Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA KONUSU : Kamulaştırmasız El Atma Nedeniyle Tazminat KARAR : DAVA DİLEKÇESİNİN ÖZETİ : Davacı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili payına isabet eden kısmının kamulaştırmasız el koyma karşılığı olan 250,00 TL belirsiz nitelikteki kısmi bedelinin el atma tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı yandan tahsiline, taşınmazların davalı yanca haksız olarak kullanılmasından kaynaklanan şimdilik 250,00 TL belirsiz nitelikteki kısmi ecrimisil tazminatının, el atma tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalı yandan tahsiline, taşınmazların haksız el atma sonucunda ortaya çıkan fiili durumuna bağlı, kamulaştırılmayacak kısmında oluşacak değer düşüklüğünden kaynaklanan şimdilik 250,00 TL belirsiz nitelikteki değer düşüklüğü bedelinin, el atma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı yandan tahsiline, su boruları dolayısıyla davalı lehine daimi irtifak hakkı kurulması nedeniyle buna ilişkin 100,00 TL belirsiz...

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacılar tarafından yapılan istinaf duvarının arkasında kalan ve yol niteliğindeki kısmın temizlik ve bakımın yapılmasından ibaret işin fiili el atma sayılamayacağını, taşınmaza el atılmadığını, ağaç ekili kısım H ile işaretli alanda kaldığından, ağaç dikili alanın ederinin, bedelden düşülmesi gerektiğini, bedelin yüksek belirlendiğini, düzenleme ortaklık payının düşülmesi gerektiğini, el atma tarihindeki niteliklere göre bedelin belirlenmesi gerektiğini ileri sürmüştür....

Yukarıda belirtilen her iki dosyadaki fen bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilerek dava konusu 6551 ada 3 parsel sayılı taşınmaza fiilen el atılıp atılmadığı kesin olarak belirlendikten sonra fiilen el atma varsa sadece el atılan bölüm yönünden kamulaştırmasız el atma bedelinin tespiti ile bu kısmın idare adına tesciline karar verilmesi, fiilen el atılmayan taşınmaz hakkında mülkiyet hakkına getirilen kısıtlamanın, dava konusu taşınmazın, genel ve düzenleyici bir işlem olan imar planıyla kamu hizmetine özgülenmesinden ve bu planda öngörülen kamulaştırma işlemlerinin zamanında yapılmamasından kaynaklandığının kabulü ile idari işlem ve eylemden doğan zarara ilişkin davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu hükümleri uyarınca idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114/1-b ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

    Şöyle ki; 1- 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun değiştirilen geçici 6. maddesi uyarınca 09.10.1956 tarih ile 04.11.1983 tarihleri arasında fiilen el atılan taşınmazlara ilişkin olarak açılan kamulaştırmasız el atma davalarında taşınmazın el atma tarihindeki nitelikleri esas alınarak dava tarihindeki değerinin tespit edilmesi gerekir....

      Dava konusu taşınmaza el atma tarihi tespit edilerek sonucuna göre harç ve vekalet ücretlerinin belirlenmesi gerektiğinden, davalı vekilinin karar düzeltme isteminin bu nedenle kabulü ile Dairemizin 15.05.2014 gün ve 2014/7463-8953 sayılı bozma ilamının 2.bendinin metinden çıkarılmasına yerine (Kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak açılan davalarda el atılma tarihi araştırılarak 09/10/1956 ile 04/11/1983 tarihleri arasında taşınmaza fiilen el atıldığı anlaşıldığı takdirde 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun değiştirilen Geçici 6. maddesinin 7. fıkrasında getirilen “Bu madde kapsamında açılan davalarda mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespiti davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir.” düzenlemesi karşısında harcın maktu olarak, el atma tarihinin 04/11/1983 sonrası olması halinde ise nispi olarak belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması, ) cümlesi yazılmak...

        Dava konusu taşınmaza el atma tarihi tespit edilerek sonucuna göre harç ve vekalet ücretlerinin belirlenmesi gerektiğinden, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin bu nedenle kabulü ile Dairemizin 26.06.2014 gün ve 2014/10411-11469 sayılı bozma ilamının 2. bendinin metinden çıkarılmasına yerine "Kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak açılan davalarda el atılma tarihi araştırılarak 09/10/1956 ile 04/11/1983 tarihleri arasında taşınmaza fiilen el atıldığı anlaşıldığı takdirde 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun değiştirilen Geçici 6. maddesinin 7. fıkrasında getirilen “Bu madde kapsamında açılan davalarda mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespiti davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir.” düzenlemesi karşısında harç ve vekalet ücretlerinin maktu olarak, el atma tarihinin 04/11/1983 sonrası olması halinde ise nispi olarak belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm...

