Bu açıklamalar ışığında, yalnızca haksız yere yakalanan ya da tutuklanan kişinin çektiği acının karşılığı olarak manevi zarar ödenmesi gerektiği, haksız el koyma nedeniyle manevi tazminat şartlarının oluşmayacağı gözetilerek, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, davacı lehine el koyma nedeniyle 1.500 TL manevi tazminata hükmedilmesi 2-Davacının aracının el koyma tarihindeki ve tasfiye edilmiş olması sebebiyle parasının iade edildiği tarihteki muhtemel değerinin hesaplanıp, arada fark bulunup bulunmadığı, bu süreçte, bakım, vergi, sigorta, amortisman, şoför vs. giderleri çıkartılmak suretiyle araç ile ortalama ne kadar kazanç sağlanabileceği ve aracın tasfiye bedelinin iade edilmiş olması hususları dikkate alınarak maddi zararın belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin, el koyma tarihinden tasfiye bedelinin iade edildiği tarihe kadar TÜFE enflasyon değişim oranı dikkate alınarak hesaplanan asgari ücret miktarına, aracın tasfiye edilmesi sırasında uğranılan zararda...
Ağır Ceza Mahkemesinin 2011/91-2012/443 sayılı kararıyla beraatine karar verildiği, beraat kararının 21.10.2014 tarihinde kesinleştiği, tazminat davasının CMK’nın 142/1. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemede açıldığı, kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla; Davacının 12.413,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın el koyma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece manevi tazminat talebinin reddi ile 10.097,00 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesi üzerine dairemizce yapılan incelemede tazminat talebinin dayanağı olan beraat hükmüne dair ceza dava dosyası celp edilip incelenerek, Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde el koyma ve iadeye ilişkin belge ve tutanakların aslı ya da onaylı birer sureti de dosya arasına alınarak, el konulduğu iddia edilen destekleme priminin el koyma ve iade tarihlerinin, el koyma süresince nemalandırılıp nemalandırılmadığı...
ve davalı ... dışında kalan davalılara acele el koyma dosyasında toplam 42.189,88-TL ödendiğinden fazladan ödenen 1.803,39-TL’nin ... dışında kalan davalılardan payları oranında alınarak davacı idareye iadesine, davacı idarece fazla depo edilen 158.983,61-TL’nin davacı idareye iadesine,dava konusu taşınmazın tapu kaydında davalı ... hissesi üzerinde yer alan haczin hükmedilen bedele yansıtılmasına,) bendinin yazılmasına, c- 3 numaralı bendinin hükümden çıkartılmasına, yerine (Davalı ... payına düşen 3.967,58-TL kamulaştırma bedelinden acele el koyma dosyasında ödenen 3.420,00TL’nin mahsubu ile oluşan fark 547,58-TL’ye 29.08.2014 tarihinden son karar tarihi olan 18.02.2021 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine,) cümlesinin yazılmasına, d- Vekalet ücretine ilişkin 8 numaralı bendinin hükümden tümüyle çıkartılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davacı idare ile davalılardan ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : HAKSIZ İŞGAL TAZMİNATI (ECRİMİSİL) Taraflar arasında görülen davada; Davacı 23.02.2011 tarihli dilekçe ile; 1172 ada 11 sayılı taşınmazdaki 6 nolu bağımsız bölümü dava dışı ...'den satın aldığını, 23.12.2009 tarihinde noterde tahliye istekli ihtarname keşide ettiği halde cevap alınamadığını bildirip davalının el atmanın önlenmesi, tahliye ile 2010 yılı Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım , Aralık ayları için toplam 61.000TL ecrimisil isteklerinde bulunmuştur. Davacı birleşen dosyada da 23.2.2012 tarihli dilekçe ile 01.3.2011-31.12.2011 tarihleri arasındaki dönem için çekişmeli taşınmazda davalının haksız işgali sebebiyle 50.000 TL ecrimisil isteğinde bulunmuştur. Davalı; duruşmalara katılmadığı gibi cevapta vermemiştir....
TL’nin el koyma tarihi olan 26/12/1997 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Dosya kapsamından, hükme esas alınan bilirkişi raporunda el konulan eşyanın değerinin hangi tarihe göre belirlendiği anlaşılamamaktadır. Ayrıca, belirlenen değerin dava tarihindeki kur karşılığı esas alınmasına rağmen el koyma tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru değildir. Şu halde, iadesi gereken eşyanın el koyma tarihindeki değeri belirlenerek hüküm altına alınması, yasal faize de bu tarihten itibaren hükmedilmesi gerekmektedir. Açıklanan bu nedenle kararın bozulması gerekirken Dairemizce kararın sehven onandığı anlışıldığından davalının karar düzeltme istemi yerinde görülmüş ve kararın bozulması gerekmiştir. b) Dosya kapsamından, davacının el koymada kusurunun bulunup bulunmadığının araştırılmadığı anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmen teslim olunan mala el koyma HÜKÜM : Mahkumiyet TEMYİZ EDENLER : Sanık müdafii, O yer C. Savcısı Dosya incelenerek gereği düşünüldü: İddianamedeki sevk maddeleri ve tavsife, sanığın temyizinin kapsamına, temyize konu resmen teslim olunan mala el koyma suçuna ve Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesine göre temyize konu olan suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinin Yüksek 4. Ceza Dairesinin görevine dahil olduğu anlaşılmakla; dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın ilgili daireye GÖNDERİLMESİNE, 26/12/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
El koyma ve müsaderenin muhakkak uygulanması gerektiği kabul edildiği takdirde özellikle iyiniyetli üçüncü kişiler yönünden eşyanın belirli koşullar dahilinde iadesi veya bu mümkün olamıyorsa eşya sahibinin zararının tazmini gerektiği hususu da kararlarda sıkça zikredilmektedir. Müsadere veya geçici el koyma yoluyla mülkiyet hakkına yapılan müdahalelerin bireyin menfaatleri ile kamunun yararı arasında olması gereken adil dengeyi bozmaması için öncelikle suça konu eşyanın malikinin davranışı ile suç arasında uygun bir illiyet bağının olması, iyi niyetli eşya malikine eşyanın iade edilmesi veya iyi niyetli malikin bu nedenle oluşan zararının tazmin edilmesi gerekmektedir Somut olayda, uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma ve sağlama suçu kapsamında el konulan kamyon iyi niyetli üçüncü kişi konumundaki davacıya ait olduğu anlaşıldıktan sonra dahi el koyma tedbirinin fiili olarak uygulanmasına devam edilmiştir....
Dava, haksız el koyma nedeniyle açılan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, müşterisine satılan yakıt için taşıma yapılırken 23/07/2003 tarihinde jandarma görevlileri tarafından yakıta ve araçlara haksız olarak el konulduğunu belirterek maddi ve manevi tazminat talep etmiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece; davacı şirkete ait aracın kaçak akaryakıt taşıdığı iddiası ile Finike Jandarma Komutanlığınca el koyma işlemi yapıldığı, söz konusu araç ve yakıtın ... Gümrük Müdürlüğüne teslim edildiği, el konulan akaryakıtın Tasfiye İşletme Müdürlüğü tarafından 23/09/2014 tarihinde satıldığı, davacı tarafından Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın hasım olarak gösterilmesi gerekirken Maliye Bakanlığı’nın hasım olarak gösterildiği gerekçesiyle davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir....
Bölüm kararı da göz önüne alınarak, dava tarihinden sonra açılan acele el koyma dosyasında bloke edilen bedele 10.08.2012 tarihinden, acele el koyma bedelinin bloke tarihi olan 21.08.2013 gününe kadar, bakiye bedele 10.08.2012 tarihinden karar tarihine kadar faiz yürütülmesi gerekirken bu usule uyulmadan faize hükmedilmesi, 6)Dava konusu taşınmazın tek olması nedeniyle kendilerini vekille temsil ettiren davalılar lehine tek vekalet ücreti verilmesi gerekirken ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi, Doğru görülmemiştir. Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 29/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Cumhuriyet Başsavcılığının 2008/2783 sayılı ceza soruşturması kapsamında, suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçundan 02.04.2009 tarihinde davacıya ait tarihinde piyasa değeri 7.969.330,81 TL olan menkul kıymet değerlerine el konulduğu, 07.08.2009 tarihinde dosyada sanık durumunda olmayan davacının hesaplarına konulan tüm tedbirlerin kaldırılmasına karar verildiği, el koyma tarihi itibariyle davanın yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla; Davacının 4.414.510,00 TL maddi ve 500.000 TL manevi tazminatın el koyma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece, 4.291.943 TL maddi tazminatın el koyma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesi üzerine Dairemizce yapılan incelemede, haksız el koymanın vuku bulduğu 02/04/2009 ile kaldırıldığı...