Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Birleşen dosya davacısı vekili dava dilekçesinde özetle, Ayvalık İcra Müdürlüğünün 2017/11135 Esas sayılı dosyasında müvekkili hakkında kambiyo takibi başlatıldığını, senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, imza karşılaştırması yapıldığında bu durumun ortaya çıkacağını, imzaya, borca ve fer'ilerine itiraz ettiklerini belirteret takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....

Bilindiği üzere kambiyo senetleri (ticari senetler) ihdasi (kurucu) nitelikteki senetlerdendir. Gerçekten, bir borç için kambiyo yükleniminde bulunulması borcun yenilenmesi (tecdidi) sonucunu doğurmaz(BK., m. 133). Bu durumdaki bir borç hakkında kambiyo senedi düzenlendiği takdirde, taraflar arasında biri asıl borç ilişkisi, diğeri kambiyo ilişkisi olmak üzere iki çeşit ilişki bulunur. Aynı durum, kambiyo senedinin tedavülü halinde de karşımıza çıkar. Bir kambiyo senedi ciro edildiği zaman ciranta ile ciro edilen kişi arasında kural olarak bir temel ilişki (asıl borç ilişkisi) bulunmaktadır. Ayrıca, bu iki kişi arasında kambiyo hukukundan doğan bir kambiyo ilişkisi de mevcuttur. Dava dosyamıza ait yargılama konusu çek bakımından da durum kambiyo senedinin tedavülünden kaynaklanmaktadır. Kambiyo taahhüdünde bulunulmasına neden olan ve temel ilişkideki asli para edimini teskil eden “temel alacak”, o kambiyo taahhüdünün hukuki sebebini olusturur....

    Borçlu borcun olmadığı veya itfa imhal edildiği, (ertelendiği) itirazını resmi belge ile ile imzası alacaklı tarafından inkar edilmiş bir belge ile veya kambiyo senedinin üzerindeki veya arkasındaki bir yazı ile ispat etmelidir. Borçlunun ispat için dayandığı belgede, açıkça takip konusu kambiyo senedinde atıf yapılması gerekir. Borçlunun dayandığı belgede açıkça kambiyo senedine atıf yok ise ve alacaklı bu belgedeki ödemenin kambiyo senedindeki alacak için yapıldığını kabul etmezse, borçlu böyle bir belge ile ödeme itirazını ispat edemez ve borçlunun itirazının reddi gerekir. Davacı borçlu tarafından sunulan sözleşme incelendiğinde; söz konusu senede yapılmış açık bir atıf yapılmadığı anlaşılmıştır....

    Dairemizce yapılan değerlendirmede; Kayseri Genel İcra Dairesi'nin 2021/55668 Esas sayılı takip dosyasında davalı alacaklı tarafından davacı borçlular aleyhine kambiyo senetlerine mahsus ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlulara örnek 10 ödeme emri ve dayanak belgelerin tebliğ edildiği, davacı borçluların süresi içerisinde takibe dayanak senedin kambiyo senedi vasfında olmadığına ve borca itiraz ederek iş bu davayı açtıkları anlaşılmıştır. Davacılar takibe dayanak senedin teminat senedi olduğu bu nedenle kambiyo senedi vasfını taşımadığını iddia etmişlerse de 05/01/2015 tarihli taşınmaz satış sözleşmesinde, "Müteahhit firma iş bu taşınmazların mahsubu karşılığında satın alınan dairenin eksiksiz ve tam olarak teslimi ve tapuda devrinin yapılmasıyla geri iade edilmek üzere 260.000 Euro bedelli teminat senedi verecektir....

    Bu hükme göre; icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet ve itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını resen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Bir diğer anlatımla, borçlunun İİK'nun 168. maddesinde yazılı yasal 5 günlük sürede borca ya da imzaya itiraz etmesi veya zamanaşımı itirazında bulunması durumunda, takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfını haiz olmadığının veya alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunmadığının tespit edilmesi halinde, diğer itiraz nedenleri incelenmeksizin İİK'nun 170/a-2. maddesi uyarınca re'sen takibin iptaline karar verilmesi gerekir....