          Bu durumda; bu konuda taraflara delillerini ibraz etmek üzere süre verildikten ve hava fotoğrafları da getirtilmek suretiyle, dava konusu taşınmazın el atma tarihi ve el atma tarihindeki niteliği tam olarak tespit edildikten sonra eğer el atma 1956 ve 1983 arası olduğu tespit edilirse uzlaşma başvurusu olup olmadığı yine el atma tarihindeki vasfına göre değerlendirme yapılması gerekirken, eksik incelemeyle el atma tarihi ve taşınmazın fiili el atma tarihindeki vasfı tam olarak tespit edilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. El atma tarihinin belirlenmesi, gerek uzlaşma prosedürünün dava şartı olup olmayacağı yönünden ve gerekse tazminat bedeline hükmedilmesi düşünülür ise alınması gereken harç ve vekalet ücretinin maktu yada nisbi takdir edilmesi bakımından önemlidir....

          HUMK'nun 2494 sayılı Kanun ile değiştirilen 434. maddesinin 3. fıkrası hükmü uyarınca eksik harcın süresinde tamamlanması için temyiz eden tarafa gerekli tebligat yapılıp eksik harcın tamamlattırılmasından, 2-Hükme esas alınan fen bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın tamamına Yıldırım Belediyesi tarafından park yapılarak fiilen el atıldığı belirtilmişse de dosyada mevcut 19.11.2012 tarihli bilirkişi kurulunun raporunun ekindeki fotoğrafta park olarak el atmaya ilişkin bir durum görülmemesi karşısında, dava konusu taşınmaza park yapmak suretiyle fiilen el atılıp atılmadığı, el atılmışsa fiili el atma tarihi davalı idareden, 3-Fiili el atma mevcut ise, el atma tarihi tespit edildikten sonra dava konusu taşınmazın bu tarih itibariyle imar planı içinde kalıp kalmadığı, imar planı içinde ise ilk olarak imara alınış tarihi, ölçeği ve türü (nazım-uygulama), belediye ve diğer altyapı hizmetlerinden (yol, su, elektrik, çöp toplama, kanalizasyon, aydınlatma gibi) yararlanma durumu, etrafının...

            Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden, dava konusu taşınmazlara ilişkin 04.07.2007 tarihli kamu yararı kararı verildiği, kıymet taktirlerinin yapıldığı ancak başkaca bir işlem yapılmadığı, halen de davalı idarece taşınmazlara fiilen el atılmadığı anlaşılmıştır. Kamulaştırmasız el atma olgusunun kabul edilebilmesi için kamulaştırma ile el atma yetkisi kendisine tanınmış olan idarenin taşınmaza fiilen el atmış olması gerekir. Davalı idarenin taşınmazlara ilişkin kamulaştırma kararı alması kamulaştırmasız el atma olarak kabul edilemez. Davacının tasarruf etme ve kullanma yetkisini kısıtlayan veya ortadan kaldıran kalıcı ve fiili bir el atma söz konusu değildir. Bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesi, Doğru görülmemiştir....

              Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden, dava konusu taşınmazlara ilişkin 04.07.2007 tarihli kamu yararı kararı verildiği, kıymet taktirlerinin yapıldığı ancak başkaca bir işlem yapılmadığı, halen de davalı idarece taşınmazlara fiilen el atılmadığı anlaşılmıştır. Kamulaştırmasız el atma olgusunun kabul edilebilmesi için kamulaştırma ile el atma yetkisi kendisine tanınmış olan idarenin taşınmaza fiilen el atmış olması gerekir. Davalı idarenin taşınmazlara ilişkin kamulaştırma kararı alması kamulaştırmasız el atma olarak kabul edilemez. Davacının tasarruf etme ve kullanma yetkisini kısıtlayan veya ortadan kaldıran kalıcı ve fiili bir el atma söz konusu değildir. Bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesi, Doğru görülmemiştir....

                UYAP Entegrasyonu