Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesince kabulü ile HMK'nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararı kaldırılmak suretiyle yeniden esas hakkında hüküm kurulmuş, bu karar davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun değiştirilen Geçici 6. maddesi uyarınca 09/10/1956 tarihi ile 04/11/1983 tarihleri arasında fiilen el atılan taşınmazlara ilişkin olarak açılan kamulaştırmasız el atma davalarında taşınmazın el atma tarihindeki nitelikleri esas alınarak dava tarihindeki değerinin tespit edilmesi gerekir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden, dava konusu 291 parsel sayılı taşınmazın ifrazı ile oluşan 495 ve 496 parsel sayılı taşınmazlara el atma tarihi 1983 yılı öncesi (1962) olup, el atıldığı tarihte dava konusu taşınmazın belediye ve mücavir alan sınırları içinde bulunmadığı anlaşıldığından taşınmazın arsa niteliğinde kabulüne olanak yoktur....

    Ancak gerek dosya kapsamından gerekse Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü parsel sorgu ekranında yapılan gözlemden dava konusu taşınmaza fiilen el atma olup olmadığı var ise el atılan alanının kamulaştırma paftalarında geçen alanla aynı olup olmadığı, parsel sorgu ekranındaki gözleme göre dava konusu taşınmazın otoyola mesafesi bulunduğu gözetildiğinde el atma varsa hangi idarece yapıldığı anlaşılmamaktadır. Bu nedenle; taşınmazın başında usulüne uygun oluşturulacak bilirkişi heyeti ile keşif yapılarak fiilen el atma olup olmadığı; el atmanın varlığı halinde İlçe Belediye Başkanlığı ve Karayolları Genel Müdürlüğünden gerekli bilgi ve belge getirtilerek parsel sorgu ekranında taşınmaz üzerinden geçtiği görülen yolun ... kamulaştırma paftalarında geçen yol olup olmadığı, fiilen el atma varsa alanı ve hangi idare tarafından el atıldığı kesin olarak tespit edildikten sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir....

      sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, hukuki el atma gerekçesi ile kısmen davanın usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

        İlk derece mahkemesi kararının özeti Mahkemece, taşınmazın m2 birim değeri 34,83 TL üzerinden davanın kabulü ile, 522.450 TL kamulaştırmasız el atma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan davacıya verilmesine, dava konusu taşınmazın davalı idare lehine tapuya tesciline ilişkin karar verilmiştir. İleri Sürülen İstinaf Sebepleri İstinaf kanun yoluna davalı vekili tarafından başvurulmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmaz kıyı kenar çizgisi içerisinde bulunduğundan sorumluluğun Hazineye ait olduğunu, nispi vekalet ücreti takdir edilmesinin hatalı olduğunu, el atmanın devamlılık arz eder nitelikte olması gerektiğini, el atmanın geçici olduğunu, sedde yapılması dahi taşınmazın sular altında kaldığını belirterek kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Değerlendirme ve Gerekçe Dava Kamulaştırmasız el atma hukuki sebebine dayalı tazminat istemine ilişkindir....

        Dava konusu taşınmaza 1969 yılında sedde inşa edildiği, el atma olgusunun bu tarihte başladığı, 2010 yılında yapılan Çınarcık Barajı Kuvveti Tüneli'nin el atma tarihi olarak kabul edilemeyeceği anlaşıldığından el atma tarihinin 04/11/1983 öncesi olması sebebiyle vekalet ücreti maktu şekilde takdir edilmelidir. Davalı istinafı bu yönden kabul edilmelidir. Ayrıca dava konusu taşınmazların göl alanı içinde kaldıkları anlaşıldığından davalı idare adına tescili yerine tapudan terkin edilmesi gerekir. Gerçekten de TMK m.999/2 gereğince, tapuya kayıtlı bir taşınmaz, kayda tabi olmayan bir taşınmaza (göle) dönüşmesi halinde tapu sicilinden çıkarılır. Bu itibarla mahkemenin tescil kararı da yerinde değildir. Ne var ki bu yanılgı yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davalı istinafı kabul edilerek HMK 353/1.b-2 maddesi gereğince düzeltilerek esas hakkında yeniden hüküm kurulması gerektiği şeklinde hüküm kurulmuştur....

        Ancak; Asıl dava ve birleşen davada davacıların, fazlaya ilişkin haklarını saklı kalmak kaydı ile 10.000,00 TL kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat talep ettikleri, 30.09.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile taleplerinin toplam 401.304,50 TL'ye çıkarmış oldukları, mahkemenin taleple bağlı kalarak bu miktar üzerinden kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminata karar verdiği, davalı idarenin kararı temyiz etmesi üzerine Yargıtay 5 Hukuk Dairesince mahkeme kararınını bozulduğu, mahkemece bozma kararı sonrası alınan 31.10.2013 havale tarihli bilirkişi ek raporunda kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat miktarının 303.714,00 TL olarak tespit edildiği, mahkemece bu rapor hükme esas alınarak karar verildiği anlaşılmıştır....

          Ancak; 1-Bilirkişi kurulu raporunda somut emsal olarak incelenen 5102 ada 1 parsel sayılı taşınmazın, dosyada bulunan belediye başkanlığı cevap yazılarına göre, İmar Kanununun 15. ve 16. maddeleri gereğince meydana gelen imar parseli, dava konusu taşınmazın ise dava tarihi itibarıyla kadastro parseli olduğu anlaşıldığından; dava konusu taşınmazın emsalle karşılaştırma sonucu bulunan kamulaştırmasız el atma bedelinden düzenleme ortaklık payına karşılık gelecek oranda indirim yapılması gerektiği düşünülmeden, kamulaştırmasız el atma bedelini fazla tespit eden rapora göre karar verilmesi, 2-2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 6487 sayılı Kanunla değiştirilen Geçici 6.maddesinin onikinci ve onüçüncü fıkraları 13.03.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesi'nin 13.11.2014 tarih, 2013/95 Esas ve 2014/176 Karar sayılı kararıyla iptal edildiğinden; 04.11.1983 tarihinden sonra el atılan taşınmazlar yönünden, kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan davalarda, mahkeme ve icra...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak taşınmaz bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davada idari yargı görevli olduğundan görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacılar vekili dava dilekçesinde, dava konusu taşınmazın imar planında hükümet konağı olarak planlandığını, zeminde taşınmazın etrafının davalı idareler tarafından büyük mantar taşlarla kapatıldığını, davacının kullanımının engellenmesi suretiyle fiilen el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı taşınmaz bedeli ile ecrimisilin tahsilini istemiştir....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak taşınmaz bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu