"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti ve Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca taşınmaza Hazine adına el koyma kararı verilmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekilleri yönünden verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, kamulaştırma bedelinin tespiti ve Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca taşınmaza Hazine adına el koyma kararı verilmesi istemine ilişkindir. Dava dilekçesinde taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile Hazine adına el koyma kararı verilmesi talep edildiği halde, mahkemece geniş çaplı araştırma yapılarak alınan bilirkişi raporları doğrultusunda, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir....
Ancak; 1-Hüküm fıkrasında kamulaştırma bedelinin tamamının yazılması gerekirken infazda tereddüt yaratacak şekilde acele el koyma dosyasında yatan bedel mahsup edilerek yalnızca fark bedelin kamulaştırma bedeli olarak belirtilmesi, 2-2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dört ay içerisinde sonuçlandırılamayan davada, acele el koyma bedelinin davalı tarafa bedel tespiti ve tescil davasından önce veyahut bu dava açıldıktan itibaren 4 aylık süre içinde ödenip ödenmediği tespit edilerek, ödenmemiş ise tespit edilen bedelin tamamına, ödenmiş ise tespit edilen bedelden acele el koyma bedelinin mahsubundan sonra kalan fark bedele dava tarihinden 4 ay sonrası için yasal faiz yürütülmesi gerekirken, infazda tereddüt yaratacak şekilde tüm bedele faiz yürütülmesi,Doğru değilse de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargıların yapılmasını gerektirmediğinden,Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının; a-1 nolu bendinde yer alan (21.788,76...
Ancak; 1-Hüküm fıkrasında kamulaştırma bedelinin tamamının yazılması gerekirken infazda tereddüt yaratacak şekilde acele el koyma dosyasında yatan bedel mahsup edilerek yalnızca fark bedelin kamulaştırma bedeli olarak belirtilmesi, 2-2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dört ay içerisinde sonuçlandırılamayan davada, acele el koyma bedelinin davalı tarafa bedel tespiti ve tescil davasından önce veyahut bu dava açıldıktan itibaren 4 aylık süre içinde ödenip ödenmediği tespit edilerek, ödenmemiş ise tespit edilen bedelin tamamına, ödenmiş ise tespit edilen bedelden acele el koyma bedelinin mahsubundan sonra kalan fark bedele dava tarihinden 4 ay sonrası için yasal faiz yürütülmesi gerekirken, infazda tereddüt yaratacak şekilde tüm bedele faiz yürütülmesi,Doğru değilse de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargıların yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının; a-1 nolu bendinde yer alan (10.862,53...
Ancak; 1-Hüküm fıkrasında kamulaştırma bedelinin tamamının yazılması gerekirken infazda tereddüt yaratacak şekilde acele el koyma dosyasında yatan bedel mahsup edilerek yalnızca fark bedelin kamulaştırma bedeli olarak belirtilmesi, 2-2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dört ay içerisinde sonuçlandırılamayan davada, acele el koyma bedelinin davalı tarafa bedel tespiti ve tescil davasından önce veyahut bu dava açıldıktan itibaren 4 aylık süre içinde ödenip ödenmediği tespit edilerek, ödenmemiş ise tespit edilen bedelin tamamına, ödenmiş ise tespit edilen bedelden acele el koyma bedelinin mahsubundan sonra kalan fark bedele dava tarihinden 4 ay sonrası için yasal faiz yürütülmesi gerekirken, infazda tereddüt yaratacak şekilde tüm bedele faiz yürütülmesi, Doğru değilse de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargıların yapılmasını gerektirmediğinden,Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının; a- 1 nolu bendinde yer alan (3.347,81...
Ancak; 1)Dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedeli ile acele el koyma bedeli hüküm fıkrasında ayrı ayrı gösterilmeden, acele el koyma bedelinin mahsubundan sonra kalan fark bedelin kamulaştırma bedeli olarak tespitine karar verilmek suretiyle infazda tereddüte yol açılması, 2)2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dört ay içerisinde sonuçlandırılamayan davada, tespit edilen bedelden acele el koyma bedelinin mahsubundan sonra kalan fark bedele 11.08.2015 tarihinden karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden bu usule uyulmadan faiz yürütülmesi, Doğru değilse de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının; a)İkinci paragrafının tümü ile hükümden çıkartılmasına, yerine (Dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin 54.911,19-TL olarak tespiti ile bu bedelden acele el koyma bedeli olan 39.051,93-TL’nin mahsubundan...
