma Yasasının 4650 sayılı Yasa ile değişik hükümlerine dayalı olarak bedelin tesbiti ve tescil istenilmiştir. Mahkemece 2942 sayılı Yasanın 17. maddesi gereğince tapu iptali ve tescile, yeniden bedel belirlenmesi talebinin reddine ve bilirkişi raporu ile tesbit edilen bedelin davalı adına bankaya yatırılmasına karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava, davacı idare tarafından kamulaştırılan taşınmazın, davalı payına düşen bölümü için, 4650 sayılı Yasa hükümlerine göre bedelin tesbiti ve davalı payının iptali ile idare adına tescili istemine ilişkindir....
Tespit edilen bu bedel, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) tablosundaki aylık değişim oranları esas alınmak suretiyle dava tarihi itibarıyla güncellenir ve ortaya çıkan bedel hak sahibine ödenir.” hükmü getirilmiş ise de; Bu maddenin usulune uygun verilmiş Kamulaştırma Kanununun 17. maddesine göre kesinleşmiş tescil kararı bulunması halinde eski malikleri adına kamu bankalarına yatırılan ancak hak sahiplerine ödenmediği tespit edilen kamulaştırma bedelleri nedeniyle idareler aleyhine açılacak davalara uygulanacağı gözetildiğinde, eldeki davada usulüne uygun olarak verilmiş Kamulaştırma Kanunu 17. maddesine dayanan tescil kararı bulunmadığından, bu hükmün eldeki davaya uygulanması mümkün değildir....
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın, kamulaştırma bedelinin taşınmaz maliki adına Türkiye Emlak Kredi Bankası Halkalı şubesine bloke edildiğini, kamulaştırma tarihinde geçerli olan 6830 sayılı İstimlak Kanunu hükümleri gereğince dava konusu taşınmazda hissesi bulunan murisin tespit edilen adresine noter kanalıyla çıkarılan kamulaştırma tebligatının, muhatabın adreste tanınmadığından bahisle iade olduğunu, sonrasında Yeni İstanbul Gazetesi'nin 13 ve 27 Kasım 1982 tarihli sayılarında ilanen tebligat yapıldığını, kamulaştırma işleminin tebligat safhası tamamlandıktan sonra dava konusu taşınmazın devrini sağlamak için 6830 sayılı İstimlak Kanunu'nun 17. maddesi gereğince, müvekkili idare tarafından cebri tescil davası açıldığını, tescil davasında ilgililere yapılan tebligatların usulüne uygun olduğu kabul edilerek, 1578 parsel hakkında Bakırköy 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 1984/17 esas sayılı dosyasında verilen karar ile idare lehine tescil kararı verildiğini, verilen...
GEREKÇE ve DEĞERLENDİRME : Dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri, istinaf sebepleriyle bağlılık ve kamu düzeni ilkesi de dikkate alındığında; Dava konusu taşınmaz Kamulaştırma Kanununun 17. maddesi gereğince Pendik 3.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1991/270- 1993/251 sayılı tescil dosyası ile davalı idare adına tesciline karar verildiği anlaşılmış olup; 24/12/2019 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7201 sayılı Kamulaştırma Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 6. maddesi ile Kamulaştırma Kanununa eklenen Ek 3. maddesine göre (7327 sayılı Kanun ile ilave edilen 3. cümleyle birlikte); "Mülga 31/8/1956 tarihli ve 6830 sayılı İstimlâk Kanununun 16 ncı ve 17 nci maddeleri ile bu Kanunun mülga 16 ncı ve 17 nci maddeleri uyarınca kesinleşmiş mahkeme kararlarına istinaden idareler adına tescil edilen taşınmazların eski malikleri adına kamu bankalarına yatırılan ancak hak sahiplerine ödenmediği tespit edilen kamulaştırma bedelleri...
Bu nedenle; 1- Dava konusu, 235,96 m² alanlı taşınmazın tamamında TEK lehine kayıtlı irtifak hakkına dayanak olan tapu tedavül belgeleri temin edilerek ve taşınmazın zemininde bulunan hat ile kaydındaki hattın aynı olup olmadığı irtifak alanlarının neden bu kadar farklı olduğu yönünden fen bilirkişisinden rapor alınmak sureti ile, söz konusu karara esas bir irtifak hakkı olduğunun tespiti halinde, Kamulaştırma Kanununun mülga 17. maddesine göre kamulaştırma yapılıp yapılmadığının araştırılması ve 17. maddeye göre kamulaştırma işlemi yapılmış ise artık kamulaştırma bedelinin maliklere ödendiğine ilişkin bir ispat sağlanamadığından, 7201 sayılı Kamulaştırma Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 6. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na eklenen Ek 3. Maddeye göre; -Taşınmazın idare adına tescil edildiği tarih, değerleme tarihi olarak esas alınmak ve o tarihteki nitelikleri gözetilmek suretiyle tespit edilir şeklindedir....
Dava konusu taşınmaz bu dava açılmadan önce idare adına Kamulaştırma Kanununun 17. maddesine göre tescil edildiğinden mahkeme kararından sonra 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasanın 22. maddesi ile değişik 2942 sayılı Yasanın Geçici 7. maddesi gereğince bir değerlendirme yapılmak üzere mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazı yerinde görüldüğünden hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Maddesi ile 2942 sayılı Kanunun ek 3 üncü maddesine ek fıkra ile “Mülga 6830 sayılı Kanunun 16 ncı ve 17 nci maddeleri ile bu Kanunun mülga 16 ncı ve 17 nci maddeleri uyarınca kesinleşmiş mahkeme kararlarına istinaden idareler adına tescil edilen taşınmazların kamulaştırılması için kamulaştırma bedellerinin eski malikleri adına kamu bankalarına yatırılması ve hak sahiplerine ödenmesi halinde, tebliği dâhil eksik veya hatalı kamulaştırma işlemleri, kamulaştırma bedelinin ödendiği tarih itibarıyla kesinleşmiş kabul edilir. Bu hüküm, tebliği dâhil eksik veya hatalı kamulaştırma işlemleri bulunmasına rağmen idare adına tescil edilmiş olan taşınmazlar hakkında da uygulanır.” hükümleri düzenlenmiştir....