Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"Mahkemesi : İş Mahkemesi İnceleme konusu karar, iş kazası sebebiyle manevi tazminat istemine, birleşen dava ise iş kazasında sürekli işgöremezlik durumuna giren sigortalı sebebiyle oluşan Kurum zararının tazmini istemine ilişkin olup, mahkemece, birleşen rücu davasının tefrikine, ancak manevi tazminat davasına ilişkin olarak hüküm tesisine karar verilmiştir. İş kazası sebebiyle manevi tazminat davası, işbölümünde dairemizin görev alanı dışında bulunmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin işbölümü alanı içine girmektedir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü dava dosyasının Yargıtay 21. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 24.02.2015gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Bir kısmı rücu edilemeyen miktar dahi denkleştirilemeyeceği gibi, zarar görenin kusuruna (müterafık kusura) yansıyan sosyal güvenlik ödemeleri, tahsis tarihinden sonra meydana gelen sosyal güvenlik ödemelerindeki artışlar, kısmi kaçınılmazlık ve teknik arıza halindeki ödemeler ve benzerleri rücu edilemediğinden bu miktarlar dahi denkleştirilemez.” 6101 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Kanunun 2. maddesine göre “Türk Borçlar Kanununun kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kuralları, gerçekleştirildikleri tarihe bakılmaksızın bütün fiil ve işlemlere uygulanır”. Dairemizin ve giderek Yargıtay'ın yerleşmiş görüşleri, Kurumca bağlanan gelirlerin peşin sermaye değerinin ve geçici işgöremezlik ödeneklerinin hesaplanan zarardan indirilmesi, Kurumun rücu hakkının korunması ve mükerrer ödemeyi önleme ilkesine dayandığından, kamu düzenine ilişkin olarak kabul edilmiştir....

      Bir kısmı rücu edilemeyen miktar dahi denkleştirilemeyeceği gibi, zarar görenin kusuruna(müterafık kusura) yansıyan sosyal güvenlik ödemeleri, tahsis tarihinden sonra meydana gelen sosyal güvenlik ödemelerindeki artışlar, kısmi kaçınılmazlık ve teknik arıza halindeki ödemeler ve benzerleri rücu edilemediğinden bu miktarlar dahi denkleştirilemez.” Öte yandan, 6101 sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Kanunun 2. maddesine göre “Türk Borçlar Kanununun kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kuralları, gerçekleştirildikleri tarihe bakılmaksızın bütün fiil ve işlemlere uygulanır”.Dairemizin ve giderek Yargıtay'ın yerleşmiş görüşleri, Kurumca bağlanan gelirlerin peşin sermaye değerinin ve geçici işgöremezlik ödeneklerinin hesaplanan zarardan indirilmesi, Kurumun rücu hakkının korunması ve mükerrer ödemeyi önleme ilkesine dayandığından, kamu düzenine ilişkin olarak kabul edilmiştir....

        Bu bağlamda hemen belirtmek gerekir ki; 506 sayılı Yasa uyarınca açılan rücuan tazminat davalarına ilişkin olarak süregelen uygulamada olduğu gibi, maddi zarar (Tavan) hesabı yapılması gerekmediği gibi; tazmin sorumlusunun sigortalıya veya hak sahiplerine yapmış olduğu her türlü ödemenin Kurumun rücu alacağından düşülmesine imkan bulunmadığı da göz önünde tutulmalıdır. Zira bu tür rücu davaları Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararından önce halefiyet esasına göre açılmakta iken, iptal kararından sonra kanundan doğan bağımsız rücu alacağına dönüşmüş olup, yasa maddesi bu haliyle yorumlandığında peşin sermaye değerli gelirlerde oluşan artışların istenilemeyeceği sonucuna ulaşılacağında kuşku ve duraksamaya yer yoktur....

          Bir kısmı rücu edilemeyen miktar dahi denkleştirilemeyeceği gibi, zarar görenin kusuruna(müterafık kusura) yansıyan sosyal güvenlik ödemeleri, tahsis tarihinden sonra meydana gelen sosyal güvenlik ödemelerindeki artışlar, kısmi kaçınılmazlık ve teknik arıza halindeki ödemeler ve benzerleri rücu edilemediğinden bu miktarlar dahi denkleştirilemez.” Öte yandan, 6101 sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Kanunun 2. maddesine göre “Türk Borçlar Kanununun kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kuralları, gerçekleştirildikleri tarihe bakılmaksızın bütün fiil ve işlemlere uygulanır”.Dairemizin ve giderek Yargıtay'ın yerleşmiş görüşleri, Kurumca bağlanan gelirlerin peşin sermaye değerinin ve geçici işgöremezlik ödeneklerinin hesaplanan zarardan indirilmesi, Kurumun rücu hakkının korunması ve mükerrer ödemeyi önleme ilkesine dayandığından, kamu düzenine ilişkin olarak kabul edilmiştir....