İş sayılı dosyasında yapılan keşif sırasında dinlenen bilirkişinin tanık olarak beyanı alınarak belirlenen eşya niteliklerine göre, tüm araştırmalara rağmen giyim eşyalarının niteliklerinin belirlenememesi durumunda ise davacı vekilinin 12/02/2019 tarihli dilekçesinde belirttiği giyim eşyası çeşitleri esas alınarak, giyim eşyalarının el koyma tarihindeki değeri Van Ticaret ve Sanayi Odasından sorulup gerekirse piyasa araştırması da yapılıp belirlenerek, giyim eşyalarının zayi olduğunun tespit edilmesi halinde el koyma tarihindeki toplam değerinin maddi tazminat olarak el koyma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davacıya ödenmesine, giyim eşyalarının mevcut olduğunun tespit edilmesi halinde ise giyim eşyalarının el koyma tarihindeki toplam değerinin el koyma tarihi ile dava tarihi arasındaki süreye ilişkin olarak hesaplanacak yasal faiz miktarının ayrıca faiz işletilmeden maddi tazminat olarak davacıya ödenmesine karar verilmesi ve bu olasılıklara göre davacı tarafın talep...
Ancak; Acele el koyma dosyasında yapılar bedelinin 309.587,48-TL olarak belirlendiği, işbu dosyamızda ise yapılar bedelinin 319.355,00-TL olarak kabul edildiği gözetilerek, yapılara yönelik olarak belirlenen kamulaştırma bedelinden acele el koyma dosyasında yapı bedeli olarak bloke edilen bedel çıkarıldıktan sonra bankaya yatırılmış olan 9.767,52 TL lik yapı bedeli ile acele el koyma dava dosyasında belirlenmiş olan yapı bedelinin davalılara ödenmemiş olması halinde ihtilaf nedeniyle üçer aylık vadeli hesaba yatırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması, Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 3. ve 4. bentlerinin tamamen çıkartılmasına, yerine (Tespit edilen 2.066.548,75.-TL.den ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/293 esas sayılı dosyasında acele el koyma bedeli olarak belirlenip ödenen 1.427.791,48....
Bunun kabul edilmemesi halinde kamulaştırmasız el koyma sebebiyle elkonulan kısmın bedeline hükmedilmesini istemiştir. Başka bir ifade ile dava kademeli olarak açılmıştır. Davacının öncelikli isteği kabul edildiğine göre, başka bir ifade ile müdahalenin men'i ve kal'e karar verildiğine göre, ikinci kademede yer alan istek hakkında kabul kararı verilemez. Bu husus nazara alınmadan, kamulaştırmasız el koyma sebebiyle el konulan kısmın bedeline hükmedilmesi doğru bulunmamıştır. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile temyiz edilen hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 25.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
varılarak…” gerekçesiyle, davanın haciz işlemlerinin durdurulması yönünden kabulü ile davalı Kurum tarafından yapılan haciz işlemlerinin el koyma kararı kaldırılana kadar durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 03/07/2014 gün ve 2012/1073 - 2014/387 sayılı kararı bozan Daire'nin 11/03/2015 gün ve 2014/18058 - 2015/3340 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü: Davacı vekili; memur olan müvekkilinin davalı bankadaki hesabına soruşturma kapsamında tedbir mahiyetinde el koyma kararı verildiğini, ancak davalı bankanın el koyma kararından sonrasını kapsar şekilde hesabına bloke konulduğunu, maaşlarını dahi çekemediğini, hukuken el koyma kararının devlet tarafından verilen maaşı kapsamadığını, banka tarafından yapılan uygulama nedeniyle müvekkilinin maddi manevi zarara uğradığını ileri sürerek kendisine verilmeyen maaşa ilişkin parasının yatırıldıkları tarihten ödeneceği...