Kaldı ki eldeki dosyada Kamulaştırma Kanunu'nun 17. maddesine dayalı olarak açılan tescil dosyasında kararın usul ve yasaya uygun olarak kesinleştiği saptanmamış olup bu hususun araştırılması gerekir. Bu durumda idare adına Kamulaştırma Kanunu'nun 16. maddesi uyarınca tescil edilen taşınmazla ilgili olarak açılan ve ihtilafsız kamulaştırma bedelinin tahsiline ilişkin olmayan, kaldı ki tescil kararının usul ve yasaya uygun şekilde kesinleştiği tespit edilmeden Kamulaştırma Kanunu'na eklenen Ek-3 maddesinin uygulanması yönündeki çoğunluk görüşüne katılmıyorum....
Aynı maddenin sonuna 09.06.2021 tarih ve 7327 sayılı Yasanın 20. maddesi ile getirilen ek cümle de “Bu hüküm” sözcükleri ile başlamakta olup ilk fıkrasına atıfta bulunarak kamu bankalarına bloke edilen ancak malike ödenmeyen ihtilafsız kamulaştırma bedeline ilişkin olduğu açıktır. Bu durumda sözü edilen ek maddenin 16. ve 17. maddelere istinaden tescil edilen taşınmazlara ait ihtilafsız kamulaştırma bedeline ilişkin olduğunda şüphe yoktur. Bundan ayrı malike yapılan tebliğatın usulsüz olması gibi malikten kaynaklanmayan ve malike kusur izafe edilmesi de mümkün olmayan sebeplerle malikin kamulaştırma işlemlerinden haberdar olmaması mümkündür. (Eldeki davada olduğu gibi). Usulsüz tebligatlar geçerli kabul edilerek Kamulaştırma Kanunu'nun 16. ve 17. maddeleri uyarınca taşınmazın idare adına tescil edilmesi yolsuz tescil niteliğindedir ve malik her her zaman tapu kaydının iptali ile adına tescil isteme hakkına sahiptir....
Ancak; 1-Dava konusu taşınmazın tapu kaydında mevcut olan haciz şerhlerinin tespit edilen kamulaştırma bedeline yansıtılmaması, 2-Kamulaştırma Kanununun 10. maddesinin 8. fıkrasının son cümlesi gereğince tescil hükmü kesin olduğundan, tescil işleminin yapılabilmesi için durumun tapu müdürlüğüne derhal bildirilmesi gerekirken “Kararın kesinleşmesi halinde bir suretinin tapu sicil müdürlüğüne gönderilmesine” şeklinde karar verilmesi, Doğru değil ise de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 4 nolu bendinin sonuna gelmek üzere "taşınmazın tapu kaydında davalı ... hissesi üzerinde mevcut haciz şerhlerinin bu davalı payına isabet eden kamulaştırma bedeline yansıtılmasına" ibaresinin yazılması ve hüküm fıkrasının 9 nolu bendinde yer alan "Kararın kesinleşmesi halinde bir suretinin Tapu sicil Müdürlüğüne gönderilmesine" ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine "Kamulaştırma Kanununun 10. maddesinin 8. fıkrasının son cümlesi...
Bu durumda idare adına Kamulaştırma Kanunu'nun 17. maddesi uyarınca tescil edilen taşınmazla ilgili olarak açılan ve ihtilafsız kamulaştırma bedelinin tahsiline ilişkin olmayan, Kamulaştırma Kanunu'nun 17. maddesine göre açılan dava sonunda verilen tescil kararının usul ve yasaya uygun şekilde kesinleştiği tespit edilmeden dosya arasında bulunan karar fotokopisine değer verilerek Kamulaştırma Kanunu'na eklenen Ek-3 maddesinin uygulanması yönündeki çoğunluk görüşüne katılmıyorum....
Tescil sağladıktan sonra kamulaştırmasız el atma davası açtığında yukarıda sözü edilen ek maddenin uygulanması da söz konusu olmayacaktır. O halde idare adına Kamulaştırma Kanunu'nun 16. ve 17. maddeleri uyarınca tescil edilen taşınmazlarla ilgili olarak açılan ve ihtilafsız kamulaştırma bedelinin tahsiline ilişkin olmayan bu davada kararın bozulması yönündeki çoğunluk görüşüne katılmıyorum....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki kamulaştırılan taşınmaz hakkında Kamulaştırma Kanununun 10. maddesi uyarınca açılan ve kesinleşen bedel tespit ve tescil davasında belirlenen kamulaştırma bedeline ilişkin faiz alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı davalı idare vekilinin istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesinin 4. Hukuk Dairesinin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı ile birlikte ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/200 E. - 2019/417 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, kamulaştırılan taşınmaz hakkında Kamulaştırma Kanununun 10. maddesi uyarınca açılan ve kesinleşen bedel tespit ve tescil davasında belirlenen kamulaştırma bedeline ilişkin faiz alacağına ilişkindir....
Kaldı ki eldeki dosyada Kamulaştırma Kanunu'nun 16. maddesine dayalı olarak açılan tescil dosyasında dava ölü kişiye karşı açılarak sonuçlandırılmış ve kararın usul ve yasaya uygun olarak kesinleştiği saptanmamış olup bu hususun araştırılması gerekir. Bu durumda idare adına Kamulaştırma Kanunu'nun 16. maddesi uyarınca tescil edilen taşınmazla ilgili olarak açılan ve ihtilafsız kamulaştırma bedelinin tahsiline ilişkin olmayan, kaldı ki ölü malike karşı açılan dava sonunda verilen tescil kararının dosyası getirtilip usul ve yasaya uygun şekilde kesinleştiği tespit edilmeden Kamulaştırma Kanunu'na eklenen Ek-3 maddesinin uygulanması yönündeki çoğunluk görüşüne katılmıyorum....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan Kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil, bileştirilen dava kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı - davalı ... İle davalı ... vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, 4650 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan Kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil, bileştirilen dava kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki daha önceden kamulaştırılan ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 19. maddesi uyarınca tescil edilen taşınmazın kadastro tespiti sırasında davalılar adına tescil edilmesi nedeniyle kamulaştırma planına uygun olarak tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı idare ile davalılardan ... vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, daha önceden kamulaştırılan ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 19. maddesi uyarınca tescil edilen taşınmazın kadastro tespiti sırasında davalılar adına tescil edilmesi nedeniyle kamulaştırma planına uygun olarak tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesi...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 17. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescili istemine ilişkindir. 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 17. maddesi uyarınca, tebliğ edilen kamulaştırma istemine karşı adli ve idari yargıya başvurulmadığı veya bu konuda açılan davaların kesin olarak sonuçlandığı ve arttırılan bedelin tamamı bankaya bloke edildiği halde taşınmaz mal sahibince ferağ verilmemesi durumunda tescil davası açılabilir. Eş deyişle 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 17. maddesi uyarınca tescil davasının görülebilmesi için kamulaştırma işleminin tapu malikine usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi ile kamulaştırma bedelinin mal sahibi adına bloke edilmesi ve dolayısı ile kamulaştırmanın adli ve idari yönden kesinleşmesi gerekir (Y. 5. HD'nin 2021/1208- 10707 E ve K; 2020/9482 E ve 2021/102 K; 2019/4041- 20337 E ve K sayılı ilamları)....