Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık borçlunun isteminin İİK'nun 169.maddesinde belirtilen borca itiraz mı; yoksa İİK'nun 170/a maddesine (borçlunun kambiyo hukuku bakımından şikayeti) dayalı bir şikayet mi olduğu, buna göre 5 günlük sürenin mi dikkate alınacağı, yoksa süresiz şikayete mi tabi olduğu, sonuç olarak ödeme emrinin iptaline karar verilmesinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Konuya ilişkin yasal düzenlemeler üzerinde durmakta yarar vardır. Kambiyo senetleri hakkındaki özel takip usulleri 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 167 ve devamı maddelerinde, haciz yoluyla takip 168 ve devamı maddelerinde, bu takip şekline ilişkin borca itiraz 169-169/a maddelerinde, imzaya itiraz 170.maddesinde, borçlunun kambiyo hukuku bakımından şikayeti ise İİK.170/a maddesinde düzenlenmiştir....

    DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 170. maddesine dayalı imzaya itiraz, İİK'nın 169. maddesine dayalı borca itiraz, İİK'nın 170/a maddesi uyarınca borçlunun kambiyo hukuku bakımından şikayetine ilişkindir. Borçlunun kambiyo hukuku bakımından şikayetinin İİK'nın 170/a maddesi göndermesiyle aynı Kanunun 168/3. maddesi gereğince, borca itirazın İİK'nın 168/5 maddesi uyarınca ve imzaya itirazın İİK'nın 168/4. maddesine göre ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren 5 günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece re'sen gözetilmelidir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlu ...’e örnek 10 numaralı ödeme emrinin 23.01.2014 tarihinde tebliği üzerine adı geçenin 29.01.2014 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuruda; senedin kambiyo vasfını haiz olmadığını, istenen faizin fahiş olduğunu beyanla borca ve imzaya itiraz ettiği anlaşılmıştır.İİK'nun 168/4-5. maddesi hükmüne göre, borçlunun borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, imzaya itirazını ve takibin müstenidi olan senedin kambiyo...

      İİK.nun 168/5. maddesi hükmüne göre, borçlunun, borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, imzaya itirazını ve takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik şikayetini ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur. Somut olayda, örnek (10) ödeme emrinin itiraz eden borçlulardan .....'ne 29.03.2014 tarihinde tebliğ edildiği, tebligatın usulsüzlüğüne yönelik bir iddianın da bulunmadığı, borca itirazın ise 07.04.2014 tarihinde ileri sürüldüğü görülmekle; yapılan itiraz süresinde değildir. O halde mahkemece istemin adı geçen borçlu yönünden süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken işin esasının incelenerek tüm borçlular yönünden yazılı şekilde takibin durdurulması isabetsizdir....

        İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "....Borçlu, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte de şartları oluştuğunda genel hükümlere göre süresiz veya yedi günlük şikayet yoluna başvurabilir. Ancak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte, genel hükülreni dışında, bu yola ilişkin özel şikayet halleri düzenlenmiştir. Yani, borçlu imzaya ve borca itiraz dışında, ayrıca bu yola özgü şikayet yoluyla da takibe karşı koyabilir. Bu durumlarda bazen hem sebep hem dsüre bakımından özel düzenleme yapılmıştır; bazen de sebep özel olmakla birlikte, şikayet süresi genel hükümlere tabidir. Zira, icra müdürü, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte, senedin kambiyo senedi olup olmadığını, bu çerçevede takip yapanın yetkili olup olmadığının ve senedin vadesinin gelip gelmediğini incelemekle yükümlüdür. Bunlar sebep bakımından özel şikayet halleridir....

        Bu durumda, davacının en geç suç duyurusunda bulunduğu tarih olan 07.02.2020 tarihi itibariyle takipten haberdar olduğu ve 7 günlük şikayet süresi geçtikten sonra 04.03.2020 tarihinde usulsüz tebliğ şikayetinde bulunduğu anlaşıldığından, davacının usulsüz tebliğ şikayetinin süreden reddi gerekmektedir. İİK'nın 168.maddesinin 3 ve 4.fıkralarına göre; kambiyo senedi vasfına ilişkin şikayetlerin ve imzaya itirazın ödeme emri tebliğinden itibaren 5 gün içerisinde ileri sürülmesi gerekmektedir. Yukarıda açıklandığı üzere, davacının ödeme emrinden/takipten en geç 07.02.2020 tarihinde haberdar olduğunun kabulü nedeniyle, davacının 04.03.2020 tarihi itibariyle ileri sürdüğü kambiyo vasfına yönelik şikayeti ve imzaya itirazı da süresinde değildir....

        Eldeki dava ve şikayet ise 13/02/2017 tarihinde yapılmıştır. Davacı vekili ise söz konusu takibe süresinde itiraz ettiği , takibe konu senet üzerindeki imzaların müvekkiline ait olmadığından bahisle takibin iptalini istemiştir. Yapılan incelemede davacı borçlu adına gönderilen ödeme emrinin 07/02/2017 tarihinde tebliğ edildiği, usulsüz tebliğ itirazı olmadığı gibi tebliğ tarihinin de mezkur tarih olarak beyan edildiği; fakat 5 günlük kanuni müddet geçtikten sonra şikayet ve itiraz vaki olduğu anlaşılmakla aşagıdaki şekilde karar verilmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Davacının imzaya itiraz ve kambiyo hukuka cihetinden şikayet müddeti geçmekle davanın ve şikayetin ayrı ayrı reddine" karar verildiği görülmüştür....

        Somut olayda; dava dilekçesinde takibe konu bononun kambiyo vasfına haiz olmadığı iddiası ve borçlu ... yönünden imzaya itiraza ilişkin olup, mahkemece, “taleple bağlılık ilkesi” dikkate alınmaksızın, talebi aşar şekilde tüm borçlular yönünden imzaya itiraz yapılmış gibi bilirkişi incelemesi yaptırılarak bu duruma göre karar verildiği anlaşılmaktadır. O halde, dava dilekçesindeki talepler değerlendirilerek, takibe konu bononun kambiyo vasfına haiz olup olmadığı ve sadece imzaya itiraz eden borçlu yönünden değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerekirken talep aşılarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz isteminin kabulü ile, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 18....

          Davacı borçlu vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; borca ve imzaya yönelik itirazları yanı sıra %20 kötü niyet tazminatına ilişkin talepler hakkında herhangi bir hüküm tesis edilmediği, nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. Başvuru, İİK.nın 169/a maddesi kapsamında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte yetkiye ve borca itiraz ile aynı kanunun 170.maddesi kapsamında imzaya itiraza ilişkindir. Borçlunun yetki itirazının kabulü, anılan kararın kesinleşmesi ve takibin yetkili icra dairesinde devamı halinde borçluya yetkili icra dairesinden yeniden ödeme emrinin tebliğ edileceği tartışmasızdır. Kendisine yetkili icra dairesinden ödeme emri tebliğ edilen borçlu, takibe konu edilen senedin kambiyo vasfını taşımadığı yönündeki şikayeti ile borca itirazını yine yasal süresinde ileri sürebilir....

          Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla ilamsız icra takibinde imzaya, borca ve işlemiş ve işleyecek faiz ve oranına dair itiraza ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK md. 168, 169, 169/a 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup muteriz borçluların temyiz dilekçesinde ileri sürdükleri nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....

            UYAP Entegrasyonu