    GEREKÇE: Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü takip yolu ile başlatılan takipte imzaya itiraz ile dayanak bono üzerindeki imzadan, davacı borçlu site yönetiminin sorumlu olup olmayacağı noktasında toplanmaktadır. Adana 13.İcra Müdürlüğü'nün 2019/116 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı T4 vekili tarafından borçlular T1 ile Sezai Bolcu hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davacı borçluya 14/01/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde 17/01/2019 tarihinde imzaya itiraz edilerek dava açıldığı anlaşılmıştır. Davalı vekili tarafından görev itirazı yapılmış ise de dava konusu kambiyo senetlerine özgü takip yolu ile başlatılan takipte imzaya itiraz olup İİK. 170 maddesine dayandığı, takip hukukuna ilişki şikayet ve itirazlarda İcra Mahkemeleri görevli olduğundan davalı vekilinin bu yöndeki istinaf sebebi yerinde değildir....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/11/2021 NUMARASI : 2021/11 ESAS- 2021/713 KARAR DAVA KONUSU : BORCA İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili 08/01/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında kambiyo senetlerine mahsus takip başlatıldığını, ödeme emrini 05/01/2021 tarihinde tebliğ aldıklarını, takibe konu senedin teminat senedi olup kambiyo vasfı bulunmadığını, bunun senet metninde de anlaşıldığını, davalıya herhangi bir borcun olmadığını belirterek takibin iptalini talep etmiştir....

    Mahkeme; davaya konu takibin kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi olduğu, ödeme emrinin borçluya 20/05/2022 tarihinde tebliğ edildiği, evrak işlem kütüğünün incelenmesinde de davacının 17/06/2022 tarihinde ödeme emrini okuduğu, davanın ise 07/11/ 2022 tarihinde açıldığı, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takiplerde itiraz ve şikayet süresinin 5 gün olduğu, davanın yasal 5 günlük süreden sonra açıldığı gerekçesiyle davanın süre aşımından reddine karar vermiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; itiraz sebeplerinin kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz şikayet hallerinden olduğunu, takibe konu senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, tehdit altında imzalatılmaya çalışılan evrak olduğu için taleplerinin kamu düzenine ilişkin olduğunu, ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu beyanla Mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, senedin kambiyo vasfı bulunmadığı iddiasına dayalı, İİK'nun 170/a-1 maddesi uyarınca açılmış şikayet ile borcun kısmen ödendiği iddiasına dayalı, İİK'nun 169 vd. maddeleri uyarınca açılmış borca itirazdır. Gebze İcra Müdürlüğü'nün 2021/8352 E. sayılı dosyasının tetkikinde, alacaklı T3 tarafından, borçlu T1 hakkında toplam 65.600,34 TL alacak üzerinden kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, borçluya ödeme emrinin 26.05.2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından 5 günlük yasal itiraz süresi içinde 31.05.2021 tarihinde harç yatırılmak suretiyle mahkemeye itiraz yapıldığı, mahkemece verilen kararın Dairemizce eksik inceleme nedeniyle kaldırılması sonrasında yeniden yapılan yargılama neticesinde, davanın reddine karar verildiği görülmüştür....

    Karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda, davacı Ahmet Paşaoğlu yönünden doğru karar verildiğini, ancak diğer davacı T1 yönünden takibin iptaline yönelik kararın yanlış olduğunu, takip taleplerini ilamsız takip olarak yaptıklarını, ancak icra müdürlüğünce takibin kambiyo senetlerine özgü takip yolu ile açıldığını, müvekkilinin bir kusurunun olmadığını, davacı T1’nun süresinden sonra itiraz ettiğini, davacı taraflara tebligat yapıldığını ve takibin kesinleşmesinden sonra kötüniyetli itiraz yapıldığını, süresinde olmayan itirazın mahkemece nazara alınmasının gerektiğini, icra dairesi tarafından sehven yapılan hatanın müvekkiline yüklenmesinin yanlış ve hukukla bağdaşmayacağını, icra müdürünün re’sen kambiyo vasfını taşıyıp taşımadığına ilişkin kontrol görevinin olmadığını, buna ilişkin Yargıtay kararlarınında mevcut olduğunu, müvekkilinin kusuru bulunmadığından davacı lehine vekalet ücreti verilmesinin yanlış olduğunu, bu nedenle ilk derece mahkeme kararının davacı T1 yönünden verilen...

    UYAP Entegrasyonu