İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tapuda paydaş olmayan üçüncü kişinin, kamulaştırma bedel tespit ve tescil, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat ve kentsel dönüşüm nedeniyle açılacak davalar hariç, muhdesatın aidiyetinin tespiti davası açmasında hukuki yararı olmadığından davacının terditli birinci talebi olan muhdesatın aidiyetinin tespiti davasının hukuki yarar dava şartı yokluğundan usulden reddine, tazminat talebi yönünden yapılan incelemede ise; davacı tarafından dosyaya sunulan delillerden üçüncü katta bulunan daireyi davacının yaptırmış olduğu sabit olmakla, davalı bu daire nedeniyle sebepsiz zenginleştiğinden, bu dairenin rayiç bedeli olan 280.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, zemin kattaki dükkanların, davacı tarafından kendisine ait olmak üzere yaptırıldığı ispat edilemediğinden bu taşınmazlara yönelik tazminat talebinin reddine...
Bir şeye malik olan kimse, o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olur (4721 sayılı TMK 684/1 m).Arazi üzerindeki mülkiyet, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsar. Bu mülkiyet kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere kalıcı yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer (TMK 718 m). 22/12/1995 tarih ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da vurgulandığı gibi Eşya Hukukunda, muhdesattan, bir arazi üzerinde kalıcı yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Muhdesat, şahsi bir hak olup (TMK 722, 724, 729 m.ler), sahibine arazi mülkiyetinden ayrı bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak bahşetmez. Taşınmaz üzerindeki kalıcı yapı, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan bu ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın önlenmesi, ecrimisil, birleşen dava muhdesat aidiyetinin tespiti Davacı-karşı dava ve birleşen dava davalısı ... ile davalı-karşı dava birleşen dava davacısı ... aralarındaki elatmanın önlenmesi, ecrimisil ve birleşen dava muhdesat aidiyetinin tespiti davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine ve kısmen de açılmamış sayılmasına dair ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 07.11.2013 gün ve 183/492 sayılı hükmün ...'...
Öğretide ve Yargıtayın devamlılık gösteren uygulamalarında, taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesat aidiyetinin tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir. 3. Değerlendirme 1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2. Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile Bölge Adliye Mahkemesi kararında belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesat Aidiyetinin Tespiti ... ve ... ile ... ve ... aralarındaki muhdesat aidiyetinin tespiti davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine ... .... Hukuk Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 30.....2014 gün ve 97/633 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle ...'ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için ....05.2016 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalı ... vekili Avukat ... ... ve karşı taraftan davacılar vekili Avukat ... ... geldiler....
Bu mülkiyet kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer (TMK 718 m). 22.12.1995 tarih ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da vurgulandığı gibi Eşya Hukuku'nda, muhdesattan, bir arazi üzerinde yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Muhdesat, sahibine arazi mülkiyetinden ayrı, bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak bahşetmez. Muhdesat sahibinin hakkı, sadece şahsi bir haktır (TMK 722, 724, 729 m.ler). Taşınmaz üzerindeki bina, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. .//.....
Mahkemece kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasının konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına; birleştirilen taşınmaz bedelinin tespiti ve tescil davasının ise kabulüne karar verilmiş hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Arazi niteliğindeki ... İlçesi, ... Köyü 946 parsel sayılı taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. 1-Bir taşınmazla ilgili kamulaştırmasız el atma davası devam ederken kamulaştırma bedel tespit tescil davası açılması halinde, asıl olan kamulaştırma davası olup, bedel tespit ve tescil yönünden inceleme yapılıp davaya devam edilmesi, kamulaştırmasız el atma davasında ise, bedel tespit tescil davasının sonucu bekletici mesele yapılması gerekir....
Hukuk Dairesi'nin denetiminden geçen aynı kamulaştırma kapsamında açılan bedel tespit ve tescil davası dosyasında mevcut Gıda, Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürlüğü verilerine göre zeytinin veriminin 500 kg., ortalama toptan satış fiyatının 2,00 TL/kg. kabul edilerek hesaplama yapılıp, bedel tespit edilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi, 2-Üretim giderlerine sermaye faizi ve genel idare giderleri eklenmesi suretiyle üretim giderleri yüksek alınarak kamulaştırma bedelinin düşük tespiti, 3-Taşınmazın kuru tarım arazisi niteliği, konumu ve yüzölçümü dikkate alındığında değeri belirlenirken kapitalizasyon faiz oranının % 5 uygulanması gerekirken, bu oranın % 6 kabulü ile az bedel tespiti, 4-Dava konusu taşınmazların konumu, bilirkişi raporlarında yazılı özellikleri gözönünde bulundurulduğunda, objektif değer arttırıcı unsur oranının % 100 olacağı gözetilmeden, yazılı şekilde eksik bedel tespiti, 5-2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/10/2022 NUMARASI : 2022/10 ESAS 2022/359 KARAR DAVA KONUSU : Kamulaştırma (Bedel Tespiti Ve Tescil) KARAR : Dava, 4650 sayılı kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. Maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; davalılara ait Karatay ilçesi, Kerimdedeçeşme Mahallesi 32411 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine, davalılar adına olan tapu kaydını iptali ile davacı idare adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Öğretide ve Yargıtay'ın devamlılık gösteren uygulamalarında, taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir. 3. Değerlendirme 1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür. 2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, davacının muhdesatın aidiyetinin tespiti istemesinde hukuki yararı bulunmadığına göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....