Bölüm kararı da göz önüne alınarak, belirlenen kamulaştırma bedelinden acele el koyma dosyasında bloke edilen bedel çıkarıldıktan sonra bankaya yatırılmış ve davalıya ödenmesine karar verilen 41.068,75-TL kamulaştırma bedeline 23.12.2013 tarihinden ilk karar tarihine kadar geçen geçen süre için yasal faiz yürütülmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 4. bendinin çıkartılmasına, yerine (Belirlenen kamulaştırma bedelinden acele el koyma dosyasında bloke edilen bedel çıkarıldıktan sonra bankaya yatırılmış ve davalıya ödenmesine karar verilmiş olan 41.068,75-TL kamulaştırma bedeline 23.12.2013 tarihinden ilk karar tarihi olan 22.05.2014 tarihine kadar geçen süre için yasal faiz işletilmesine) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine davalıdan peşin alınan temyiz ve taraflardan...
Şöyle ki; 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun .... maddesine 6459 sayılı Yasanın .... maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içinde sonuçlandırılamadığından, acele el koyma kararından sonra davalı adına bankaya bloke edilen miktarın, tespit edilen kamulaştırma bedelinden mahsubundan sonra, kalan fark bedele 26.01.2013 tarihinden itibaren faiz uygulanması gerektiğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının bedele ilişken bendinin sonuna (Acele el koyma kararı ile tespit edilen miktarın, belirlenen kamulaştırma bedelinden mahsubundan sonra, kalan 46.376,00-TL fark bedele 26.01.2013 gününden, karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz işletilmesine) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, idare harçtan bağışık olduğundan harç alınmamasına, temyiz eden davalılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, ........2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak; 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içinde sonuçlandırılamadığından, acele el koyma kararından sonra davalı adına bankaya bloke edilen miktarın tespit edilen kamulaştırma bedelinden mahsubundan sonra kalan fark bedel yerine tespit edilen tüm bedele faiz yürütülmüş olması, Doğru değilse de bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasının gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 1 nolu bendindeki (bu bedele) kelimelerinin çıkartılmasına, yerine (acele el koyma kararından sonra davalı adına bankaya bloke edilen miktarın, tespit edilen 16.848,00-TL kamulaştırma bedelinden mahsubundan sonra kalan 1.296,00-TL fark bedele 27.10.2013 tarihinden itibaren karar tarihi olan 08.07.2014 gününe kadar geçen süre için yasal faiz yürütülmesine,) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma...
çıkarılmasına yerine (Bozmadan önce tespit edilen kamulaştırma bedelinden acele el koyma bedeli mahsup edildikten sonra fark bedel olan 2.000,00 TL’ye 16.08.2013 gününden ilk karar tarihine, bozma sonrası oluşan fark bedel olan 2.493,00 TL'ye 16.08.2013 gününden son karar tarihine kadar yasal faiz yürütülmesine) ibarsenin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine, 23/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesi'nin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten, karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerekirken, acele kamulaştırma bedelinden mahsup edilen bakiye kamulaştırma bedeline 30.04.2013 tarihinden itibaren faiz işletilmesi ve faizin karar tarihine kadar işletilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/03/2022 NUMARASI : 2021/371 ESAS, 2022/243 KARAR DAVA KONUSU : Kamulaştırma (Kamulaştırma Bedelinin Geç Ödenmesinden Kaynaklanan Faiz Alacağı İstemi) KARAR : Ödemiş 1....
Ancak ;icra takibi ipotek limitini aşan tutarda ödeme emri gönderilmiş ise de takip aşamasında her iki taşınmaz kamulaştırılmıştır.Bu nedenle ipotek alacağı kamulaştırma bedeline dönüşmüştür.Açılan davadan hemen evvel icra takibinde kapak hesabı yapıldığı ancak "6.086.066,80-TL "kapak hesabı yapılmasına rağmen 07.04.2015 tarihli icra müdürlüğü kararı ile "alacak 5.000.000-TL limitle sınırlıdır" denilerek ipotek limitini aşan kısım için işlem yapılmamıştır.İpotek limitinin icra müdürlüğünce resen incelenmesi gerekir.Bu nedenle İcra Müdürü tarafından 08.05.2015 tarihli müzekkere ile kamulaştırma bedelinden ipotek limiti gözetilerek 5.000.000-TL istenerek dosyaya getirtilmiş ,bu miktar alacaklıya ödenmiştir.Buna göre davalı ipotek alacaklısı tarafından 5.000.000-TL'yi aşan tutarda talepte bulunulmuş, bu yolda ödeme emri tebliğ edilmiş, davalı borçlu tarafından takibe itiraz edilmemiş, kesinleşmiş ise de; ipotek limitinin aşılması icra takip hukukunda kamu düzenine ilişkin olup, bu...
tarihi olan 27.05.2015 gününe kadar, bozmadan sonra tespit edilen kamulaştırma bedelinden bozma öncesi tespit edilen kamulaştırma bedelinin mahsubu ile kalan fark bedel olan 20.594,43 TL 'lik kısma 18.04.2015 tarihinden son karar tarihi olan 29.07.2016 gününe kadar faiz işletilmesine) kelimelerinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 08/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı vekilinin temyizine gelince; 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından, bozmadan önce tespit edilen kamulaştırma bedelinden acele el koyma bedelinin mahsubundan sonra kalan kısmına 15.10.2012 gününden ilk karar tarihi olan 18.04.2013 gününe kadar faiz işletilmesi gerektiği halde, sadece bozmadan sonra artan fark bedele faiz yürütülmesi, Doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 2. bendindeki (tespitine) kelimesinden sonra gelen kısmın tümü ile hükümden çıkartılmasına, yerine (bozma öncesi tespit edilen kamulaştırma bedelinden iki parsel için belirlenen acele el koyma bedeli olan 52.499,00-TL'nin mahsubu ile kalan 12.258,91-TL'lik kısma 15.10.2012 gününden ilk karar tarihi olan 18.04.2013 gününe kadar, bozma sonrası artan 20.226,09-TL'lik kısma ise 15.10.2012 gününden son karar tarihi...
Şöyle ki; Bozma öncesi ilk kararla tespit edilen kamulaştırma bedelinden, acele kamulaştırma bedeli mahsup edildikten sonra kalan bedele dava tarihinden itibaren dört ay sonrasından başlayarak ilk karar tarihine kadar, ilk bozma kararı sonrası oluşan ve davalıya ödenmesine hükmedilen fark bedele ikinci karar tarihine kadar ve ikinci bozma kararı sonrası oluşan fark bedele ise son karar tarihine kadar yasal faiz yürütülmesi gerektiği halde, yazılı şekilde faiz hükmü kurulması, Doğru değilse de bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının (4) numaralı bendinin tümüyle hükümden çıkartılmasına, yerine (Bozma öncesi ilk kararla tespit edilen 77.199,46 TL kamulaştırma bedelinden acele el koyma bedelinin mahsubu ile 54.486,35 TL'ye dava tarihinden dört ay sonrası olan 17.04.2015 tarihinden ilk karar tarihi olan 01.10.2015 tarihine kadar, ilk bozma kararı sonrası artan ve davalıya ödenmesine hükmedilen 1.088,38 TL fark bedele dava...