Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat....

    Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü Öncelikle davacının el konulan çayının, tasfiye edilmiş olması halinde tasfiye bedelinin iade edilip edilmediği, iade edildiğinin veya iadesinin mümkün olduğunun tespiti halinde; el koyma tarihindeki ederi üzerinden hesaplanacak, muhafaza altına alma tarihinden, iade tarihine kadarki yasal faizinin gelir kaybı olarak ödenmesine, iadesinin mümkün olmadığının tespiti halinde ise; el koyma tarihindeki ederi ile bu ederi üzerinden gelir kaybı olarak hesaplanacak, muhafaza altına alma tarihinden, iade tarihine kadarki yasal faiz toplamının maddi tazminat olarak ödenmesine karar verilmesi gerektiği, Somut olayda; tazminata konu Van 1....

      isteminin incelenmesinde; Karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırının 4.270 TL olduğu ve 6831 sayılı kanuna muhalefet suçundan hakkında el koyma tedbiri uygulanan davacının ıslah ile 58.369,28 TL maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 1.940,19 TL maddi tazminat takdir edilmesi nedeniyle toplam 1.940,19 TL tazminata ilişkin hükmün davalı açısından kesin olduğu görülmekle; Davalı vekilinin temyizinin katılma yolu ile yapılmadığı dikkate alınarak, 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan ve 21.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik HUMK’un 427. ve ek 4. maddelerindeki temyiz sınırı ve hükmolunan tazminat miktarına göre hükmün kesin olması nedeniyle davalı vekilinin temyiz isteminin 1086 sayılı HUMK’un 432. maddesi gereğince isteme uygun olarak REDDİNE, III- Davacı vekilinin temyiz isteminin incelenmesine gelince; Tazminat talebinin dayanağı olan ......

        Somut olayda, davaya dayanak takip, koruma tedbiri nedeniyle haksız el konulduğu iddiasıyla uğranılan zararın giderilmesi istemli ilamsız icra takibi olup, davalının itirazı üzerine durmuş; davacı da eldeki davada davalının itirazının iptalini istemiştir. Haksız eylem nedeniyle uğranılan zararların giderilmesi için istenilen maddi ve manevi tazminatlar, tazminat davası açılarak istenebileceği gibi, ilamsız icra takibine de konu olabilirler. İcra İflas Kanunu ve H.M.K.'da bunu engelleyici bir düzenleme bulunmamaktadır. İtirazın iptali davaları bir eda davası niteliğinde olup alacak veya tazminat davası gibi çözümlenmelidir. Bu nedenle, ilamsız icra takibine itirazın iptali istemleri, tazminat veya alacak davaları gibi görevli mahkemelerde çözüme kavuşturulması gereken uyuşmazlıklardır. Davacının ilamsız icra takibine konu ettiği koruma tedbiri nedeniyle davacı tarafından ithal edilen eşyalara el koyma tarihi 20/05/2008 olup, el koyma tarihi itibariyle yürürlükte bulunan C.M.K.''...

          Trans Ltd. şirketine ait üç adet çekici kamyon ve bu kamyonlara bağlı 3 adet dorseye el konulduğunu, yapılan soruşturma sonunda da kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, araçlara uzun süre el konulması nedeniyle ticari olarak zarara uğradıklarını belirterek 91.529,13 TL lira maddi tazminat verilmesini talep etmiştir....

            Davacının Arama, El Koyma Nedeniyle Tazminata Hükmedilmesi Gerektiğine İlişkin Temyiz Sebebi Yönünden; Davacı vekili tarafından dava dilekçesinde uzun süre el konulan materyallerin somut olarak ne olduğunun belirtilmemesi ve kullanım ömrünü tamamlaması nedeniyle meydana gelen maddi zarara ilişkin herhangi bir belge sunulmadığı da dikkate alınarak maddi tazminata hükmedilmemesinde isabetsizlik görülmemiş olup, ayrıca haksız el koyma nedeniyle manevi tazminat şartlarının oluşmayacağı gözetilerek davacının temyiz talebi yerinde görülmemiştir. 2. Davacının Adli Kontrol Uygulanması Nedeniyle Tazminata Hükmedilmesi Gerektiğine İlişkin Temyiz Sebebi Yönünden; Amacı maddi gerçeği ortaya çıkarmak olan ve kamusal nitelik taşıyan ceza mahkemesinde, bazı koruyucu tedbirlere başvurulması gerekebilir....

