Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİL DEĞERLENDİRME VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava, eser sözleşmesi kapsamında sözleşmenin gereği gibi ifa edilmemesinden kaynaklanan munzam zarar tazminatı istemine ilişkindir. Taraflar arasında 31.12.2002 tarihli sözleşmenin ve 26.02.2010 tarihli mutabakat imzalandığı konusunda uyuşmazlık yoktur. Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davalının edimlerini gereği gibi yerine getirmiş olup olmadığı, davacının sözleşme gereği munzam zararının oluşup oluşmadığı ve oluşmuş ise bu tazminata hak kazanıp kazanmadığı hususlarında toplanmaktadır. Davacı yan davalının sözleşme gereği ödemelerini eksik yapması nedeniyle takip yapmak ve dava açmak zorunda kaldıklarını bu nedenle alacaklarına geç ulaştıklarını ve kredi kullanmak zorunda kalıp faiz ödediklerini, öte yandan başka işlerde teminat mektubu sunmak durumunda kaldıklarını, taşınmazlarının satıldığını bu nedenle munzam zarara uğradıklarını iddia etmektedir. Mahkememizce davacı delilleri toplanmıştır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, kamulaştırma bedelinin arttırılması, munzam zarar ve maddi hatanın düzeltilmesi, karşılık dava ile bedelin indirilmesi istenilmiştir. Mahkemece artırım davasının kısmen kabulü, munzam zarar ve indirim davasının reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; 1-......

      Dava konusu edilen zararın yasal dayanağını oluşturan Türk Borçlar Kanunu'nun 122. maddesi hükmüne göre, borcun ödenmemesi veya geç ödenmesi nedeniyle alacaklı geçmiş günler için öngörülen faizle karşılanamayacak bir zarara uğramış ise, borçlu, geç ödemeden dolayı kendisinin hiçbir kusurunun bulunmadığını kanıtlamadıkça bu zararı da karşılamak zorundadır. Yasa bu hüküm ile alacaklıya temerrüt faizini aşan zararını borçludan isteme olanağı tanımıştır. Ancak bunun için uğranılan zararın varlığı ve miktarının alacaklı tarafından kanıtlanması gerekir. Zarar kanıtlandığı takdirde borçlu, ödemenin geç yapılmasında kendisinin hiçbir kusurunun bulunmadığını kanıtlaması halinde bu zararı ödeme yükümlülüğünden kurtulabilir. O halde, munzam zararın ödenmesi söz konusu olduğunda kusur, bir unsur olarak yer almaktadır. Kısacası, munzam zarar davasında davacı, zararın varlığını ve miktarını; davalı ise, borcun geç ödenmesinde kusurunun olmadığını kanıtlayacaktır....

        bildirilmeyen bütün dava ve işler Asliye Hukuk mahkemesinde genel hükümlere göre görülür, görev kamu düzenine ilişkin olduğu ve resen inceleneceği, Somut olayda, davacının kira bedellerinin ödenmesinde temerrüde düşülmesi ve borcun geç ödenmesinden kaynaklı doğan munzam zarar alacağının kısmi tahsilini talep ettiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklandığı, HMK 4. maddeye göre Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu, istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır....

          Kamulaştırma bedellerinin geç ödenmesi nedeniyle davacıların Anayasanın 46.maddesi gereğince faiz talebiyle eldeki davayı açmışlar, ilk derece mahkemesi Anayasanın 46/son maddesi kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz oranına göre hesaplama yapılması için bilirkişiden rapor almış ve rapor doğrultusunda hüküm kurmuştur. Yukarıda belirtildiği gibi davalı idarenin kamulaştırma bedellerini geç ödemesi nedeniyle davacıların faiz talep etme haklarının bulunduğu sabittir. Yine davalı idarenin geç ödenen bedellere işleyecek kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz oranıyla sorumlu olacağına kuşku bulunmamaktadır....

          Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davada somut vakıalara dayanılarak zararın gerçekleştiği ileri sürülüp kanıtlanamadığı, bu nedenle alınan bilirkişi raporunun da benimsenmediği, munzam zarar isteminin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, mülga Borçlar Kanunu'nun 105. maddesine dayalı munzam zarar istemine ilişkindir. Davacı, davalıya verdiği borç paranın davalı tarafından zamanında ödenmediğini ve davalının yaptığı geç ödeme için yasal faiz ödediğini, kendisinin aynı dönemdeki takibe konu bir borcu için ise ticari faiz ödediğini, davalının yaptığı geç ödeme nedeniyle yasal faiz ile ödediği ticari faiz arasındaki miktar kadar zarara uğradığı iddiasıyla geç ödeme nedeniyle faiz ile karşılanamayan zararını istemiştir....

            Kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davalarında esasa en etkili delil usul ve yasaya uygun olarak alınmış bilirkişi kurulu raporudur....

            Munzam zarar talep edebilmek için, bir para borcunda borçlunun temerrüde düşmesi, borçlunun temerrüdü nedeniyle temerrüt faiziyle karşılanamayan alacaklı zararının ortaya çıkması, borçlunun temerrüde düşmede kusurlu olması ve borçlunun temerrüdü ile alacaklının munzam zararı arasında illiyet bağının bulunması gereklidir. Yine munzam zararın tazmin edilebilmesi için davacı - zarar gördüğünü iddia edenin uğranılan zararın varlığı ile miktarının kanıtlanması gerektiği, bu zarar kanıtlandığı takdirde borçlunun ancak kendisinin geç ödemeden kaynaklı hiçbir kusurunun bulunmadığını ispat etmesi halinde zararı ödeme yükümlüğünün ortadan kalkacaktır. ------- ---------- sayılı kararına göre; Türk Borçlar Kanunu’nun 122. maddesi kapsamında aşkın (munzam) zararın talep edilebilirliğinin bir koşulu da alacaklı yönünden mevcut olan zararın açık ve somut bir biçimde ispatıdır....

              DAVA KONUSU : Alacak (Kamulaştırma bedelinin geç ödenmesi nedeniyle faiz alacağı) KARAR : DAVA DİLEKÇESİNİN ÖZETİ : Davacı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili T1 ait davaya konu, "Ordu İli Ulubey İlçesi Güzelyurt Mahallesi 1280/34 ada/parsel" sayılı taşınmazın T4 tarafından 02.10.2018 tarihinde 65.100,00 TL karşılığında kamulaştırıldığını, söz konusu kamulaştırma işlemi sonrasında dosya kapsamında toplanacak kayıtlardan da anlaşılacağı üzere taşınmazlar tapuda T4 adına tescil ve terkin edildiğini, kamulaştırma bedeli olan toplam 65.100,00 TL, davalı Belediye tarafından değil dava dışı Ordu 2....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde kamulaştırma bedelinin geç ödenmesinden doğan faiz alacağının tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edenlerden davacı tarafa yükletilmesine, 18.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu