Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 09/06/2016 tarih ve 2016/221-2016/263 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili; memur olan müvekkilinin davalı bankadaki hesabına soruşturma kapsamında tedbir mahiyetinde el koyma kararı verildiğini, ancak davalı bankanın el koyma kararından sonrasını kapsar şekilde hesabına bloke konulduğunu, maaşlarını dahi çekemediğini, hukuken el koyma kararının devlet tarafından verilen maaşı kapsamadığını, banka tarafından yapılan uygulama nedeniyle müvekkilinin maddi manevi zarara uğradığını ileri sürerek kendisine verilmeyen maaşa ilişkin parasının yatırıldıkları tarihten ödeneceği tarihe kadar mevduata uygulanan en...
Davalının ön inceleme duruşmasında acele el koyma dosyasında belirlenen bedeli kabul ettiğine dair imzalı beyanı ve idarenin de bu beyanı kabul etmesi sonucunda, acele el koyma dosyasında belirlenen bedel üzerinden davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
Şöyle ki; Tespit edilen kamulaştırma bedeli acele el koyma bedelinden daha az olduğundan ve acele el koyma bedelinin tamamı dava tarihinden önce davacı idarece bankaya bloke edildiğinden, tespit edilen bedele faiz işletilmemesi gerektiğinin gözetilmemesi, Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının faize ilişkin 4. bendinin tümüyle çıkartılmasına, yerine (Tespit edilen kamulaştırma bedeli acele el koyma bedelinden daha az olduğundan ve acele el koyma bedelinin tamamı dava tarihinden önce davacı idarece bankaya bloke edildiğinden faiz işletilmesine yer olmadığına) cümlesinin yazılmasına Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 20/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak; 1)Dava konusu taşınmazın tespit edilen kamulaştırma bedeli acele el koyma dosyasında tespit edilen bedelden daha düşük olduğu ve acele el koyma dosyasında belirlenen bedelin depo edildiği göz önünde bulundurulduğunda faize hükmedilmemesi gerektiğinin düşünülmemesi, 2)Davacı idare tarafından acele el koyma kararı ile fazla bloke edilen bedelden tespit edilen kamulaştırma bedelinin mahsubu ile İdarece fazla yatırılan bedelin davacı idareye iadesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi Doğru değilse de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, a-Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının; 4. paragrafının hükümden çıkarılmasına, b-Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Davacı idare tarafından acele el koyma kararı ile bloke edilen 14.328,00 TL bedelden tespit edilen kamulaştırma bedeli olan 13.772,04 TL nin mahsubu ile İdarece fazla yatırılan 555,96 TL’nin davacı idareye iadesine ) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK...
Ancak davacı tarafça ...Sulh Ceza Mahkemesinin 02.07.2012 tarih, 2012/301 değişik iş nolu kararı ile davacı tarafından yatırılan paraya el koyma kararı verildiği, yine bu mahkemenin 10.07.2012 tarihli, 2012/328 değişik iş nolu kararıyla el konulan paraların davacıya iadesine karar verildiği, davalı banka tarafından bu kararlara uyulmadığı, kusurlu olarak davalı şahsa ödeme yapıldığı ileri sürülmüş ve buna ilişkin karar da dosya arasına alınmış olmakla mahkemece bu hususa ilişkin herhangi bir inceleme yapılmamıştır. Somut olayda tedbiren el koyma kararı verildiği, bu aşamada hesapta paranın mevcut olması ve kararın infaz edilmiş olması durumunda sulh ceza mahkemesinin ödeme kararı doğrultusunda davacıya ödeme yapılması gerektiği hususu mahkemece dikkate alınmamıştır. Buna göre, hesapta para mevcut bulunup el koyma kararı infaz edilmişse ve davalı banka tarafından bundan sonra hukuka aykırı olarak ödeme yapılmışsa paranın davacıya iade edilmesi gerekmektedir....
Bu durumda kamulaştırma işleminin geçerliliğinden bahsedilemeyeceği gibi davacı vekilinin beyanı da dikkate alınarak davaya kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda bakılması gerekir. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 6487 sayılı Kanunla değiştirilen Geçici 6.maddesi gereğince kamulaştırmasız el konulan taşınmazların 09.10.1956 tarihi ile 04.11.1983 tarihleri arasında el konulması halinde el koyma tarihindeki niteliği dikkate alınarak değerlendirme yapılması gerekir. Dosyaya yansıyan bilgiye göre; dava konusu taşınmaza 1973 yılında karayolu yapılması suretiyle el konulduğu tespit edilmiştir. Dairemizin 21.12.2015 tarihli geri çevirme kararı üzerine getirtilen ... ...nın 27.01.2016 tarihli yazısına göre; dava konusu taşınmazın 10.09.2008 tarihinde imar planına alındığı, el koyma tarihinde tarım arazisi niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır....
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 26/03/2013 NUMARASI : 2011/876-2013/264 Dava dilekçesinde, kamulaştırmasız el koyma nedenine dayalı olarak parsel sayılı taşınmaz bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
, kurum alacağının tahsil edilebilmesi için adli makam tarafından el koyma kararının kaldırılmasının beklenmesi gerektiği …” gerekçesiyle, davanın haciz işlemlerinin durdurulması yönünden kabulü ile davalı kurum tarafından yapılan icra işlemlerinin el koyma kararı kaldırılana kadar durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır....
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 04/11/2014 NUMARASI : 2014/419-2014/556 Taraflar arasındaki 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27.maddesi uyarınca acele kamulaştırma nedeni ile bedel tespiti ve taşınmaza el koyma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı idare vekili ve bir kısım davalı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: -K A R A R- Talep, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27.maddesi uyarınca acele kamulaştırma nedeni ile bedel tespiti ve taşınmaza el koyma istemine ilişkindir. Mahkemece, acele el koyma isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekili ile davalılar A. E. Ö. ve E.. Y.. vekilince temyiz edilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 21/05/2015 NUMARASI : 2015/152-2015/177 Taraflar arasındaki 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca acele kamulaştırma nedeni ile bedel tespiti ve taşınmaza el koyma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Talebin reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: -K A R A R- Talep, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca acele kamulaştırma nedeni ile bedel tespiti ve taşınmaza el koyma istemine ilişkindir. Mahkemece, acele el koyma isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir....