Köyü çalışma alanında bulunan temyiz konusu 113 ada 5 parsel sayılı 561.96 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Tespit maliki ... taşınmazı 17.12.2012 tarihinde davalı ...'e kayden intikal ettirmiştir. Davacı, çekişmeli taşınmaz üzerinde kadimden beri mevcut olan yolun paftada gösterilmediği iddiasına dayanarak çekişmeli taşınmazın tapusunun iptali ile kadimden beri mevcut olan yolun paftasında gösterilmesi istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir....
Dosyadaki kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre dava konusu yerin kamulaştırılan alan içerisinde kaldığı ve tapusunun terkin edildiği anlaşıldığına göre, 2002 yılında davacı satış sureti ile malik olurken, kamulaştırma dışında kalan bölümü satın aldığı ve kamulaştırılan bölüm ile mülkiyet ilişkisi olmadığı anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, peşin alınan temyiz ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 28.10.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Ancak; Mahkemece verilen karar bozma ilamı ile ortadan kalktığından, kamulaştırılan taşınmazların tapusunun iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmesi gerekirken, tescil yönünden hüküm kurulmaması, Doğru değilse de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak eklenmek üzere (Dava konusu ... İlçesi ... Köyü ... parsel, ... parsel, ... parsel, ... parsel, ... parsel ve ... parsel sayılı taşınmazların davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına kayıt ve tesciline, teknik bilirkişi raporunun kararın eki sayılmasına,) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ... ile ... Belediye Başkanlığından peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 14/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak; 1-Bilirkişi kurullarınca Kargılık Köyü 194 ada 7 parsel sayılı taşınmazın 28.04.2005 günlü satışı somut emsal kabul edilerek dava konusu taşınmazın değeri bulunmuş olup, geri çevirme kararı üzerine gönderilen Tapu Müdürlüğü yazısı ve ekindeki Korkuteli Belediyesi Encümen Kararında anılan taşınmazın İmar Yasası'nın 18.maddesi gereğince oluştuğu, 05.09.2001 tarihinde Maliye Hazinesi adına tescil edildiği ve daha sonra herhangi bir satışa konu edilmediği anlaşılmakla gerçekleşmemiş bir satışa göre değer belirleyen bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulması, 2-Yargılama sırasında vekille temsil edilen davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 3-Davalılar dava konusu taşınmazda tam pay sahibi olmadıkları ve payları oranında kamulaştırma bedeli belirlendiği buna göre kamulaştırılan alandaki payları oranında tapunun iptaline karar verilmesi gerektiği halde taşınmazın tamamının tapusunun iptali ile Hazine adına tescile karar verilmesi, Doğru görülmemiştir...
Müdürlüğü'nün 04.04.2013 tarihli cevabi yazısından mahkeme kararının tapuya işlendiği anlaşılmıştır ancak mahkemece davanın kabulüne karar verilerek kamulaştırılan dava konusu 878,91 m2 lik kısmın tapusunun iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmesi gerekirken hükümde irtifak yazılmış olması ve bu şekilde tapuda infazı geçerli değildir.Açıklanan nedenlerle mahkemenin tavzih isteminin reddine ilişkin 26/.../2013 tarihli kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede; Dava konusu yerin tapu maliki adına olan tapusunun iptali ile davacı ... adına tescili yerine, daimi irtifak hakkının tesciline karar verilmesi, Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 26/02/2013 tarihli gerekçeli kararın ... numaralı bendinin tamamen hüküm fıkrasından çıkartılarak, yerine (Dava konusu ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi, ......
Ancak; Dava konusu taşınmaz davalı ... adına 11.03.2010 yılında kadastro tespiti sonucu tescil edildiğinden, taşınmazın tapusunun iptali ile tescil istemli davanın taşınmaz maliki olan davalı idareye yöneltilmesi doğrudur. Bu nedenle tapu iptal ve tescil davası bakımından işin esasına girilerek hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde husumet yokluğu nedeniyle ret kararı verilmesi, Doğru görülmemiştir. Davacının vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Buradaki tahsis sözcüğü özgülenme demektir.Kamulaştırılan taşınmaz bir ihtiyaca tahsis edilmeden kullanılamaz. Kamulaştırma Kanununun 22. maddesinin özü; Kamulaştırılan taşınmaza gereksinme kalmaması halinde malın geri alınabileceğinin bildirilmesi durumudur. Somut olayda kamulaştırma 1985 yılında ... Belediyesi tarafından yapılmıştır. Kamulaştırılan taşınmaz yaş, sebze ve meyve hali olarak özgülenmiş ve 23 yıl kamu hizmetinde kullanılmıştır. Davalı Belediyenin malı olan taşınmazın aradan geçen zaman ve değişen şartlar nedeniyle olduğu gibi kullanılmasında meydana gelen zorluklar da göz önünde bulundurularak yenisinin yapımında finans sağlamak üzere 2008 yılında ihale ile satılmıştır. Davacılar; 1985 yılında kamulaştırılan taşınmazlarını devir almayı değil - geri alma hakları kullandırılmadı diye tazminat istemektedir. Aynı taşınmaz Belediyenin borcu nedeniyle haczedilip, icrada satılsaydı aynı istem haklı olabilir miydi?...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Yörede 2006 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında ... Beldesi 128 ada 2 parsel sayılı 106 hektar 5807.15 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, ... Devlet Ormanı altında Hazine adına tespit ve tapuya tescil edilmiş, davacı çekişmeli taşınmazın bir bölümünün kendisine ait tarım alanı olduğunu ileri sürerek tapusunun iptali ve adına tescili istemi ile dava açmıştır....
Bilirkişi kurulundan; Kamulaştırma Kanununun kıymet takdir esaslarını belirten 11. maddesinin 1. fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca arsaların bedelinin, değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre, emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi için zemin yönünden yeniden usulüne uygun olarak oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığı ile keşif yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, dava konusu taşınmaza tarım arazisi olarak değer biçen geçersiz rapora göre hüküm kurulması, 2) Dava konusu taşınmaz, yol olarak kamulaştırıldığından, tapusunun iptali ve yol olarak tapudan terkini yerine, davalı idare adına tapuya tesciline karar verilmesi, Doğru görülmemiştir....
Kamulaştırılan taşınmaz ile emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak zeminine; resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı da düşülerek yapılara; yaş, cins ve verim durumu dikkate alınmak suretiyle ağaçlara değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın fen bilirkişi raporunda B harfi ile işaretli bölümünün tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....