Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacının murisi olan ......’ya kamulaştırma işleminin tebliğine ilişkin olarak çıkartılan noter tebligatı usule uygun olarak tebliğ edilmiş ise de; 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3 maddesindeki "bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz" hükmü nazara alındığında, dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin 1979 tarihinde kesinleştiği, daha önce kamulaştırma yapılmış olsa bile kamulaştırma sonrası yapılan kadastro tespiti sonucunda taşınmazın davacı adına tapuya tescil edildiği ve davalı idarece 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde dava açıldığına dair dosyada bilgi ve belge bulunmadığı gibi dava konusu taşınmazın tescile tabi yerlerden olduğu, bu nedenle davacının tazminat talep etme hakkı olduğundan, mahkemece işin esasına girilerek talep hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yasal olmayan gerekçelerle davanın...

    Davalılardan Osman Oğlu T12 tarafından sunulan cevap dilekçesinde; hissesine düşen kamulaştırma bedeli yanında taşınmazlar üzerinde ağaçlarının bulunduğu ve ürün ekili olduğu, bu muhdesatların ve ürünlerin bedelinin de tarafına ödenmesini talep etmiştir. Davalılar T16 T3 ve T14 tarafından sunulan cevap dilekçesinde; idarenin takdir ettiği bedelin kabul edilmeyerek, mahkemece kamulaştırma bedelinin tespitinin talep etmiştir. Davalılar Ramazan oğlu T10 T13 T5 T12, T24 T25, T26 ve T27 tarafından sunulan cevap dilekçesinde; idare tarafından takdir edilen bedelin düşük bulunarak, mahkemece kamulaştırma bedelinin tespitinin talep etmiştir. Davalılar T21 T21 ve T20 vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde; idare tarafından teklif edilen bedelin düşük olduğu, dava konusu taşınmazın arsa vasfında sayılan yerlerden olduğu, hakkaniyete uygun kamulaştırma bedelinin tespitinin talep etmiştir....

    Mahkemece taşınmazın kamulaştırma bedelinin 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 27. maddesine göre daha önce açılan acele el koyma dosyasında belirlendiği, yeniden bedel tespitinin uygun olmadığı gerekçesiyle davanın tescil işlemi yönünden kabulüne, bedel tespiti yönünden ise reddine karar verilmiş, hüküm davacı idare vekilince temyiz edilmiştir. Dava, sözü edilen Kanun'un 10. maddesine göre açılan kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın idare adına tescili istemine ilişkin olup, mahkemece Kanun'un 11. ve 15/son maddeleri gereğince taşınmazın değerinin yaptırılacak bilirkişi incelemesi ile belirlenmesi gerekirken 27. maddeye göre yapılan işlemin tespit işleminden ibaret olduğu, bedelin gerçek kamulaştırma bedeli olmadığı ve kararın temyiz kabiliyetinin bulunmadığı gözetilmeksizin, 27. madde gereğince açılan acele el koyma dosyasında değer belirlenmesi nedeniyle bedel tespit davasının reddine karar verilmesi, Doğru görülmemiştir....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/06/2018 NUMARASI : 2017/147 2018/204 DAVA KONUSU : Kamulaştırma (Bedel Tespiti Ve Tescil) KARAR : Anamur 3....

      İleri Sürülen İstinaf Sebepleri: Davacı TEİAŞ vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, taşınmazın gerçek değerinden farklı olarak fahiş olarak değerlerinin tespit edildiğini, münavebe hesaplamasının hatalı olduğunu, taşınmazın m2 birim bedelinin yüksek hesaplandığını, %35 değer kaybı oranı ve %5 kapitalizasyon faiz oranı uygulanmasının hatalı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. GEREKÇE: Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; Dava, Kamulaştırma irtifak bedelinin tespiti ve tescil istemine ilişkindir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tesciline ilişkin davada yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalılar vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece, uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, davalılar vekilince temyiz edilmiştir. Mahkemece bozmaya uyulmuş ise de, gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir....

        Dava 2942 Sayılı Kanunun 17.maddesine göre tescil istemine ilişkindir. 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununun 17. maddesine göre kamulaştırmayı yapan idare adına taşınmazın tescil edilebilmesi için; öncelikle kamulaştırma kararının ve diğer ilgili belgelerin taşınmaz malikine veya maliklerine yöntemince tebliğ edilmesi üzerine malikler tarafından kamulaştırma işlemine karşı süresinde idari ve adli yargıya başvurulmamış veya bu konuda açılan davalar kesin olarak sonuçlanmasına rağmen, tapuda ferağ verilmemesi gerekir; Bu durumda idare, kamulaştırma bedelinin tamamını ulusal bankalardan birine yatırarak makbuzunu ilgili belgelerle birlikte mahkemeye başvurması gerekir; mahkemece kamulaştırma bedelinin tespitinin söz konusu olamayacağından, temyiz isteminin reddine dair 06.08.2014 günlü kararının kaldırılmasına karar verilerek dosyadaki belge ve bilgilerin incelenmesi sonucu; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir...

          Bu durumda idare, kamulaştırma bedelinin tamamını ulusal bankalardan birine yatırarak makbuzunu ilgili belgelerle birlikte mahkemeye başvurması gerekir; mahkemece kamulaştırma bedelinin tespitinin söz konusu olamayacağından, temyiz isteminin reddine dair 06.08.2014 günlü kararının kaldırılmasına karar verilerek dosyadaki belge ve bilgilerin incelenmesi sonucu; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Somut olayda davalılar adına kıymet takdir raporunda tespit edilen bedelin davalılar adına bankaya yatırıldığına, kamulaştırma belgelerinin usulüne uygun olarak ilgililerine tebliğ edildiğine, davalılar tarafından kamulaştırma bedelinin artırılmasına yönelik herhangi bir dava açıldığı da ileri sürülmediğine göre, 03.06.2001 tarihi itibariyle kamulaştırma işlemi kesinleşmiştir....

            BELGE VE DELİLLER : Davacı idare tarafından sunulan kamulaştırma belgeleri, tapu kaydı, resmi kurumlara yazılan müzekkerelere verilen cevabi yazılar, yapılan keşif ve sonrasında alınan bilirkişi raporu. GEREKÇE VE DEĞERLENDİRME : Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, verilen karara karşı davacı idare vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur....

            Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere yapılan inceleme neticesinde; Hükme esas alınan bilirkişi raporunda taşınmaz, arazi vasfında kabul edilerek taşınmaza değer biçilmiştir. Mahkemece öncelikle dava konusu taşınmazın niteliği doğru tespit edildikten sonra tespit edilen niteliğine göre Kamulaştırma Kanunu' nun 11.maddesine göre değer tespitinin yapılması gerekir. Dava konusu taşınmazların Mersin İli, Anamur İlçesi, Sarıağaç köyü 101 ada 12 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin 164,979,76 TL edeceğinin tespiti ve tescil ve terkine dair karar verildiği, dava konusu taşınmazın sulu arazi kabul edilerek yöreye özgü çilek, buğday ve samanı ile yer fıstığı ve samanına göre bedelinin tespit edildiği, 82 TL/m²'den toplam bedelin bulunduğu anlaşılmıştır....

            UYAP Entegrasyonu