Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/13 Esas KARAR NO: 2023/10 DAVA: Marka Hükümsüzlüğü ile Markaya Tecavüzün Tespiti ve Önlenmesi DAVA TARİHİ : 18/01/2023 KARAR TARİHİ: 19/01/2023 Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan marka hükümsüzlüğü ile tecavüzün tespiti ve önlenmesi davasının dosya incelemesi sonucunda; İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin uzun yıllardan beri ülkenin önde gelen tacirlerinden biri olduğunu,------ yaptığını ve markanın prestijini arttırarak katma değer yarattığını, bu süre zarfında gerçekleştirilen yoğun çalışma ve çabalarla ------- oldukça ün kazandığını ve ağını neredeyse tüm ----genişleterek büyüttüğünü, -------tescil numarası ile tescil ettirdiğini, davalının ise ------ numarası ile, ardından ---------- numara ile tescil ettirdiğini, davalının marka tescil başvurusuna itiraz edilmesine rağmen itirazın reddedildiğini, davalının markasının müvekkilinin markaları ile iltibas oluşturduğunu, ortalama tüketici nezdinde...

    FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/13 Esas KARAR NO: 2023/10 DAVA: Marka Hükümsüzlüğü ile Markaya Tecavüzün Tespiti ve Önlenmesi DAVA TARİHİ : 18/01/2023 KARAR TARİHİ: 19/01/2023 Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan marka hükümsüzlüğü ile tecavüzün tespiti ve önlenmesi davasının dosya incelemesi sonucunda; İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin uzun yıllardan beri ülkenin önde gelen tacirlerinden biri olduğunu,------ yaptığını ve markanın prestijini arttırarak katma değer yarattığını, bu süre zarfında gerçekleştirilen yoğun çalışma ve çabalarla ------- oldukça ün kazandığını ve ağını neredeyse tüm ----genişleterek büyüttüğünü, -------tescil numarası ile tescil ettirdiğini, davalının ise ------ numarası ile, ardından ---------- numara ile tescil ettirdiğini, davalının marka tescil başvurusuna itiraz edilmesine rağmen itirazın reddedildiğini, davalının markasının müvekkilinin markaları ile iltibas oluşturduğunu, ortalama tüketici nezdinde...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Davacı tarafça genel kadastro ile oluşan tapu kaydının iptali ve tescil istemi ile tapu kaydına dayanılarak açılan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : Kadastro sırasında 582 parsel sayılı 2120 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı nedeni ile Hüseyin Polat adına tespit ve 16.02.1968 tarihinde tescil edilmiş, tapu kaydındaki tarih ve 692 yevmiye numaralı satış işlemi ile ...’e, O'ndan da satın alma nedeni ile ...'ya intikal etmiştir. Davacı ..., 582 sayılı parselin tespitine esas olan tapu kaydının oluşumuna neden olan ifraz işlemi, 582 parsel sayılı taşınmaza ait tapulama tutanağı ve 20.04.1968 tarih ve 692 yevmiye numaralı satış işlemine ait resmi senedin sahteliğinin tespiti ve iptali istemi ile dava açmıştır....

        Çekişmeli taşınmazların kadastro tespiti 1964 yılında yapılmış olup, 634 ve 1471 sayılı parsellerin tespiti 1968 yılında, 364 sayılı parselin tespiti ise 1981 yılında kesinleşmiş ise de, davacılar, 1968 ve 1970 tarihli miras paylarının satışına yönelik senetlere dayanarak dava açmışlardır. Buna göre davada tespit sonrası nedenlere dayanılmış olmakla, dava 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde düzenlenen hak düşürücü süreye tabi değildir....

          Anılan düzenlemede, kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takiben başlayacağının hükme bağlanmış olması karşısında; kayıt ve tescil, yada tescil yerine geçen iradi prim ödemesi veya prim tevkifatı öncesine isabet eden tarımsal faaliyet ve buna dayalı "Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti" söz konusu olamayacaktır. Bu kapsamda, teslim ettiği ürün bedellerinden yapılan prim tevkifatları nedeniyle 01.04.1995 – 31.12.1996 tarihleri arasında davacının 2926 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olduğunun tespitine karar verilmesi isabetli ise de; ......

            ın gerçeğe aykırı beyana dayalı olarak tescil edilen nüfus kaydının düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Giresun Aile Mahkemesi'nin ihbarı üzerine Cumhuriyet Başsavcılığı 28.10.2010 tarihli davanamesinde; ... ...'ın, ... ve ...'ın çocukları olmadığı halde gerçeğe aykırı beyanla kendi nüfuslarına tescil ettirdiklerini, esasında ... ...'ın davalı ... ile ...'in evlilik dışı ilişkisinden dünyaya geldiği ileri sürülerek ...'in, ... ve ...'ın nüfus kaydından silinip davalılar ... ile ...'in evlilik dışı ilişkisinden olduğunun tespiti ile nüfus kayıtlarının gerçeğe uygun olarak düzeltilmesi istenilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden, ...'in ... ve ...'ın çocukları olmadığı halde gerçeğe aykırı beyanla nüfus kayıtlarına tescil edildiği anlaşılmaktadır....

              Mahkemece; acele elkoyma kararından sonra davalı idarenin süresi içerisinde bedel tespiti ve tescil davası açmadığı ve kamulaştırmasız el atma olgusunun gerçekleştiği,davalı idarenin 26/04/2009 tarihinden itibaren taşınmazlara el attığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 26/04/2009 (el atma tarihi)-29/03/2013 (kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davası karar tarihi) tarihleri arasındaki dönem için toplam 10.024,39-TL ecrimisilin davacılara payları oranında ödenmek kaydıyla ve dönem sonlarından itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin isteğin reddine karar verilmiştir. Karar, taraflarca süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir....

                  "İçtihat Metni" TARİHİ : 12/02/2013 NUMARASI : 2010/585-2013/80 Taraflar arasındaki 4650 sayılı yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10 maddesi gereğince kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca ONANMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 14.05.2015 gün ve 2014/27753 Esas - 2015/9837 Karar sayılı ilama karşı davacı idare vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - 4650 sayılı yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10 maddesi gereğince kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil istemine ilişkin davada; mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar Dairemizce onanmış, bu karara karşı davacı idare vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur....

                    Dava, davacıya ait araçların zayi olduğunun tespiti ile davacı adına olan tescil kayıtlarının silinmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, 1995 yılında meydana gelen sel felaketinde, kendisine ait iki adet kamyonun sele kapılarak kaybolduğunu, buna ilişkin ... Belediyesi tarafından hasar tespiti yapıldığını, ancak aradan 15 sene geçtikten sonra ilgili araçların tescil kayıtlarının hala kendisi adına gözüktüğünü, araçlarla ilgili adına vergi tahakkuk ettirildiğini, bu nedenle araçların sel felaketinde zayi olduklarının tespiti ile tescil kayıtlarının silinmesini talep etmiştir. Davalı, idare mahkemelerinin görevli olduğundan bahisle, istemin görev yönünden reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, işin esası incelenerek davanın haksız ve yersiz olduğundan bahisle reddine karar verilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu