Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak; Faize değerlendirme tarihi olan dava tarihinden itibaren hükmedilmesi gerekirken, fiili el atma tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru değil ise de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, gerekçeli kararın birinci bendindeki "kamulaştırmasız el atma tarihi olan 03.01.2000" ibaresinin metinden çıkartılarak yerine "dava tarihi olan 07.02.2003" ibaresi yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 04.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davası ile birleştirilen kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davalarının yapılan yargılaması sonunda; Kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davasının konusu kalmadığından reddine, bedel tespit tescil davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı (birleşen kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davasının davalısı) idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü -K A R A R - Mahkemece uyulan bozma kararı...

      Bu durumda, davacı yönünden geçerli bir kamulaştırmadan söz edilemeyeceğinden, davanın kamulaştırmasız el atma davası olarak kabulü ile işin esasına girilerek usulüne uygun olarak oluşturulacak bilirkişi kurulu eşliğinde taşınmaz başında keşif yapılıp davalı idarece fiilen el atma olup olmadığının tespit edilmesi, el atma varsa ne kadarlık kısmına ne şekilde el atıldığı, el atmanın kalıcı nitelikte olup olmadığı, el atmanın hali hazırda devam edip etmediği hususlarının tespiti ile el atılan alanların ölçekli kroki üzerinde de gösterilmek suretiyle alınacak rapor sonucuna göre değer biçilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi, Doğru görülmemiştir. Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, .../06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava şartı yokluğu nedeniyle bu davanın reddedilmeyip müvekkili belediye aleyhine karar verilecek olması durumunda yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesi gerektiğini, davacılar tarafından el atma tarihine ilişkin olarak dosyaya somut bir bilgi ve belge sunulmamasına rağmen yerel mahkemece haksız ve dayanaksız olarak el atma tarihinin 1983 yılından sonra olduğu farz edilerek hüküm kurulduğunu, davacıların uzlaşma başvurusu bulunmadığı gibi imar planı değişikliğine yönelik bir başvuru da bulunmadığını, dava konusu taşınmaza müvekkil belediye tarafından el atılmadığını, dava konusu taşınmaza takdir edilen bedelin yüksek olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istemiyle istinaf talebinde bulunmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat talebine ilişkindir....

        Bu dava şartının yerine getirilip dava açılması hâlinde, fiilen el konulan taşınmazın veya üzerinde tesis edilen irtifak hakkının el atma tarihindeki vasfına göre, dava tarihindeki değeri, belirlenmelidir. 1983 yılı öncesi el atma halinde maktu harç ve vekalet ücreti taktiri ile hüküm kurulmalıdır. 1983 sonrası el atmalarda ise, uzlaşma dava şartı aranmaksızın ,taşınmazın dava tarihindeki vasfına göre değerlendirme yapılmalıdır. Bu durumda nispi harç ve vekalet ücreti taktiri ile hüküm kurulmalıdır....

        Bu dava şartının yerine getirilip dava açılması hâlinde, fiilen el konulan taşınmazın veya üzerinde tesis edilen irtifak hakkının el atma tarihindeki vasfına göre, dava tarihindeki değeri, belirlenmelidir. 1983 yılı öncesi el atma halinde maktu harç ve vekalet ücreti taktiri ile hüküm kurulmalıdır. 1983 sonrası el atmalarda ise, uzlaşma dava şartı aranmaksızın ,taşınmazın dava tarihindeki vasfına göre değerlendirme yapılmalıdır. Bu durumda nispi harç ve vekalet ücreti taktiri ile hüküm kurulmalıdır....

        Davalı vekili cevap dilekçesini özetle;Dava dilekçesinde taşınmazın "ön ve arka kısmına yol yapıldığı” belirtildiğini, bu durum dava konusunun yerini açıklamadığını, hangi sokağın yapıldığı veya mevcut sokak adı belirtilmeden sadece ön ve arka kısmına yol yapıldığı iddia edilerek dava açılmış olduğunu, Kamulaştırmasız el atma davaları fiili ve hukuki olmak üzere ikiye ayrıldığını, fili el atma davaları adli yargı mahkemelerinin görevine girmekte iken, hukuki el atma davalarında idari yargı mahkemeleri görevli olduğunu, mevcut olayda fiili el atma mevcut olmadığını, hukuki el atmanın olabileceği düşünüldüğü takdirde ise görev yönünden reddi gerektiğini, hukuki el atmaya ilişkin davalarda görevli yargı yeri idare mahkemeleri olduğunu, Dava dilekçesinde 18.01.2021 ve 19.0).2021 tarihlerinde uzlaşma için davalı kuruma başvurulduğu belirtildiği ve başvurulara cevap verilmediği iddia edildiğini, dilekçe ekinde yer alan Emlak ve İstimlak Müdürlüğünün 21.01.2021 tarih ve 3428 sayılı yazısından...

        Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın belirsiz alacak davası olarak açılması mümkün olmadığından reddi gerektiğini, bedelin fahiş belirlendiğini, düzenleme ortaklık payı kesintisi olup olmadığının araştırılmadığını , 1983 öncesi el atma olduğundan uzlaşmaya başvurulması, taşınmazın el atma tarihindeki değeri esas alınması ve hakkaniyet indirimin yapılması gerektiğini ileri sürmüştür....

        Kamulaştırmasız el atma tazminatına ilişkin istem yönünden ise; Kamulaştırmasız el atılan arsa niteliğindeki taşınmazlara mahallinde yapılan keşif sonucu emsal karşılaştırması yapılarak değer belirleyen, usul ve yasaya uygun olarak düzenlenen bilirkişi raporuna göre el atma bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi doğru olduğu gibi taşınmazların imar durumu ve bilirkişi raporunda belirlenen niteliğine göre belirlenen bedelin uygun olduğu, kamulaştırmasız el atma davalarında değerlendirme dava tarihine göre yapıldığından hüküm altına alınan bedele dava tarihinden faiz yürütülmesi gerekirken, işgal tarihinden itibaren faiz yürütülmüş ise de bu hususun istinaf nedeni yapılmadığı anlaşıldığından, taraf vekillerinin istinaf itirazlarının esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 29/01/2021 NUMARASI : 2018/862 Esas - 2021/54 Karar DAVA KONUSU : Kamulaştırmasız El KARAR : Yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün istinaf incelemesi talep edilmiş olmakla, dairemizce dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul İli, Gaziosmanpaşa İlçesi, Küçükköy Mahallesi, 16189 parsel sayılı taşınmaza davalı idare tarafından fiilen el atılması nedeniyle kamulaştırmasız el atma tazminatının davalı idareden yasal faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile; 94.636,70- TL kamulaştırmasız el atma bedeline hükmedilmiş olup, verilen karara karşı davalı idare vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

        UYAP Entegrasyonu