            Hesabının zarar görene ödediği tazminat miktarınca zarardan sorumlu kişilere rücu edebileceği açıktır ve dava hakkı vardır. Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartlarının Hasar ve Tazminat başlıklı B bendinin 1/d maddesinde sigorta ettirenin “Zarardan dolayı dava yolu ile veya başka yollarla bir tazminat talebi karşısında kaldığı veya aleyhine cezai kovuşturmaya geçildiği hallerde, durumdan sigortacıyı derhal haberdar etmek ve zarar ziyan talebine ve cezai kovuşturmaya ilişkin olarak almış olduğu ihbarname, davetiye ve benzeri tüm belgeleri derhal sigortacıya vermek” durumunda olduğu, yine B bendinin 2. maddesinde de “Sigortacının yazılı izni olmadıkça sigorta ettirenin zarar görenlere herhangi bir tazminat ödemesinde bulunamayacağı” düzenlenmiştir. Bu durumda, mahkemece, sanık sürücü ... hakkında taksirle ölüme sebebiyet vermek suçundan açılan ve zarar gören ...’nın (kendisine asaleten, kızı ...’ya velayeten) katılan sıfatında olduğu Kocaeli 3....

              ya müzekkere yazılarak davaya konu kazaya ilişkin olarak iş kazası yönünde araştırma yapılıp yapılmadığı ve kazaya ilişkin olayın iş kazası olarak kabul edilip edilmediği, kazaa sonucu ölen ... ...'ün hak sahibi olan davacıya gelir bağlanıp bağlanmadığı, bağlanmış ise rücuya tabi ödeme olup olmadığı davacıya bağlanan rücuya tabi gelirin ilk peşin sermaye değerinin ne olduğu, rücu için dava açılıp açılmadığının sorulmasına karar verildiği, müzekkere cevabı geldikten sonra dosyanın bilirkişiye tevdi ile bozma ilamı ve müzekkere cevabı doğrultusunda rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verildiği, Tazminat Hesap Uzmanı Yük. Müh. ... tarafından sunulan 12/07/2021 tarihli bilirkişi raporunda; Davacı eş ...’ ün maddi zararının 33.734,72 TL, ancak; bu tutardan ...' nin değil, davacının yeniden evlendiği tarihe kadar ...’ ca yapılan fiili ödemelerin toplamının tenzilinin gerekeceği, Davacı ...'...

                Sigortacı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 95/2. maddesi gereğince tazminat yükümlülüğünün azaltılması veya kaldırılmasına ilişkin halleri üçüncü kişilere karşı ileri süremeyeceğinden zarar görene ödeme yaptıktan sonra sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre kendi sigorta ettirenine rücu edebilir. Hemen belirtmek gerekir ki, davacı sigorta şirketi tarafından davalı ile aralarında imzalanan --- poliçe sözleşmesine dayalı olarak rücu talebinde bulunulduğu nazara alındığında davalının işleten sıfatının sona erdiği ve oluşan zarardan sorumlu olmadığına ilişkin itirazlarının yerinde olmadığı, zira rücu sebebinin işleten sıfatından kaynaklanmayıp sözleşme (-- poliçesi) ilişkisine dayandığı anlaşılmış, aksi yöndeki davalı itirazlarına itibar edilmemiştir....

                  Diğer yandan Sorumluluk Hukukunun temel ilkeleri açısından bakıldığında da bu şekilde düzenlemenin mevzuatta yer almış olması zarar görenin zararının karşılanması yönünde önemli bir teminattır. Davaya konu edilen olayda,....Devlet Hastanesinde doktor olan davalı 657 sayılı yasa hükümlerine tabi olup kamu görevlisidir. Davacıların desteğinin gerekli tetkik ve tedavilerini yapmayarak ölümüne neden olunmasından dolayı zarara uğranıldığı iddia edildiğine göre, Anayasa'nın 129/5. maddesi ile 657 sayılı Devlet Memurları Yasası'nın 13/1. maddesi gereğince memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken kusurlu eylemleri nedeniyle oluşan zararlardan doğan tazminat davalarının, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve yasada gösterilen biçim ve koşullara uygun olarak idare aleyhine açılabileceğine ilişkin yasal düzenleme uyarınca husumet nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerekir....

                    Kanunun 2. maddesine göre “Türk Borçlar Kanununun kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kuralları, gerçekleştirildikleri tarihe bakılmaksızın bütün fiil ve işlemlere uygulanır”. Dairemizin ve giderek Yargıtay'ın yerleşmiş görüşleri, Kurumca bağlanan gelirlerin peşin sermaye değerinin ve geçici işgöremezlik ödeneklerinin hesaplanan zarardan indirilmesi, Kurumun rücu hakkının korunması ve mükerrer ödemeyi önleme ilkesine dayandığından, kamu düzenine ilişkin olarak kabul edilmiştir. Kaldı ki, 6098 sayılı Kanunun 55. maddesi de emredici bir hükme yer verdiğinden gerçekleştiği tarihe bakılmaksızın tüm fiil ve işlemlere uygulanmalıdır. Yukarıda yapılan açıklamalara göre somut olaya baktığımızda 266.995,07 TL bakıcı giderinden %30 oranında hakkaniyet indirimi yapılması sonucu tespit edilen 186.896,54 TL ile sürekli işgöremezlik zararı olarak belirlenen 266.995,07 TL'nin toplamı 453.891,61 TL'dir....

                      UYAP Entegrasyonu