              Mahkeme gerekçeli kararında, dava tarihinin 05/12/2014 olması gerekirken 26/02/2018 olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak görülmekle bozma sebebi yapılmamıştır. 1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2- Davalıların diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, haksız el koyma nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davacı vekili, kendisine ait araca kaçakçılık suçunda kullanıldığı iddiası ile el konulduğunu, ceza yargılaması sonucunda kamu davasının zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına ve nakil vasıtası aracın iadesine karar verildiğini belirterek, haksız el koyma nedeniyle aracını kullanamadığı dönemde oluşan zararının davalılardan tazmini isteminde bulunmuştur....

                Şöyle ki; el konulan atın el koyma tarihindeki değeri belirlenerek bu miktar üzerinden tazminata hükmedilmesi gerekirken el koyma tarihi ile dava tarihi arasındaki dönem arasında yıllık net gelirleri toplamına hükmedilmesi usul ve yasaya uygun olmamış ve kararın bozulması gerekmiştir. b) Ceza yargılaması sırasında, davacı açıkça eylemini kabul etmiş, atı ile taşıdığı mazotun İran sınırında bir şahıstan kaçak yollarla temin edildiğini, amacının bu mazotu köyde satmak olduğunu beyan etmiş, ancak hakkında açılan ceza davası zamanaşımı nedeniyle düşmüştür. Şu halde; davacının müterafik (bölüşük) kusuru bulunduğu açık olup hükmedilecek tazminat miktarından BK. 42, 43 ve 44 (TBK.52) maddeleri gereğince uygun miktarda indirim yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu durumun gözardı edilmesi doğru olmamış ve kararın bozulması gerekmiştir....

                  Yakalanan veya tutuklanan kimsenin gerek aile gerek iş çevresinde itibarının sarsılması, aile, çocuk ve yakınları için tutukevinde hasret çekilmesi, kişinin tutuklanması nedeniyle ruhi sıkıntılar çekmesi, cezaevi şartları, buralarda duyduğu acı ve ızdıraplar kişinin manevi zararının giderilmesini gerekli kılar, tutuklanan kimseye verilecek manevi tazminatın tespitinde; tutukluluk süresi, kişinin sosyal ve ekonomik yeri, üzerine yüklenen ve ceza kovuşturmasına konu olan suçun nitelik ve kapsamı göz önünde bulundurulmalıdır, bu açıklamalar ışığında, yalnızca haksız yere yakalanan ya da tutuklanan kişinin çektiği acının karşılığı olarak manevi zarar ödenmesi gerektiği, haksız el koyma nedeniyle manevi tazminat şartlarının oluşmayacağı gözetilerek davacılar lehine el koyma nedeniyle manevi tazminata hükmedilmemesinde isabetsizlik görülmemiştir....

                    Cumhuriyet Başsavcılığının 2008/2783 sayılı ceza soruşturması kapsamında, suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçundan 02.04.2009 tarihinde davacıya ait tarihinde piyasa değeri 7.969.330,81 TL olan menkul kıymet değerlerine el konulduğu, 07.08.2009 tarihinde dosyada sanık durumunda olmayan davacının hesaplarına konulan tüm tedbirlerin kaldırılmasına karar verildiği, el koyma tarihi itibariyle davanın yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla; Davacının 4.414.510,00 TL maddi ve 500.000 TL manevi tazminatın el koyma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece, 4.291.943 TL maddi tazminatın el koyma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesi üzerine Dairemizce yapılan incelemede, haksız el koymanın vuku bulduğu 02/04/2009 ile kaldırıldığı...

                      UYAP Entegrasyonu